Elimizdeki Şeyler

• 7 Haziran 2020 Pazar 10:47:48

Bir hayaldir yaşam…daha ötesi varsayımlara dayanan gelişmeler eşliğinde mahalle baskısından ibaret bir durumdur maalesef.

Kişi, kendi yerini, pozisyonunu akılda kalacak şekilde pekiştirmek pahasına, sadece kendisi için, zorunlu kan bağı olduğu çekirdek aile kısmından başlamak kaydı ile; dairesel bir biçimde mahallesine, iş ortamına ve fırsat bulduğu takdirde en ilkel yöntem olan meydan çığırtkanlığıyla yine kusursuz sevgi yolunu kullanarak, kendi imparatorluğunu kurup pekiştiren acımasız ve akıl almaz bir fırsatçıdır. İçten pazarlıkçı, kontrollu sevgi sunumu, bunun yanında güzel yanlarını da göstermekten uzak kalmadan sunmanın zalimane bir karşı duruşudur.

Unutmayalım, 24 saat’e koca bir ömürü sığdırabiliriz. Sadece bir güne, güzel bir düşünceye sahip olmadan yaşayan hiç kimse yoktur. Hatta en kötü şiddet dolu düşünceler bile bizim için iyi olacak bir yaşamı inşa etmek için sebep sayılır.

Günü zaman dilimlerine bölerek yaşayabiliriz. Çok seçenekle birlikte istekli olmak yetecektir.
1.Öncelikle ulaşabileceğimiz sağlam bir düşünceyle izlenecek yol durumu saptaması yapmalıyız.( kendimiz olmanın temel kuralı)



2.Daha sonra eksiksiz bir güven sağlamalıyız. (kişiliğimizi oluşturmak)
3. Elimizde ki manevi şeylerin çokluğunu, çeşitliliğini gözden mutlaka geçirmeliyiz. ( diğer bize benzeyen bizler)
4. Sevgi: her insanda olan, içtenlik özgüvenin kusursuz bir göstergesidir.
Bunu unutmayalım.
Yaptığımız her şeyde sevgi vardır bunun sunumu özgüvenimizden başkası değildir.(içimizi olduğu gibi anlatır, gözlerin bütün riyakarlığını çırılçıplak önüne serer.)
5. Gerektiği kadar sabırlı davranarak, dışsal sebeplere fazlaca yaşamımızı etkileme izni vermeden, elimizdekileri iyi tanıyıp sevginin büyük mukaddes gücünü kullanarak ifade yolunu seçmeliyiz. (özgüven)



6. Dışsal olaylar izin verilmedikçe bizim dirayetli duruşumuz sonucunda kendiliğinden değişmiştir. Değişecektir.En güzel örnek olarak büyük savaşta ki milletin peşinden gideceği bir insan bulmasıyla birliklte, inanç dolu kağnı arabalarında ki inat duruşunu gösterebilirim. Kadınları izleyin..! okuyun, ve düşünün.

Kadınlar doğaları gereği inatçıdırlar. Gerektiği kadar serttir ve aynı zamanda kuvvetlidirler de.
Umutla özdeştir onlar sabırlı, yumuşak, analıkla birlikte içgüdüsel davrananlar onlar. Gülümserler bazen. Sevdiler mi yürekleriyle birlikte bir ilk su niteliğinde berrak akarlar görelim sadece.
Pazarlıksızdır, ince uzun kıvrılarak giden bel ki yol, bir ırmak, yada rüzgar da savrulan ruhani bir kokudur ciğerlerinde. Sen yeter ki değişmeyi iste…

Kanber İhsan Öcel