İki Kapılı Han / Dünya ve İçindekileri kadarıyla....
Penceredeyim,
Beni dünyaya bağlayan şeyler üzerine düşlüyorum.
Güneş guruba kayıyor
...
Dünya bir pencere olsaydı.... dedim
Pencerenin pervazında sapsarı güller olurdu. Ayrılık çiçekleri olurdu dedim.
Zaman içinde öyle yoğun hissediyorum ki hüzün duygusunu onun rüzgarına kapılmış buluyorum kendimi. Tam şu an hissettiğim şey de bu değil mi ki zaten
...
Sonra babamın sesi
Sonra annemin sesi çınlıyor kulaklarımda
....
Birçok insan gördüm
Birçok kapıdan geçtim
Burasının iki kapılı han olduğunu düşünerek.
Kendi kalbimle meşgulken başka kalplerle komşuculuk oynuyordum. Iki kapılı handan bir şekilde geçiyordum işte.
Aşka meyletmişti tanıdığım kalplerin çoğusu
Sonra bazılarının zindanları vardı. Odaları vardı ışık görmeyen....
Uzaklaştım.
Mesafeler koydum araya.
Bu, kaçınılmazdı.
Ne zaman Rabbi düşünsem
Onun merhameti ve şefkati himayesinseydim.
Bunu biliyordum.
Onun izniye
Zaman yaratılmıştı
Kalpler yaratımıştı
Varlık ve yokluk yaratılmıştı.
Dünya ve içindekileri ayrılığa göz kırpıyordu,
yüreğim yağmuruna tutulmuşken.
İylik de vardı
Kötülük de...
Bütün gücümle manzarayı seyrediyordum
Olanları seyrediyordum.
Sonra bir umutla
Yeniden ve yeniden aydınlık ve çiçeklik oluyordu pencerem.
Güzel günler düşleyerek,
Güzel günlere efendim...
7 haziran pzr 2020
Mahvash