- 1694 Okunma
- 4 Yorum
- 2 Beğeni
İLAHİ ADALET
İlk okulda başladım kaybetmeye ilk kaybettiğim silgim di ertesi gün aynı silgiyi arkadaşımın boynuna iple asılı görünce anladım ben kaybetmemiştim o çalmıştı. O dönemlerde bilmiyordum aslında kendine zarar verdiğini tek bildiğim hırsızlığın kötü bir alışkanlık olduğuydu ve sınıfımıza İlhan diye bir çocuk geldi ilk zamanlar kimseyle konuşmayan kendi halinde bir çocuk imajı çizse de İlhan çok saldırgan kavgacı bir çocuktu günler sonra ettiği kavgaları ve dövdüğü insanları hâlâ unutamıyorum burnu kanlar içinde kalan o çocuğu ve ben araya nasıl atladığımı neyime güvendim onu da bilmiyorum o günden sonra iyi bir dost ve kötü bir düşman kazanmıştım artık ilhan bana kafayı takmıştı nerede görse ya tükürüyor ya çelme atıyor ya da saçımı çekiyordu her gün masamda tehdit dolu yazılar buluyordum artık bu dayanılmaz bir hâl almıştı ve aileme anlattım annem dominant bir kadın neyin nasıl yapılacağını bilirdi hemen beni müdüre götürdü konuştuk ve duyduklarım beni çok üzmüştü o sorunlu çocuk boşanmış bir ailenin istenmeyen evladıydı itilip kakılmış sövülmüş dövülmüş ona o an çok üzülmüştüm ama yine de bu durum bana yaptıklarını affettirmezdi! İlhan uzaklaştırma cezası aldı geri döndüğünde daha da bilenmişti bana bir gün ayağıma çelme takıp beni yere düşürdü ve arkadaşlarına
-vurun diye bağırdı birkaç tokat indi suratıma tam o sırada oradan İlhanın dövdüğü çocuk geçiyordu beni ellerinden aldı ve -neden yapıyorsunuz dedi İlhan gözleri dönmüş bir şekilde
- o Alevi dedi ve işte o gün tanıştım bu sözcük ile ağlaya ağlaya eve gittim anneme sordum -anne biz Alevi miyiz ve bu kötü bir şey mi annem bana bilmem gereken her şeyi anlattı meğer bizim mezhebimiz farklıymış ama bu utanacak bir şey değilmiş aksine gurur duyulacak bir şeymiş annem gözleri parlaya parlaya anlattı.
O günden sonra İlhanı pek kafaya takmadım o da baktı ki beni üzemiyor sinirlendiremiyor vazgeçti neyse okul bitti Ortaokul, Lise, Üniversite derken hayata atıldım güzel bir işe girdim ama geçmişimdeki kara günleri de unutmamıştım hele de İlhanı en güzel anlarım hep İlhandan nefret etmekle geçti çalıştığım iş yerimde küçük tadilatlar yapma kararı verdik ve bir firma ile konuştuk onlar da öğlenden sonra gelip ölçü alacaklarını söylediler öğlen olmuştu ve kapının zili çaldı açtığımda o bana hayatı zehir eden adamın gözleri karşımdaydı bir an silkelendim hayır bu o olamaz dedim benzettim galiba! Kısa bir konuşmadan sonra ölçü almak için bölümü gezdik ölçüler alındı benden bir kağıt ve kalem istedi ben de verdim - telefonumu bırakayım size bir şey aklınıza takılırsa sorarsınız dedi.
Kağıda bir şeyler yazıp kağıdı ikiye katladı ben de alıp masama koydum mesai bitiminde kağıdı masada bırakırsam kaybolacağını düşünüp çekmeceye koymak için elime aldığımda kağıttaki İlhan ismi ile adeta yıkılmıştım ama vardı bunda bir iş boşuna karşıma çıkmış olamazdı.
İnşaat başladı ve inşaat süresince çok defa İlhanla konuştuk hatta bazen kahve içmek bazen de yemek yemek zorunda kaldım ama o kişi tamamen değişmiş tam bir beyefendi olmuştu ve nihayet İlhanın hayatıma neden ansızın girdiği şekil alıyordu İlahi Adalet İlhan bana Aşık olmuştu ama ona onu önceden tanıdığımı hiç söylemedim bir gün bana ben seninle ciddi düşünüyorum deyince lafını tamamlama dercesine elimi havaya kaldırdım ama İlhan çok heyecanlıydı ve bana evlenme teklif edecekti sözlerine devam etti -Benimle dedi ve hayır diye bağırdım şaşırmış gözleri yuvalarından çıkacak gibiydi ve sözünü tamamladı
- benimle evlenir misin? baktım gözlerine ve dedim ki!
-ben seninle evlenemem neden dercesine kafasını salladı ben senin ilk okulda dövdüğün, sövdüğün Alevi diye hor gördüğün o kızım o da pişmanlık içinde sözlerine devam etti şaşkındı -ama ben o zamanlar çocuktum dedi susmuştuk derin bir sessizlikten sonra
-Unuttun mu İlhan dedim bana yaptıklarını karşına koltuk değnekleriyle de çıkabilirdim beni merdivenden yuvarladın gün ya sakat kalsaydım?
İlhan ağlamaya başladı ben de devam ettim sözlerime -işte bu an için yaşadım defol git hayatımdan ’ne benden sana rüku ne de senden bana kıyam’ ödeştik şimdi deyip kapıyı gösterdim yıllar geçse de İlhanın o gözyaşlarını hiç unutamıyorum.
Not: unutmayın bugün attığımız adımlar yarınlara açılan kapılarımız kırmamak dökmemek ve oyun oynamamak gerekir çünkü tüm oyunları bozan ve daha büyük oyunlarla bedel ödeten Allahtır onun adaletinden kimse kaçamaz akıtılan her damla gözyaşının ahı vardır ve karşılığı mislisi ile alınır!
YORUMLAR
Yazdığınız hikayeyi, begenerek okudum çok güzeldi. İnsanları alevisin sunnisin diye ayramcılık yapanlarıda ayıranlarıda şittetle kınıyorum. Bu ayrımcılık benim bir ömür acı cekmeme sebeb oldu.Hepimiz Rabbimin kullarıyız . Elerine emegine yüregine sağlık. Selamlar Saygılar.
CAN KAN tarafından 6/3/2020 1:05:28 AM zamanında düzenlenmiştir.
KeLeBeK EtKiSii
Zaman er ya da geç adaletini gösterir. Beklemek lazım.
Saygılarımla..
Serkan BOL tarafından 6/2/2020 4:33:01 PM zamanında düzenlenmiştir.
KeLeBeK EtKiSii
Yunu Emre nin,Mevlana nın kalbini taşıyan,gönlünü taşaıyan aleviler sevilmez mi,,,,,,,
Gerçek hayatın filim gibiymiş değerli kalemim
Saygılar,sevgiler selamlar sunuyorum
KeLeBeK EtKiSii
Ben yaradılanı seviyorum yaradandan ötürü mevlana ve tasavvuf düşüncesini aldim kendime bu güne kadar hiç yanıltmadı beni ben insan görürüm kime yada neye baktigim önemli degil
“Tevafuk” diye nitelediğim birçok rastlantı yaşadım... Öyküdeki olayın olabilirliği var yani benim için:) her ne kadar Yeşilçam koksa da:)
Bir çocukluk yaramazlığı için bu kadar kin gütmeseydi keşke esas kız:) Hem İlhan da yeterince ağlamış:)
Ha, ilahi adalete gelince; ondan hep umudum var!..
Sevgilerimle...