22 Ekim 1950 yılında yapılan nüfus sayımına göre kırsalda yaşayan insanların oranı kentlerde yaşayan insanların yaklaşık üç katıydı. Yani nüfusun %75’i kırsalda yaşarken ancak %25’i kentlerde yaşıyordu (DİE). 31 Aralık 2019 yılında yapılan nüfus sayımına göre ise kentlerde yaşayanların oranı yaklaşık %93 civarındayken köylerde yaşayanların oranı %7 oldu. Yani bu sefer kentlerde yaşayanlar, kırsalda yaşayanların yaklaşık 13 katı oldu. Sanayinin gelişimi ile bir çok ülkede belki kentlere göç olmuştur ama bilhassa gelişmiş ülkeleri incelersek hiç bir ülkede bu kadar büyük bir göçün olmadığını görürüz. Tabii ki bunun temel sebebi ( büyük oranda) ekonomik çaresizlikler. İnsanlar köyde feodal bir ortamda maraba (köle) olacağıma, şehre gider medeni bir burjuvanın elinde proletarya (köle) olurum daha iyi dediler. Ama şehir burjuvazinin (kapitalizm) ağalardan daha acımasız olduğunu görünce de biz ne yaptık demeye başladılar. Ancak geçmişte nasıl ekonomik çaresizlikler köyden kentlere göçü sağladıysa şimdi de aynı sebepler kentlerden köylere göçü hızlandıracak gibi görünüyor. Çünkü artık büyükşehirlerde yaşamak, geçinebilmek, nefes alabilmek git gide zorlaşmaya başlıyor. Artık "bir ineğim, üç-beş tavuğum" olsa diye plan yapanlar artmaya başladı. Bilhassa Korona virüsün etkisi ile hızlanan kırsal göç arzusu ileride kitleler halinde bir göçe dönüşebilir. Erkenden yer kapıp kendi feodal sistemini kuran köy ağalarına şimdiden selam olsun..