- 1890 Okunma
- 18 Yorum
- 13 Beğeni
“Bir Bayram Sabahı: Ihlamur kokuyordu dedem, cebinde bayram harçlıkları…”
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Bir kere çocuk oldum.
Otuz yılda bir kere.
Sonra birden büyüdüm. Benim ne istediğimi sormadı kimse. Kaç kez daha çocuk kalmak istediğimi, kaç saat daha aralıksız sek sek oynamak istediğimi, körebede kaç kez daha ebelenmemek için gizlenmek istediğimi.
Sormadı kimse.
Yastığımın altında sabahına giymek üzere koyduğum kırmızı ayakkabılarımı çıkardım önce bir bayram sabahı. Sonra askıda ütülenmiş eşsiz mavi elbisemi geçirdim üzerime. Hatırladığım tek bayram hatırası bu. Bir çerçeve misali hafızamın tozlanmış raflarında en diri haliyle bakıyor. Çünkü o hatırada kafasındaki çizgili fesi hafif yana kaymış, güldükçe gamzelerinde büyülendiğim dedem duruyor. Seksen beş yaşında kaç kez çocuk olduğunu bilmediğim. Hemen yanında yıllara meydan okuyan çizgilerin varlığına inat, güzelliğinden ödün vermeyen, yeşil gözlerinde adeta bir zümrüt gibi aydınlık saçan seksenlik ninem. Ah ninem! Hafızama çakılmış, yaşlı gözlerinde bir yosun ıslanıyor. Hatırlamıyor, kaç kez çocuk olduğunu.
Babam… Elleri eve hep dolu geliyor. Kırmızı ayakkabıları çıkardığı poşetin üstünde bir kız çocuğu resmi var. İki yanda örülmüş saçlarıyla. Onlar gibi olsun istiyorum saçlarım. Annem… Örüyor. Yedi çocuğunu da sevgiyle büyüten canım babamın sakalları erken beyazlıyor. Annemin de saçları. Ne çabuk yaşlandım ben, diyor annem şimdi. Beyazlarını öpüyorum saçlarını annemin, babamın ellerindeki çizgileri. Kaç kez çocuk olduklarını ikisi de hatırlamıyor.
Ihlamur kokusu geliyor yıllar öncesinden. Burnumun direklerinde demirliyor. Sobanın üstünde demlendikçe kokusunun acılığını unutturduğu sonbahar sabahının kalabalık huzuru masaya doluyor. Ahşap vitrin camına yansıyan görüntüye bakıyorum göz ucuyla. Yaşadıkça çoğalacağını sandığım resim, bugün parçalanmış haliyle zihnimde bulanıyor. Birçoğu tamamlanmayacak kayıp parçalar şimdi. Birkaçını da saysam araya kilometreler giriyor. Eksilmekle dağılmak iç içe. Sahi bu lisanda özlemek kaç harften oluşuyor?
Bir fotoğrafa düşüyorum elime alıp. Kendime gelmem saatlerimi alıyor. Hatırlamadığım bir bayram sabahının hüznüyle çekilmiş. ’Hüznü’ diyorum çünkü fotoğraftaki çocuk gülümsemiyor. Sıradan bir günün şipşak görüntüsü düşüyor beyaz bir kağıda adeta. Düşmeseydim diyor. Otuz yılın içindeki hangi yaşa ait bilmiyorum fakat bazı anıları betimleyecek kadar hatırlayan hafızam nankörlük ediyor. Haklı da! Hayatın mücadelesi içinde yaşama tutunan bu fotoğrafa yastığın altında sabahlayan ayakkabılar girmiyor. Askıda ütülü yeni bir elbise yok. Gelip alelacele gitmek isteyen bir bayram çöküyor deklanşör sesiyle zihnimin tam orta yerine. Yıl kaç, bilinmiyor. Eğilip şimdi olmayan yüzleri öpüyorum, eskidikçe bir hayal gibi silinmeye yüz tutan.
"Yaşam, bir hikayeyi anı yapmak için kaç ömür götürüyor?"
Dönüp arkaya bakınca geçen zaman sanki hınzır bir çocuk, nanik yapıyor. Yoluna devam ettikçe dikenlerle, taşlarla keza güllerle bazen yanından yürüyüp geçiyor. Onlarca yüz saklı beynimde. Unutmak istemediğim bedenlerdeki o ifadeleri fotoğraflayıp kaldırıyor tozlu raflarına. Sonra en amansız sahnelerde gelip kuruluyor. Haydii! Ne gözyaşı, ne özlem, ne kahkaha! Hepsi ayan beyan, dökülüyor, saçılıyor.
Bum!!!
Kıyamet yeri. Gel şimdi toparla. Bir tarafta yitip gidenlerin şarkısı çalıyor. Diğer tarafta hasretliğin bini bin para. Bazen de terk edilmişliğin o açık yarası kanamıyor değil. Orada büyüyorum.
Otuz yılda bir kere çocuk oluyorum.
Onda da bir bayram sabahına uyanıyorum. Sonra bitiyor. Eskimiş fotoğraflarda kaç buruk bayram var sayamadım. Onlara bir yenisini daha ekliyorum. Pikapta çalan ezgilere eşlik ederken, dışardaki yağmuru da gücendirmiyorum. O toprağı ıslattıkça çimenler yeşeriyor, ben fotoğraflarda özlemi yeşertiyorum. Uzaklarda, kilometrelerce uzaklarda fakat tam sol göğsümün altındaki o çarpıntı kadar bana yakın beyaz saçlarını annemin, elindeki çizgilerini babamın, büyümemişliğini kardeşlerimin. Sonra toprağını ninemin, dedemin...Dişsiz çocukluk resmimi öpüyorum.
Kimse bana sormadı, büyümek istiyor musun diye?
Sorsalardı eğer, bir bayram sabahı on yaşına basmak üzere olan, yastığının altında ayakkabısını koyarak uyuyan, ıhlamur kokulu o zamana bırakın derdim.
Büyüdüm, bir kere çocuk olduğumu her yıl hatırlayarak.
“Ve bir bayram sabahı ıhlamur kokuyordu dedem. Sobada kaynadıkça kokusunun acılığını unutturduğu. Ceketinin içinde yansıyan gümüşi saatini mendiline sarmıştı. İçi kabarık cebinde bayram harçlıkları… Sonbahar, saat henüz dokuz olmalı.”
NURAY KAÇAN
24 MAYIS 2020
“Özlemini sonsuza dek hissedeceğimiz tüm anılara ve sonsuzluğa uğurladıklarımıza…”
“Bayramınız bayram tadında olsun.”
"BENİM İÇİN ÇOK KIYMETLİ HATIRALAR BUNLAR. BİRİLERİNE ULAŞMASI AYRI BİR KIYMETLİ. BU GÜNE ÖZEL SEÇTİĞİ İÇİN VE BUNCA GÜZEL YÜREKLE BULUŞTURDUĞU İÇİN DEĞERLİ SEÇKİ KURULUNA SONSUZ TEŞEKKÜRLERİMLE."
YORUMLAR
Sihirli Kalem
O çocukluklar
Şimdi sadece albümlerde.
Ne mutlu bizlere
Yaşantılar bir ufak
Tebessüm şimdi
Hüzün gölgeleri
Düşse de üzerlerine.
Çok teşekkürler
Sevgiyle.
😀🙏
Aynı zamanların cocuklari miyiz acaba. Simdi bende şiir yazdım kendimce, senin yazını okudum tıpkısının aynısı dedim. Mavi elbise kırmızı ayakkabilar tatlı dedeler... Benim de dedem rahmetli oldu. Allah rahmet eylesin dedelerimize. Neyseki ben doya doya yaşadım dedemle cocuklugumu.
Iyi bayramlar diliyorum
Sihirli Kalem
Okumadan yazmak istemedim cevabı.
Bence de aynı dönemin çocuğuyuz.😀
Buna kani oldum.
Ne kadar doyarsak doyalım
Bence yetmiyor özlemi dindirmeye.
Ne mutlu ki onlarla anılar dolu bayramlarımız olmuş.
Ama neyi merak ettim biliyor musunuz?
Kırmızı pabuçlarımız aynı mıydı acaba?😀🤗
Yüreğinize sağlık.
Yorumunuz için çokk teşekkürler.
Tekrar hayırlı bayramlar.
Sonsuz sevgiyle...
öncelikle itiraf, yazının başlığını okuyunca çok çok uzundur herhalde demiştim içimden, bolca hatıra anı hüzülendirir gerek yok dediydim okumaya.... okumadıydım gün içinde, es geçtiklerimdendi..
sonra açtım sayfayı, önce yazının uzunluğuna baktım, sevindim kısaydı düşündüğüm gibi değildi.. bir çırpıda okurum dedim.. okuyamadım.. ara sıra geri sardım.. daldım daldım gittim ben de sayenizde... yazı bitti ama çocuk olmak bitmedi işte..
sobalar geldi aklıma, dışı kıpkırmızaya dönen odun sobaları kışın, yaz bayramlardında çeşit çeşit türlü kahvaltılar, bahçeye bizi koparsın diye sarkan erik dalları, ayağımızın altını şerbete çeviren dut ağaçları, her evin önünde duran köpeklerin kuyruk sallayışları, hangi bayram olduğu unuttuğum dedemin mükellef işler çıkardığı, büyüklerin bizi kah bacağımızdan tutup salladığı, kah nasırlı elleriyle başımızı okşadığı, bunlar büyüyecek de adam olacak dedikleri takılmaları, ninemin yine kör olmayasıcılar diye kükrediği, birilerinin hep bir şey buyurduğu sıralarda sokak başlarından seslenen arkadaşların sesleri...
itiraf edeyim kısa olduğu kadar uzundu.. başlığa ve önyargılara aldanmamak lazımmış...
gece gece okumak da sarmadı ya hu..
kaleminize sağlık efendim..
ne diyeblirim ki..
haddimce alkışlıyorum...
eksik olmayın..
saygı ve huzurla
en sevdiğinize emanet olun..
Sihirli Kalem
İçten içe içimi burgaçlayan,
Bir iki damla yaş döktüren
Bir yazı mı diye bakıyorum genelde ;başlıklara ve de son cümleye.
Hazır değilsem okumuyorum
Ya da sonraya bırakıyorum.
Çünkü o halihazırda bekleyen hasret saatlerine kaptırmak istemiyoruz galiba kendimizi. Size hak verdim sonuna kadar.
Üstelik bayram bugün.
Fakat bayramlar da neden bu kadar hüzün kokar anlam veremiyorum kimi zaman.
Gidenlerin hatırası bu kadar sindiğinden midir çocukluğumuza?
Belli ki en çok çocuk hüznünü, mutluluğunu unutamıyoruz.
Bayram kahvaltıları, dede tebessümü ve ardından gelen harçlıklar, el öpme merasimleri,bayramlık heyecanlarının yuttuğu uykular ve akabinde gelen uykusuzluklar
Of ki ne of!
Hissettiklerimiz aynı
Kocaman bir hasret.
Dileğim daima iyi anmak ve anılmak üzerine.
Bu değerli yorumunuz için çokk teşekkürler.
Bayramınızı kutluyorum en içten.
Sonsuz sevgiyle kalın.
Merhaba değerli Yazar
çok güzeldi önce tebriklerim ile
o güzel insanların hepsi gitti neredeyse
yazıda hem dedemin o mis kokusunu
hem babamın gülümseyen yüzünü gördüm
kokularını duydum hasret giderdim
var olun siz bayram günü eski bayramları yaşattınız bize
o güzel insanları anımsattınız
saygı ve esenlikle
Aşkar...
Sihirli Kalem
Ben mesela ne çabuk büyüdüm diyorum şimdi.
Ya hu daha dün çocuktum!
Ordan oraya koşturuyordum.
Sığmıyordum hiçbir yere.
Ne zaman geldi bu orta yaş başları.
Bu kabuk bağlamaz özlem,
Sonsuzluğa gidenlere sayısız hasret.
O koca çınarlarımız
Onları hiç unutmayalım.
Değerli yorumunuz için çok teşekkürler.
Hayırlı bayramlar.
Sonsuz sevgiyle kalın.
Varlık ile yokluk arası yaşanmış anılar
ve o anılardan bir hayat öyküsü...
bir çok bölümünde kendi hayat hikayemi okur gibi....
çok güzeldi
Sihirli Kalem
Nasıl da yer ediyor zihnimizde,değil mi?
Aslında hepsini toplayınca
Kendi hayat hikayemiz bulduğumuz.
Hepimizde var böyle hatıralar.
Hatırlattıysam ne mutlu bana.
Çok teşekkürler bu güzel yorumunuz için.
Hayırlı bayramlar
Sevgiyle kalın.
Mükemmel bir yazı. Aynı zamanda, her okuyanı bir yerlere savuracak kadar güzel!
Elinize sağlık!
Sihirli Kalem
Üstelik bunlar anılarsa,
Hafızalarda tozlanmış resimlerse,
Ne mutlu bana!
Çok teşekkürler bu değerli yorumunuz için.
Hayırlı bayramlar bu arada.
Sevgiyle kalın.
Ne güzeldi o çocuklukta yaşadıklarımız bize dedelerimizin babalarımızın yaşattıkları... Sevgi saygı daha bir başkaydı daha bir güzeldi... Kimse kimsenin cinsini cibiliyetini araştırmaz olduğu gibi sever sayardı... Hani şarkı da var ya ''Biz büyüdük ve kirlendi dünya.'' Galiba durum bu gerçekten. Çocuklarımıza da büyüklerimize de iyi sahip çıkmamız lazım. Hayat akıp giderken tatlı anılardır aslında çocukluktan belleklerimizde kalan...
Sihirli Kalem
Eski çocukluklar muazzamdı.
Ufak sebepler,büyük mutluluklar demekti.
Tabii ki biz de yetinmeyi iyi bilirdik.
Dedelerimiz, babalarımız,annelerimiz,ninelerimiz...
Ne büyük şeyler bırakmışlar oysa bizlere.
Bazen düşünmeden de edemiyorum aslında.
Acaba biz mi yeterince ifade edemedik çocuklarımıza bu değerleri.
Umarım gerçekten dünya henüz kirlenmemiştir.
Çünkü daima ümit var!
Ne güzel geldiniz yorumunuzla.
Çok teşekkürler.
Sevdiklerinizle nice bayramlarınız olsun.
Sevgiyle.
O çocuğu seviyorum.
İçimdeki çocuğu seviyorum.
Seni seviyorum.
Bayramı bayram gibi yaşatan bu güzel yazını tüm yazılanları ve gönül dostlarımı seviyorum.
Canımsın.
Tebrik ediyorum güzel yüreğini.
Mutlu bayramlar diliyorum.
Sevgimlesin güzel arkadaşım
Sihirli Kalem
İçimizdeki çocuk
O hep sevilmeyi hak ediyor.
Mutlu olmayı, gülmeyi,
Güzel olan her şeyi.
Kalbine sığmayan tüm sevgiyi
Ne güzel paylaşıyorsun böyle!
Seni seviyorum güzel dostum,
Varlığını hep görelim böyle.
Eksikliğini gösterme olur mu?
Sevgiyle hep mutlu bayramlara erişmek dileğiyle.
Aklımdasın her daim.
Çok çok öpüyorum 🤗🙏♥️😍
Hayat yordu bizi,duygularımızı,gündüzümüzü,gecemizi ,bir bayramımız vardı sevinebileceğimiz,oda yavaş yavaş hüzne bıraktı yerini,güzel anılar biriktirmişsiniz,bizimde çok çok uzaklarda vardı kıyıda köşede biraz birikimimiz bayrama dair oada uçtu gitti beyinlerden.
Ne diyelim bayram tadında her günümüz bayram olsa...
Çok duygulu bir yazı,etkilendim.
Yüreğinize sağlık,kaleminize kuvvet.
Bayramınız kutlu,mutlu olsun,sevgiyle kalın...
Sihirli Kalem
Hayat gerçekten son zamanlarda
çok yordu herkesi.
Bunaldık, belleklerimiz yorgun.
Hele de öyle bir bayram geçiriyoruz ki
Neresinden tutsak elimizde gibi.
Fakat uzaklarda da olsa bir şeylerin daima içimizde yaşadığını bilmek
Ayakta tutan en büyük güç.
Ben anılarımla çok güçlüyüm
Siz de sarılın anılarınıza sımsıkı.
Çıkmasınlar,gitmesinler sizden.
Çok sonra çünkü elimizde kalanlar onlar.
Yorumunuz için çok teşekkürler.
Mutlu ettiniz.
Bayramınız da kutlu ve mutlu olsun daima.
Sonsuz sevgiyle kalın.
Bugün okuduğum ikinci bayram yazısı... ve “iyi ki okudum” dediğim!
Ne zarif, dupduru bir anlatımdı! Yerini nasıl da doldurdu. Kutluyorum içtenlikle!
Sevgilerimle...
Sihirli Kalem
Ve dünden beri hiç durmadı.
Zaten dışarı da çıkmıyoruz malum.
Oturup bayrama dair yazılanları okudum.
Ne güzel şeyler dökülmüş insanların içlerinden.
Bu güzel yorumunuz çok mutlu etti.
Çok teşekkür ederim.
Bayramınız kutlu ve daim olsun.
Sevgiyle kalın hep.
Ya bayram gibi bayramlara uyansak
Ya da çocuk gibi masum olsak
Ya da yazınızda ki dede gibi bizleri güzel yad edecek torunlar bırakabilsek
Bol bol dua edin
Onlara en güzel bayram hediyesi bu olsa gerek
Sevgi dolu bayramlar diliyorum
Sihirli Kalem
Bayramlar Bayram gibi olsun,
Ve hep çocuk gibi masum kalalım.
Ben dedemi hiç unutmadım, kaybedeli 10 yıl oluyor.
Ufak tefek çok ayrıntı kaldı hafızamda.
Fakat ne fesi,ne sevdiği ıhlamur kokusu ne de gamzeli gülüşünü unutamıyorum.
Geçenlerde de rüyamda gördüm aynı o haliyle.
Hiç değişmemiş.
Anılar sağ olsun.
Değişmeden kalabilen tek şey.
Hem de ne dua,ne iyi dilekler ettim içten içe!
Bütün kaybettiklerimiz huzurlu uyusun diye.
Bu güzel yorumunuz için çok teşekkür ederim ayrıca.
Bayramınızı da kutluyorum.
Sevgi dolu,umut dolu olsun bütün bayramlar.
Sonsuz sevgiyle kalın.
Sihirli Kalem
Okumak için ayırdığınız zaman ve bu güzel yorumunuz için.
Bayramınız kutlu olsun ayrıca.
Sevginin olduğu acısız,sağlıkla nice bayramlara.
Sevgiyle.🙃
Bizler ne kadar büyürsek büyüyelim, içimizdeki o çocuklar hiç büyümesin. Anılar bir kahve kadar taze, bir çikolata kadar tatlı. Sıcacık ve sevgi dolu bayramlar.
Sihirli Kalem
Biz ne kadar büyürsek büyüyelim
İçimizdeki o çocuk hep küçük kalsın.
Ki bence de hep öyle kalıyor bir yerlerde.
Daha çok bayramlarda gün yüzüne çıkıyor.
Değerli yorumunuz için çok çok teşekkürler.
Bayramınız kutlu olsun.
Sıcacık, sevgi dolu olsun hep bayramlar.
Sevgiyle...
Sihirli Kalem
Dileğimiz tebessüm ettirici olması.
Değerli yorumunuz için çok teşekkürler.
Bayramınız kutlu olsun.
Nicelerine sevdiklerinizle erişmeniz dileğiyle.
Sevgiyle.
Hayatımızda iz bırakanlar ve paylaştıklarımız her zaman 'en'lerdir... en iyi - en kötü, en doğru - en yanlış... gibi...
Okuduğumuz paylaşımda da 'en izi bırakan' bayram günü çok etkili bir dille anlatılmış. Hafızası sardığından yazıyı yazdığı an'a kadar bu kadar bayram geçtiği halde, on yaşındaki bayram günü anısına paylaştıysa, yazarın sözcükler arasına sakladığı temanın şifresi sebeptir buna diye düşünüyorum.
Yapmacıksız anlatım, yalın ve duru bir Türkçe, sıcacık bir duygu yaklaşımıyla anlatılan ve güne özel duyguları işleyerek kurdelesini hak eden yazınızı içtenlikle kutlarım Sayın Yazar.
Daha nicelerine...
Sevgilerimle...
Sihirli Kalem
Gözlerimizden bir çağlayan olup geliyor.
İyisiyle kötüsüyle.
Gönül tabii ki hep iyi olmasından yana.
En iyi,en güzel,en unutulmaz.
Anılar iyi ki var.
Ah hele ki fotoğraflar!
Onlar içinde bazen kaybolduğumuz dipsiz bir kuyu.
Çık çıkabilirsen...
Bayramınız musmutlu olsun.
Dilerim sevdiklerinizle olsun hep.
Değerli yorumunuz için çok teşekkür ederim ayrıca.
Sonsuz sevgiyle.
İşte bunun için gerekli günün yazısını seçmek.
Binlerce üye, her gün yüzlerce yazı, şiir...
Okumaya yetişilemiyor.
Orada bir yazar var, okumasak ta görmesek de.
Öyle oluyor işte...
Bu gün bayram.
En çok çocuklar bekler bayramı.
Avuçlarında umut, gözlerinde ışıltı.
Ve...
Onların saçlarını okşayan büyüklerin pamuksu elleri.
Bugün bayram. Bir bayram yazısı yazmak lazım.
"BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN" deyip geçilecek cinsinden değil.
Böyle bir yazı işte. Yüreğine, kalemine güvenebilirsen.
Evet...
Yeni fark etsem de bu kalem gerçekten sihirli.
Sizi kutluyor, selam ve Saygılarımı gönderiyorum.
BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN...
Sihirli Kalem
İşte en çok bu zamanlarda bu günde kalmaktansa kaçıyorum çocuk olduğum günlere.
Koca çınarların, yastık altı bayramlıkların mutluluk verdiği ve hiç bir şeye değişilmediği o günlere.
Çok iyi geliyor.
O bayram onlarla geçiyor sanki.
Onları hatırladıkça kalem kendiliğinden akıyor bellekle iş birliği yaparak.
Bu da böyle bir avunma işte.
Ne güzel geldi yorumunuz tam da bunu üzerine.
Bu hislerin üzerine.
Asıl sihir sizin içten yazdığınız bu yorumlarda gizli bence.
Çok teşekkürler.
Bayramınız kutlu olsun çokça.
Nice huzurlu,sizi unutmayacak vefalı torunlu bayramlarınız olsun.
Saygı ve sonsuz sevgiyle.
Bilebilseydik bir kere çocuk olacağımızı sanırım o günleri bırakmak istemezdik o günlerde. Ama bilemedik işte. Belki de bilmememiz gerekiyordu.
Hayatın gerçekleri çocukluğun ne kadar büyülü bir şey olduğunu her an gözlerimizin önüne seriyor. Hem de nasıl seriyor. Büyüdükçe anlıyoruz o günlerin ne kadar berrak ne kadar yaşanılır olduğunu. Bir fotoğraf karesi bile bize her şeyi özetleyebiliyor tam da bayramı yaşayamadığımız bugünlerde. Geçmişi getiremeyeceğimiz aşikar ama gelecek umarım bizlerin olur .
Çok güzel bir öyküydü hayata dair. Yüreğinize sağlık Nuray Hanım.
Saygılarımla iyi bayramlar....
Sihirli Kalem
Yine de her şeye rağmen bugün kalkıp o günlere özlem duymanın da farklı bir tadı var.
Çok teşekkür ederim değerli yorumunuz için.
Hayırlı bayramlar.😀
Dün gece okumuştum aklımın bir köşesinde kıvrılıp uyumuş yazı. Sabah bir daha geldim kıyısına bir sevinç olmayı isteyerek.
Dedeniz gibi bakıyorum satırlara yeşil gözlerim tek avantajım.Eli öpülesi biri değilimdir.Elimi uzatmıyor Tüm ömrünüzü bayram kılacak bir dua iliştiriyorum kıyısına yazınızın.
Hayırlı bayramlar.
Çocuklara bakın Gözlerinin içine. Olmadığınız şeyin olamayacağınız bir şey olmadığını göreceksiniz. İnsan ölünceye kadar büyür. Büyüme hızınızı yaşınıza indirerek değil yaşadığınız her şeyi sindirerek yaşayın. Sizsiz bir dünya mümkün olsaydı Yaratırmıydı sizi hiç Rabbim. Sizin dünyaya değil Dünyanın size ihtiyacı var diye bakın hayata. Bunun haricinde ne yapsak ve ne yaşasak inanın hata.
Sevgi ve selam