Direngen
Gunaydinlar olsun efendimlere. Ben herkeslerin kölesi, gölgelerde kalmış ufak bir direngen. Mi? Sağ elimin baş parmağında küçük siyah bir karınca sessizce yürüyor. Saat tiktaklarına devam ediyor. Gunaydinlar yeniden tümörgün homo direnicumslara. Mayıs bitti bitecek ,ne kaldi Haziray’à. Gözlerimi açıp yenı güne uyandım. Nasil büyümeli peki şimdi. "Göm kendinı "dedi Diren ve devam etti konusmaya. "Eğer gömmezsen kendini nasıl büyür ki ayakların. Kök vermezsin kendini gommezsen. "
"Kes"dedim sinirlendim. Yumuldum parmaklarımın arasındaki boşluğa,başladım bilincalti akışıyla yazmaya. Zira ben hariç herkesin uğradığı nadir bir istasyondu orası. Uzun zaman olmuş girmeyeli oraya. Oradan kalkan bir trene binip uzaklasmayali epey bir zaman olmuş. Benim bir türlü birlesemedigim zaman.Benim zamanım .Benim ziyan olmuş zamanım. Kim bu konuşan. Ben miyim ?"Ben yok " dedi Diren .Yine bozdun asabimi. .Nereden çıkıp pörtlüyorsun sen.Seni yakalamak ne zor şey. Ne ismin ne cismin var.Hava sıcak. BoBo uyuyor. Yeni bir sala veriliyor. Ciceklerİ koklayarak kollayan kadın nerede. Sabahın erken saatlerinde gitmiş. Nereye kayisiya, eriğe. ..Gelir .Enikonu dönüp dolaşır gelir. Gözlerim yola koyuldu yine. Daldım gittim.Ayaklarimdan önce davrandı yine. Uzak yerlere gitmekte pek mahirmis. Ne kör müşüm? Dışarıya çıkmak en alasi. ..Dalıp gidiyor yine parmaklarım gözlerim gibi. Bıraktım dalsın kendi iklimine. İzin verdim bu defa .Bu defa buna kesinkes izin veriyorum. Coşku şartıyla. Ben oradayım her zaman ki köşemde. Bütünlük aramiyorun. Bobo uyuyor, dudaklar açık, eller göğüste birleşmiş. Uyurken bile namaz kılar gibi. Olur şey değil. Oysa sen en çok emeği sevmez miydin?Erkenden kalkar dogruca giderdin. "Nereye ?"
"İnşaya "
Bobo’yu tanimiyorsunuz. Tanisaniz ondan ala varoluşçu bulamazsınız. Odur en baba insaçıların en babası. Zaman yok .Ulasir miyim sana ?Kaç Kilometre çeker senin menzilin. Dayanir mi takati ayaklarımın? Bunu mu istiyorum. Zaten burnumun dibinden seslenmiyor musun bana ?Hiç içimden gelmiyor ya yazmak .Ne menem bir istektir bu.Dönüp dolaşıp geliyorum işte sana .Uyuma .Kalk.Virus dolaşıyor ruyalarimizin üzerinde, girilecek gibi değil bu zaman.Gidilecek gibi değil .Nereye gideceksin kendinden başka .Kendinden başka kime hangi istasyona ulasir ki insan.Yok yol.Kapalı tüm patikalar ,bak yeni bir ay işte. Kendini yeniden oyma zamanımı geldi.Oya oya kendini en neşeli renge boya .Arada bir girerim böyle kafiyelere. Ne demişti bir usta.Zalim olmayın sazi eline yeni almış birine karşı. "Hic olur muyuz ? Sen devam et özgürlük raylarinda tingir mingir ilerlemeye. ."İki nokta .Yenı Kan .Bobo hareket etti.Saat tiktak Bobo horhor berdevam.
"Saat kaç ?"
"Öğlen sıcağı "
Geçiyor işte böyle böyle o da tıpkı ben gibi tingir mingir. Bir öyle bir böyle. Aynanin karşısındaydim az evvel. Dolgu dolu dislerimin arasında karınca gibi bir şey girmiş en derine ha bire dürtüyor beni .Nedir bu dedim.Aldım kurdani başladım oymaya. Dilimi gördüm. Hic konuşmayan dilimi gördüm orada ağzımın karanlığında. Nasıl desem sümüklü böcek gibi ıslak ıslak kendi kendine oynasiyor. Durmuyor yerinde. Gulumsedim ona .Nedir seni böyle hareket ettiren. Çok da komik yine kendine has diliyle beynin dedi.Bu defa ben güldüm ona.Gerçek mi diyorsun. Bir dilden beklemezdim. Böyle konuşmuşluğu daha önce olmadı. Çünkü çiçekleri kollayan ve koklayan kadın bana böyle ogretmemisti. Sus demişti. Konusma demişti. Inanmistim. Daha da konuşmadım. Hala konuşmuyorum. Ne onunla ne Boboyla ne de başka bir homo direnicumsla. ..Böyle böyle birikti işte içimde soylemediklerim. Gittikçe, geçtikçe arkasına bakmadan zaman derin bir kanyon inşa etti içimde o soylemediklerim. Ben değil miydim o?"Hiç bandırma kendini evlat" dedi kendini kandirmacanin sularına. Yer yer bitiremezsin kendini. Her insan kendi seçmiştir yaptıklarını yine kendi seçer yapacaklarini. .Tuttu elimden .Öyle uzaktan. Bakmayın böyle konuştuğumuza bizim de bir uzaklasmisligimiz vardır elbette. Bu zamandan bu insanlardan bu o hayallerden daima olduğu gibi. Kes yasak hayaller .Bakma sakin, indir bakalım gözlerini aşağıya dedi yine çiçekleri koklayan kollayan kadın. Çaresiz sustum. Çünkü o çiçekleri koklayan kadın. O en iyisini bilir ,bulur getirir ve yedirir bize .Yeter mi ?Yetmez. Daha da fazla çıkmak için dışarıya yetmez .
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.