14
Yorum
5
Beğeni
0,0
Puan
1318
Okunma
Dünya denilen bu kokuşmuş çöplükte her şeyden şüphe edebiliriz; bir annenin sevgisi hariç.
(JAMES JOYCE)
Normalde sosyal medyada gelişen olaylar üzerine yazı yazma adetim yoktur ama son zamanlarda yaşanan gelişmeler beni de bu olayları irdelemeye ve bu olaylar ile ilgili yazı yazmaya itti.
’Annesini istediği ayakkabıyı alamadığı için merdivenlerden aşağı iten insanlık müsveddesi ergeni hepimiz izledik değişik sosyal medya kanallarında. Epeyce ağzımı bozduktan sonra yere düşen acı çeken annemizle birlikte oturup ağladık bizde. Genel manada gençlerin eğitimi ile ilgili bir çok yazı yazıp, bu gençliğin gidişatından korktuğumu belirtmiştim. Şimdi geldiğimiz durumda görüyorum ki hiç de haksız korkular içinde değilmişim. Eğitim - öğretim ikilisinde ki eğitim olayından maalesef milletçe sınıfta kalmışız. Gerçi öğretim konusunda da pek yol kat ettiğimiz söylenemez.
’Gençliği kesinlikle ülkü sahibi ve memleketle ilgili olarak yetiştirmek, herkesin, her devlet adamının başta gelen görevidir.’ bu sözleri bizlere bundan on yıllar önce söyleyen başbuğ Atatürk’ü hiç bir şekilde anlamadığımız ne kadar ortada. O bütün ümidini gençlerde görmüşken biz onun mirası Türkiye Cumhuriyetinde onun bize mirası olan gençlere hiç sahip çıkamadık. Eğitemedik, Öğretemedik ve bu günlere ’ annesini merdivenden atan ergenlere’ kadar geldik. Anne sevgisinden bu yazıda hiç bahis etmeyeceğim, daha önce ki yazılarımdan beni bilirsiniz. ’Annemi nasıl sevdiğimi’
Hep söylediğim gibi laçka ettiğimiz Eğitim-Öğretim kurumlarında ki ve bu kurumlarda yetiştirdiğimiz bu günkü gençlikle ilgili sorunların tamamını arkasında ki neden iyi yönetilememizden kaynaklanıyor. Atatürk gibi bir lider maalesef bir daha gelmedi ülkemize. Bizler hepimizin birer Atatürk olduğunu kavrayamadık. Bu bağlamda da hep bir liderlik sorunu ile karşılaştık. Liderliğin siyasetten farklı olduğunu ve liderlik vizyonunun ne olduğunu algılayamadık. Oysa,Liderlik sadece savaş meydanlarında, ülke yönetiminde, eğitimde veya başka alanlarda ortaya çıkmaz. Liderlik tüm alanlarda vizyonunu ortaya koyabilmek, insanları peşinden sürükleyebilmek demektir. Dünya tarihine baktığımızda bunu başaran çok sayıda lider görmek mümkün değil. Ancak ne şanslıyız ki Atatürk gibi hedefleri, vizyonu, öngörüsü ve aklı çok ileride olan bir lidere sahibiz. O sadece baştan bir cumhuriyet kurmakla, hedeflerine koşmakla, kısa süre içinde çok büyük işler başarmakla kalmadı, yaptıklarını kime emanet edeceğini de çok iyi biliyordu. İşte, Gazi Mustafa Kemal Atatürk‘ün “Bütün ümidim” dediği gençleri bizler de maalesef ’anesini merdivenden iterek en ufak bir acıma hissi hissetmeyen canavarlar’ haline getirdik. Şimdi diyeceksiniz ki bu küçücük menfi bir olay, kusura bakmayın da hiç de öyle değil. Açın cinayet haberlerini izleyin, açın uyuşturucu haberlerini izleyin, gidin huzur evlerinde kendi isteğiyle kalan anne babaları dinleyin. Ne demek istediğimi anlayacaksınız.
Yeni başlangıçlar için yeni kurtarıcılara gerek yok. Önümüzde iyi ve kötü bir çok örnek, bir çok lider var. Yeni devrimlere de ihtiyaç yok, Atatürk’ün çizgisinde yeniden Eğitim- Öğretim programlarını belirleyerek önümüz deki nesilleri kurtarabiliriz. Umarım bu tür kötü vakaların sorumluları biz ne yaptık diye düşünüp gerekli adımları atarlar. Ya değilse neslimiz de geleceğimiz de tehlikededir.
Saygılarımla
Gazeteci Yazar
Tankut Alp Altunsoy