- 1055 Okunma
- 14 Yorum
- 6 Beğeni
Delirmiş Siyah Tişörtün Rüyası
Deliliğimden kalma bir tişörtüm var, dolabın bir bilinmez köşesine saklamıştım. Sabah uyandım nedense birden gözümüm önünde belirdi.
Unutulmuşluktan buruşmuş kalmış, dolapta bir başına tam da rengine yakıştığı gibi karanlık bir köşede , can çekişirken geldi aklıma. Tarif edilemez bir endişe ve korku kapladı içimi, yataktan bir hışımla kalktım dolaba saldırdım doğruca.
Bir an önce ulaşmalıydım ona kurtarmalıydım ölümden.
Bana engel olan diğer tüm düzgün ve aklı başında olan giysileri sağa sola fırlattım.
Bir tarafım intikam almak ister gibi hırslıydı onlara. Beni deliliğimden uzaklaştırıp, aklı başında bir "gündüz yaşayan" yaptıkları için.
Nefesim giderek hızlandı, birden bire ateş basttı tüm vucudumu...nerede bu tişört nerede?
neredesinnnnn! diye bağırdım tutamadım kendimi...
Deliliğim...ahhh kokusunu alabiliyorumdum sanki deliliğimin. Derin bir nefes aldım içime, ciğerlerime kaçık düşünceler doluverdi.
Tanrım... her yerimde bir uyuşma hissi, başım mı dönüyor ne...Aklımın uyuşan bölümlerinden sesler yükseldi.
"Yaklaştın hadiiii hızlan..." kalan aklı başında kıyafetlerimi de bir hışımla fırlatıverdim sağa sola.
İşte o an ; birden zaman durdu. Orada karanlığın içinde parlıyordu deliliğim. Suratımda, rahatlamanın getirdiği bir tebessum. Elimi uzattım yavaşça deliliğime, delilik kokan siyah, buruşmuş, tişörtüme...
Sanki yırtıcı bir hayvanı tutmaya çalışır gibiyi korku ve heyecan içindeydim, adrenalinden saç diplerimden fışkıran sımsıcak terleri hissedebiliyordum. Son ve keskin bir hareketle kavradım simsiyah buruşmuş deli tişörtümü...
Birden, yerçekimi beni çekemeyecek kadar aciz düştü, gövdem eskisi kadar ağır değil ki havalanıverdi ayaklarım yerden...biraz önce vücudumdan fışkıran terler, benden bağımsız odanın içinde dans ediyordu. Sanki yağmur damlaları gibi tenimi rahatlatıyorlardı ama bu sefer.
Ben boşlukta, elimde sımsıkı tuttuğum simsiyah, buruşmuş deli tişörtümle, sonsuzluk gibi suren o bir saniyenin içinde kayboldum. Yavaş ama melodik bir hareketle simsiyah, buruşmuş deliliğimle dopdolu tişörtü başımdan geçirip bedenime giydirdim. Bütün tüylerim uyarılmış, kalbim tam gaz çarpmaktaydı. Damarlarıma bulaşan simsiyah delili görebiliyordum artık. Tüm vücuduma yayıldı ve sanki havada asılı kalmıştım...
Sonsuza kadar sürse bu duygu...unuttuğum tüm özgürlüklerim geri gelse...
Keşke...keşke...derken...
Birden bir melodi... giderek yükseldi kulağımı yırtarcasına. Tüm bedenim parçalara ayrılır gibi. Havada süzülen yağmurlarım bile düşüverdi yere. Canım yanıyordu ama anlam veremiyordum olanlara. Bu ses neydi beni daha yeni kavuştuğum simsiyah, buruşmuş deliliğimden acımasızca koparan. Ses giderek arttı acımasız bir tanrı gibi kükredi başımda...uyannnn
Öyle bir acıydı ki bu çığlık atarak gözlerimi açttım....
Sabah olmuş...
Alarm çalmış....
Tarihte çalan en acımasız alarmmış....
Gözlerim dolabımda...
Acaba hala...
Orada mı...diye düşündüm...
Bir hışımla saldırdım dolaba..tam o sırada bir ses geldi karanlıkların içinden...
Korkma halen buradayım...
Dedi...dedi ama ben korkmaktan başka bir şey yapamadım çünkü uyanıktım bu sefer...
YORUMLAR
Başlıkta olduğu gibi final cümlesinde de tekrarlanan kişileştirme, yazının kahramanlarını ikiye çıkarmış!...
Kutlarım.
Saygılarımla...
black_sky
Eksik olayın dilerim.
Saygılar ve selamlar benden.
aklın duvarları sınır değildir..sınır Diye bir şey yoktur aslında
black_sky
Saygı ve selâmlarımla
Toplumun ürettiği ideolojilerden insan kendi ruhunda seyahat etmeyi unuttu, unutturuldu...
Ne güzel gardrobun kapısını açık bırakamaya cesaret edip ruhuna uygun giysiyi bulabilene.
Hoştu...tebrikler.
black_sky
Eksik olmayın
Saygılar ve selamlar
black_sky
alarm kurmayalı yıllar oldu saatlereve hatta telefonlara..
gömlek giymeyeli de yıllar oldu..
eski giysilerim isyan halinde sığamıyorum içlerine..
lakin bir tişörte bu kadar duygu sığacağını düşünemezdim herhalde..
en çok ilgimizi çeken çocukken bayramlardan önce aldığımız veya alınan eşyalarla kurduğumuz bağlantı..
hiç mi yeni alınmış bir ayakkabıyı evde giymedin..
veya onlar ile uyumayan var mıdır acaba..
şimdi giysiler ile ilgili yazı yazma furyası başlamalı bence..
ben hangi giysiye yazacağım peki.. ??
sen ne dersen o nesildaşım..
lakin sakın gideyim deme ha..
ben kollarını sonradan yırttığım ve 3 yıl giydiğim bir tişörte yazı yazmaya çalışabilirim..
16-19 yaşları arasında giymiş olma ihtimalim çok yüksek..
düşünüyorum da giysiye yazı yazmak kolay değil sanki..:))
eksik olma sakın..
kaybolma emi..
saygı ve huzurla...
black_sky
Okul zamanı duvarım boydan boya böyle hatırlarla doluydu.mten biletleri, komser biletleri sinema tabii ki, kurumuş bir çiçek, pencereye karalamış birkaç sözcük ve tarih ve hatta zamanında iyi para satılacak bir banknot üzerine arkadaşım babası verdi kıyamadık notuyla tarih duvarda asılıydı...o kadar parasız zamanlarda bile o lara harcanmadi ya...bazı şeyler çok değerliydi o zamanlar sanki artık o duygulardan eser kalmadı...
Bilemedim senin yakınında tuttuğun böyle bir obje var mı ya da kıyafet...duygusal bağı olan...sen ne yazsan güzel yazarsın bence...ama senin için en kıymetlisi ne bilemedim şimdi. Yine heyecan yaptım yazarsın diye bekleyeceğim bak..
Buralarda halen gezinmesin sebebi işte böyle değerli kişiler tanımış olmak..
Eksik olma dilerim
Sağlıcakla
Yinsani
hatlıyorum biraz.. hemen diz altına gelen yere çıkartma diktirmiştim.
hatta montlara da çıkartma diktirmek de moda mıydı.
bilemiyorum..
mazhar fuat özkan şarkılarınki sapkasız çıkma abi derdi sanki, öyle birşarkı vardı..
neyse ben onu birdinleyeyim şimdi:))
giysiye harbiden yazamam ben... giysi ve moda ne berbat olduğum konudur.. evleneli beri kendime pek bir şey almam eşim alır...
bir de şu alışveril muhabbetleri var tabii.. ben 5-10 dakikada alırım alacağımı.. lakin kadınlar genelde bir garip bu konuda... ne yalan söyliyeyim..
artık yiğenlerin giysilerine sarmaya başladım.. bedenler de biraz yakın olunca büyüdü köftehorlar..:)) onlar alır ben de onlardan parasını verip yeniden almak istiyorum pazarlık yaparız onlar zamlı satar bana :)) ama çocuk musun bana diye basıyorlar fırçayı büyükler:)) korano muhabbeti çıkalı da unuttuk alışverişi zaten:))
ben yiğenlere biraz daha sarmalıyım eğer ikinci dldaga gelmezse koronada...vallahi bu salgın var ya, çok şey değiştirdi sanki hiç bir şey eskisi gibi olmayacak gibi bir his var içimde...
black_sky
ben de pek alışveriş seven biri değilim, nedense bir şeyi begendikten sonra çok takiliyorum o yüzden senin gibi kardeşlerden beğendiğim şeylerin üzerine konmayı tercih ediyorum :)) daha keyifli geliyor bana...
Bu arada şeytan, uzaylılar, tanrı gibi kavramlar üzerine döktürüp giysi de takılmak olmadı şimdi;))) Aslında benim gibi takıldıgın bir şey olmadığından yazamam diyorsun sanırım..
su baskınında giden yaklaşık 100 adet sinema dergisi vardı...kaç sene oldu halen içim yanar aklıma gelince..çok severdim açıp açıp eski sayıları okumayı..o zamanlar beyin sağlam isimler falan akılda kalıyor;)) sinema hakkında ne sorsan hemen cevap verecek durumdaydım yani;) vizyondakiler gelecek sene çıkacaklar...yönetmenler, filmleri, falan filan.. şimdiki duruma ne zaman geldim inan hatırlamıyorum...her gün sinemaya giden ben ki sinemada ölmeyi istemişimdir hep en son ne zaman film izledim hatırlamıyorum...üşengeçlik mi yoksa nasılsa eski rahatlıkla izleyemem düşüncesi mi böyle aramıza girdi bilemiyorum ve bu yüzden hiçbir sey insanlar gibi sonsuza kadar gelmiyor seninle...en azindan birkaç bir şey kalsaydı keşke..
Neden bize hep duyarlı olmamız tavsiye edilir dersiniz ?
Yada duyarlı olmak nedir sizce ?
Hassas olan birinde duyarlılık nasıl bir yere sahiptir ?
Bu nevi soruları artıra biliriz. ve bunu sırf iş olsun diye yaparız. Hepimiz kendi içimizde duyarlılık dediğimiz şeyin karşıdakine değil bize hızmet edeceğinden eminizdir. Ve duyarlı olmak çepeçevre hassasiyetin ölümü.Sevdikçe artan duyarlılık kişiyi sevdiğinde yok eder. Oysa Yer yüzünün muhatabı tektir. Çoğu zaman Merhaba kolay gelsin demek aklımıza gelmez bizim.
aaa ? Napıyorsun. Ama o öyle olmaz .Şöyle yapsan daha iyi olur. Salaklığı Dahi olarak kendimizi pazarladığımız yerdir bizim. Bu yüzden kendimizi inşa edemeyiz çoğumuz.
Adnan olmak zor. Evlat abi arkadaş olmak kolaydır. kaça kaça yaşar baskıladığımız hisler yüzünden hayatı ıskalarız ve en sevdiklerimiz zamanla en sevmediğimiz yanımız olur kalır. Neden böyleyim ben ? Dediğimizde bile bir ben yoktur ortada çoğu zaman.
Üfffffffffff Mü ? Haklısınız.
O tişört eski değil ihmal edilmemişse inkar edilmiştir. Tabiiki diğer güzel elbiseler yüzünden. Seçim kimin ? Sorusu aklınıza gelinceye kadar bekleyen "vefa" Dilerim cemiyete yenilmez yine ve bu defa.
Anladığım şeye cevap yazdım bu bir yorum değildir. Birde sağ yanından sola dönüp uyanmayı da uykudan sayın. Ölüm ile uyku kardeştir derler. uyanık olmak ise çook uzun zamandır Zatın karakterine uyanıklığı. Ama babam kızar .aa komşular ne der. Böyle yapsam o kırılır. Diye diye ettiğimiz uyanıklıklar altında ezim ezim biz.
Affedin yani kendine keriz yaşamak bunun adı. Dirilmek için derinizi zorlayan ruhunuza
yardım edin.En çirkin karar kararsızlıktan hayırlıdır.
Bu saatte bu denmez biliyorum kardeş. ama iyi uykular.Zira uyanıklar uyanamazlar.
Sevgi ve Selam.
black_sky
Eksik olmayın en azindan güzel yorumlar için tekrar siteye girmiş bulundum..
Sağlıcakla kalin
black_sky
sonbaharımsi sarı çoraplarım geldi aklıma:)))) bir de hiç aklımdan çıkmayan salaş gri hırkam. sanırım o da kaç gündür üzerimde delirmiş olmali.
çok tatlısın
güzellik kattın düşüncelerimize
teşekkürler
.
black_sky
Hatıralarla yoğrulmuş buna benzer eşyalarım oldu...hic yaşlanmasınlar, eskimesinler istedim ama zaman onlari da hırpaladı sonunda...rüyalarda kaldı artık.
Eksik olmayın sizi tanımak benim için ayrı bir mutluluktu...
Sağlıcakla kalin
meleksukan
black_sky
Sevdiğim kalemleri okumakta gecikeceğim ama usulca olsa bile okumaya devam ederim.
Şimdi bir de Lavinya dinlerim ....iyi gider...
Çok teşekkür ederim yeniden...
Ben bu Volki isimli arkadaşın yorumunu silmiyorum...yorum işte...anladığım kendisi sitede artık yok...amaç ve niyeti anlamış olsaydım....cevap yazardım...yine de bu seviyede bir cevap olmazdı...
Ben anlamıyorum bu yorumları...anlayan varsa anlatırsa sevinirim...
Insnalar olumsuz eleştiri yapabilir yapacaktır da zaten...bu yorum değil...
Den(iz)
Takma kafana, düşünme organı olmayınca ne yapsın garip.
:)
black_sky
black_sky
Eksik olmayın yorumlar için teşekkür ederim...nasılsa hiçbir sey sonsuza kadar sürmezmiş bu macera da böyle bitsin..
Sağlıcakla kalın dilerim
Den(iz)
yeğinadnan
kaşlarını çattı bizimki.
- Ne *ok varda buyuracağım diye tersledi şefi. Korkunç bir sessizlik lokantaya hakim ben çok bozulmuştum. Yakıştıramamıştım gönlümün sultanına. Tüm içim yıkılmıştı Şefin yanına gittim ve şefe.
- Abi sor bak ne *oku istiyorsa ben bulup geleyim sonra buyursun. Dedim ve tokadı yedim.
Yine aynısını yapacaktım da O tokat aklıma gelince sustum.
black_sky
Buralar dostlara emanet sağlıcakla
yeğinadnan
Bir tek _oka yaramıyor ona yarasın diyede yazılmıyor zaten. Demek istemiştim. Becerememişim sanırım :):):):
black_sky
black_sky
YUSUF ASIM
Bildirimde başlığı görünce; “hadi bakalım bu kez ne yaptı kardeşceğizim” dedim:) “gökkuşağı” renklerinde bir şey bekliyordum (dünkü konuşmaya istinaden:)) ama siyah çıktı.
Öyküdeki obsesif tip çok tanıdık geldi:)) nasıl anlattıysan, seninle birlikte didik didik aradım o dolabın içini:) an be an yaşattın yahu! Aklıma, hastayken gördüğüm bir rüyam geldi; özenerek astronot kıyafetlerimi giymiş, uzaya çıkacakken tam, kapı çalıyordu ve bir arkadaşım “geçmiş olsun”a geliyordu:)) ateşinle doğru orantılı olarak rüyanın enteresanlığı değişiyor:) gerçi konumuz, rüyadan çok “takıntılar” olmalı sanırım:)
Keyifti yine seni okumak!
Sevgilerimle sonsuzca...
black_sky
Benim rüya öyle eskiye özlemin takıntılı bir siyah tişört ile rüyanlanmiş şekli ama ben senin rüyana bayıldım yahu...merak ettim başka ayrıntılarını...bileydim o zaman o uzay gemisindeki kapsül çorbalardan falan kapar gelirdim...
Benim yazma isteğim artık tamamen senin ve sevdiğim kişilerin yorumlarını okumak üzerine kuruldu....
Sanırım yeni bir takıntı geliştirdim;)))
Ah be kardeşim iyiki varsın...
Sevgilerle kal hep emi
Bir Eflatun Ölüm
black_sky
Unutma isterim
" Varlığın, varlığıma bir armağan oldu"
Hep hoşça kalasın...
Sevgilerimle