- 733 Okunma
- 4 Yorum
- 3 Beğeni
NASIL ÖZLEMEZ Kİ İNSAN!
Nerede şimdi o eski bayramlar?
Her şeyden önce aile fertlerimizin çoğu hayattaydı. O yüzden mutluluğumuz, neşemiz tamdı.
Geceden başucumuzda hazır beklerdi kıyafetlerimiz. Ya dikilir, ya hazır alınırdı. Zaten baştan aşağı donanmakta bir zamanlar bayramdan bayrama yapılırdı.
Pabuçlarımız mesela, ille de rugan olmalıydı, ya kırmızı yada pırıl pırıl parlayan siyah rugan.Uzar giderdi arife gecesi yaşadığımız heyecandan, bir türlü sabah olmazdı. Zaten sene de bir kere alınırdı o da bayramlarda. O yüzden çok kıymetli olurlardı.
Kim bilir kaç kere uyanıp bakardım iç geçirerek gecenin karanlığına, sabah olmadı mı diye daha. Gözümü açar açmazsa da giyinirdim bir telaş içinde. Belki kırk kere göz atardım rugan pabuçlarım ayaklarımda nasıl duruyor diye.
Evdeki hazırlıklarsa ise bambaşka olurdu.
Nane, muz ve vişne likörleri ikramlıkların başında gelir, minik kadehler içinde kahve yanında çikolata ile birlikte ziyarete gelenlere ikram edilirdi.
Bu öyle varlıklı ailelere mahsus bir şey de değildi. Bizler gibi orta halli ailelerde de ille ki olurdu. Çünkü o zamanlara ait bir hoş bir adet, bir görgü meselesiydi.
Ha! Bir de zeytinyağlı dolma ve el açması baklava ikramlıkların başına gelirdi. Dizilirdi itina ile kayık tabaklar içine, üzerlerinde dilimlenmiş limonlar. Of!!! Baktıkça fena halde iştah kabartırdı. Elimize uzattığımız da bir şaplak gelirdi, tabağın düzenini bozmayalım diye.
Kahvaltı sonrası, bir an önce sokağa fırlamak ister, sabırsızla büyüklerimizin onayını beklerdik. Bıraksalar komşular daha uyanmadan kapılarına dikilebilirdik. Yani heyecanımız, sevincimiz son derece yüksek olurdu.
Küçük ayrıntıların verdiği büyük mutlulukları yani.
Ev ziyaretlerinde çikolata ve kolalı mendil verilirdi çocuklara genelde. Daha çok da yakınlarımız tarafından. Erkek çocuklara kenarları mavi çizgili, kızlara pembe çiçek desenli.
Hele bir de içine para sıkıştırılıp verilmiş ise, o aile fertleri komşular mimlenir, her bayram ilk ziyaret edilenler arasına alınırdı. Çünkü cepte biriktikçe bayram harçlıklarımız, yakın bir meydana kurulan eğlence panayırı gelirdi gözlerimizin önüne.
Ne kadar para, o kadar atlı karınca, kayıklı salıncak veya süslenmiş kamyon kasasında, şarkı türkü eşliğinde gezinti demekti.
Ben artık büyüdüğümü yine böyle bir bayram ziyaretinde anlamıştım. Annemin teyzesine giderdik Taksimden kalkan otobüse binerek ta Büyükdere’ye. Bize çok uzak bir yol gelse bile, hevesle giderdik bu ziyarete. Büyük teyzemizin elini öper öpmez yüzümüzü güldüren miktarda bir para sıkıştırırdı cebimize.
Ama baktım ki, böyle bir bayram ziyaretimizde, erkek kardeşime yine mendil ve para, bana ise sadece öpücük geldi! Şaşırdım, açıkçası biraz da buruldum, ama sonra anlamıştım ki ben artık bir yetişkin sırasına girmiştim. Buymuş sebebi ve öğrenince mutlu da olmuştum, “ Aman büyümüşüm ben artık" diye.
Velhasıl eski bayramlar, sonralarında olduğu gibi tatil anlamına gelmez, herkesler bir yerlere gitme telaşında olmazdı. Coşkuyla, mutlulukla yapılırdı konu, komşu, aile büyüğü ve tabi ki kabir ziyaretleri. Yani toprağın altındaki de üstündeki de mutlaka hatırlanırdı.
Geçmiş zaman kullanarak anlattım ama hala var bu güzel adetlerimizi yerine getirenler elbette ki. Bazen yaşam koşulları istemeden değiştiriyordu insanların önceliklerini. Bu yıl zaten adetlerimiz de alışkanlıklarımızın tümü ertelendi.
Hep denirdi bir saniye sonrası ne olacağını kim bilir diye. Ama bu salgın Çin de başladı ve oraya buraya bulaşarak ve de göstere göstere bize kadar geldi. Güzel bir atasözümüz vardır “ELLE GELEN DÜĞÜN BAYRAM” diye, böyle olunca katlanması daha kolay geliyor insana.
Eh bu yıl böyle olsun diyelim. Bir dahaki kutlamalar için ümidimizi de kırmayalım.
DAHA NİCE BAYRAMLAR GÖRMEK NASİP OLSUN İNŞALLAH
***
YORUMLAR
Eski bayramlarımızı öyle güzel anlatmışsın ki bir an çocukluğumu ve bayram şekerleri i anımsadım sevgili Billur. İnşallah ileri yıllara eski yıllarımızdan gelenek ve göreneklerimizi taşıyarak yine güzel bayramlar kutlayacağız.
Bayramın mübarek olsun.
Billur T. Phelps
Teşekkür ederim Eminencim,
En azınan biz bunları, yaşadık gördük..
Kendimi şanslı bir birey sayıyoum o yüzden.
Gelecekte ne bekler bizi bilmiyoruz ama
iyi düşünelim iyilikler olsun sevgili arkadaşım.
Özlem kokulu ne güzel bir yazıydı böyle.
Dileyelim bu bayram bize birçok şeyin kıymetini hatırlatır tekrardan.
Yüreğinize sağlık,mutlu bayramlar.
🙏🌝
Billur T. Phelps
Evet... Hep geriye dönük oluyor özlemlerimiz.
Çünkü ne varsa eski günlerde varmış meğerse..
Ziyaretinize teşekkürler ve iyi bayramlar size de.
Şimdi ne ağzımızın tadı tuzu var ne de o eski bayramların güzelliği... İnsan nasıl özlüyor o günleri bir bilseniz... O güzelim baklavaları yapacak ninelerimiz de çok azaldı artık. O samimiyet, o içtenlik, çocuklara sevgi, büyüklere saygı azaldı hep bunlar... Özlenmez mi o güzelim yıllar...
Billur T. Phelps
Biz yene bu güzellikleri kıyısından köşesinden yaşadık çok şükür.
Şimdi geldiğimiz durum fena... Bundan sonrası nasıl devam edecek
O da şüpheli... Gençlerimiz için üzülüyorum ben daha ziyade
İnşallah her şey düzelir diye umalım..
😊 Bir' de bayram namazına giden erkeklerin dönmesiyle oturulan kahvaltı sofrası
Hadi kahvaltı yapalım da gün başlasın heyecanı
😊 ve bayrama özel o çocuk halimizle saçımıza gösterdiğimiz özen
müthişti ya...
bak şimdi aklıma geldi
ziyaretçi sırası da istisnalar dışında hiç değişmezdi
herkes kendine görev edinmişti kurala bağlamıştı...
😊 neyse
çikolalata tadında bayram diliyorum
sevgiler.
Billur T. Phelps
Bayram babamızın ağabeylerimizin bayram namazından dönmelerini beklemek de
ayrı bir heyecandı.
Teşekkürler ziyaretinize.