- 363 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Peygambere Muhabbet
PEYGAMBERE MUHABBET
“Muhammed’den muhabbet oldu hasıl, Muhammed’siz
muhabbetten ne hasıl demişler.” Bizim Efendimize, Muhammed
(s.a.v.)’e olan muhabbetimiz yoksa hayatın bir
manası da yoktur. Biz o muhabbeti sadece O’nun muhabbetini,
konuşma olarak algılayamayız. Muhabbet
sadece konuşmak değildir. Muhabbet, karşıdaki muhatabınızın
tüm hal ve hareketlerini size ayna olarak göstermesi
demektir, hayatımıza uygulanması demektir.
Bu muhabbetin hayatınızda sirayet etmesi, hayatınızda
vücut bulması, hayatınız olması demektir. Eğer muhabbetiniz
varsa bir insana, onu taklit edersiniz onun
yürüdüğü gibi yürürsünüz. O’nun oturduğu gibi oturursunuz.
O’nun konuştuğu gibi konuşur, O’nun yediği
gibi yersiniz. O’nun gittiği yerlere gider, O’nun içtiği
yerlerde içersiniz. O’nun arkadaşlarıyla arkadaş olur
sevmediklerinden uzak durursunuz. O’nun vermiş olduğu
kararların arkasında durur o kararlarla ilgili siz
de destek verirsiniz. O’nun yanlış gördüğü, uzaklaştığı
yerlerden siz de uzaklaşırsınız.
Eğer böyle olursa muhabbet vardır. Bunu Peygamberden
sosyal hayatımıza çevirelim. Siz bir kişiye muhabbet
besliyorsanız ve onun dediğini yapmıyor iseniz
o zaman, o muhabbet hakikat olmaz. Eğer biz de Peygambere
muhabbet besliyoruz diyorsak o muhabbetimizi
Muhammed (s.a.v.) ile birlikte Ahmet olan Peygamberle
birlikte yaşamak, O’nun hayatını bizim kendi
hayatımız içerisine yerleştirmeye çalışmakla olmalı.
Yoksa sağda solda ismini duyduğunda elini kalbinin
üzerine götürüp boynunu bükmek, sadece bu muhabbet
değildir. Bu güzel bir haslettir, güzel bir yaklaşımdır,
Peygambere sevda işaretidir. Ama asla muhabbet
değildir.
Muhabbet, hayatın tüm safhasında, Peygambere aşık
olarak, O’nun adı anıldığında, O’na olan aşkından kalbin
hızla atması ve bu atış esnasında gözlerin parlaması,
belki de kenarından bir damla yaşın akması demektir.
Evet, böyle olmalı ve bunun bir adım ötesi de bir işi
yaparken Peygamber nasıl yapardı diye araştırmak ve
ona göre yapmak demektir.
Bu muhabbetine bir örneği; Bilal’i Habeşi’nin ezanı
okuyamamasıdır. Sözle değildir. Bunlar hepsi muhabbetin
birer neticesidir. Biz muhabbet duyuyorsak, bu
muhabbete uygun bir yaşam tarzını da hayatımıza getirmemiz
lazım. Geceleri yatsıdan sonra karanlıklarda
kimsenin olmadığı yerlerde belki de ışıkları kapatarak
Efendimiz (s.a.v.)’e salât ve selam getirmekte bunlardan
bir tanesidir.
Sadettin TURHAN
"Efendime" kitabımızdan alıntıdır.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.