11
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
2518
Okunma
Kur’an’da bahsi geçen (Zulkarneyn) nin (Oğuz Han) olduğunu söylerlerler.
Peygamber olduğuna inandıkları Zülkarneyn’in Oğuz Han olabileceğine inananlarda vardır.
Zülkarneyn’in, Oğuz Han olduğu sanılmaktadır.
. Kur’an-ı Kerim’in El Kefh Suresi’nde 85.Ayetten 92.Ayete kadar Zulkarneyn’nin Kıssa’sı anlatılır: O da batıya ulaşmak için bir yol tuttu. Nihayet Güneş’in battığı yere (Okyanus kıyısına) vardığı zaman, Güneş’i (sanki) siyah bir çamura batıyor buldu. Sonra Zulkarneyn (doğuya doğru) bir yol tuttu. Nihayet Güneş’in doğduğu yere (Uzak doğuya) vardığı zaman Güneş’i öyle bir kavim üzerine doğuyor buldu ki, onlara, Güneş’ten kendilerini koruyacak bir siper yapmamıştık. Sonra da (Güneyden kuzeye kadar üçüncü) bir yol tuttu. .” diyerek üç ayrı seferi belirtilmektedir.
Oğuz Han’ın 126 yıl süren Hanlığı sırasında, Turan ve Hindistan’a, Irak, İran, Şam ve Mısır’a kadar yürüdüğü anlaşılmaktadır. Bu kadar benzerlik bir tesadüf olamaz.
Oğuz Han’ın kurduğu hâkimiyet ve yapmış olduğu seferler, Zulkarneyn’in seferleri ile çok benzerlik göstermektedir.
Bu nedenle Oğuz Han adı ile anılan Türk’ün ZULKARNEYN ile aynı kişi olduğu görüşü gittikçe kuvvet kazanmaktadır.
Oğuz Han’ın kullandığı iki başlı kılıcın da Zulkarneyn’in kullandığı kılıçla büyük benzerlikler göstermektedir.
Ayrıca Ali’nin Zulfikar kılıcının da benzerlik göstermesi Ali’ninde Türk soyundan olduğu/ Bir ihtimalde Ali’nin var olup olmadığıdır/ islamiyetle ilgisi olmadığıdır/
Bütün bunlar ne kadar gerçek kabul edilse de farazidir...
Bu durumda Alevilik tamamen Türklüktür/
Türk inancının islamiyetten çok önce var olduğu her haliyle bellidir.
Türklerin Gök Tanrı’ya inanmaları ve bunu büyük bir coğrafya da gerçekleştirdikleri açıkca ortadadır.
Bu arada Türk inancına tamamen Şamanizm demek yanlıştır.
Şaman ateş demektir/ Ateş de o çağlarda parlamaktır.
Bu yüzden inanca "GÖKTANRI" inanmış olana da "ŞAMAN" denilebilir
Şamanları yönetene de Kam denir.
Kam bilge kişiler içinden seçilmiş kişilerdir.
Bilge Kağan Kitabelerinde şöyle diyor; “Doğuda gün doğusuna, güneyde gün ortasına, batıda gün batısına, kuzeyde gece ortasına kadar ülkelerde yaşayan bütün milletler bana bağlıdır.”
Bilge Kağan Yazıtları ile Kur’an-ı Kerim ifadeleri arasında da bir paralellik söz konusudur.
Zulkarneyn dünyanın en doğusuna gider ve Türk Kavmini bulur.
Türkler, Zulkarneyn’den yardım isteyerek Yecüc ve Mecüc’ün saldırılarına karşı bir set yapmasını isterler.
Zulkarneyn, Yecüc ve Mecüc’e karşı Türkleri demirden ve bakırdan yaptırdığı bir set ile korur.
Kaşgarlı Divanında “Zulkarneyn, Uygur illerine geldiğinde Türk Hakanı ona 4000 kişi gönderir. Bu Zulkarneyn’in Türklerle bir soy bağı olduğunun ve ona karşı bir teslimiyet ve bağlılık gösterildiğinin ifadesidir.
Bu durum, Zulkarneyn’in Oğuz Han olma ihtimalini de kuvvetlendirmektedir.
Kanuni devrine ait Rüstem Paşa”Tevarih-i Ali Osman” ının ikinci sayfasında şöyle bir fıkra vardır: “Etrak şöyle fikr iderlerdi ki hak sübhanehu ve Teâlâ Kur’an-ı Keriminde (Külna Ya Zülkarneyn) diyü zikr ittüğü meğer bu (Oğuz-Han) dır dirlerdi”.
Neşri’nin Kitab-ı cihannuma’nın birinci cildinde Oğuz –Han’ın Şark’a ve Garp’a hâkim olduğundan bahsedildikten sonra bu milli telakki şöyle ifade edilmektedir:
“Etrak şöyle zu’m iderlerdi ki Hak Sübbhanehu ve Teâlâ Kelam-ı Kadiminde zikr ittüğü İskender-i Zülkarneyn meğer bu ola dirlerdi.”
Türkolog Leon Cahun, Asya Tarihi adlı eserinde Oğuz Han hususunda şöyle der:
“O, bütün dünyayı fethetmiş, yüz on altı sene yaşamış ve hâkimiyet timsali olan altın yayla üç oku ölümünden evvel oğulları arasında paylaştırmıştır.”
Türkler yeryüzünde ilk kez Tanrıya, Tanrının varlığına inanandır..
(ALINTIYA EK YAPILMIŞTIR)