ÖPÜLESİ ELLER

• 24 Mayıs 2020 Pazar 01:24:05

ÖPÜLESİ ELLER

İçinde bulunduğumuz bu "Corona virüs" sürecinde bir sürü icraat yapıldı.Önlemler, eylemler; tedbirler, kısıtlamalar onca curcunanın içinden geçiyoruz.Bu curcuna içinde beni hiç biri etkilemedi.Bunlar sadece sıradan yapılması gereken olaylar.Bu süreçte beni etkileyen bir olay vardı.Seksen yaşlarında bir kadın virüse yakalanır ve hastaneye kaldırılır.Yaşlı olması hasebiyle oksijen maskesini ilk ona takmak isterler.Kadının verdiği cevap enteresandır."Kardeşim! ben hayatımı en güzel şekilde yaşadım.Gerek maddi, gerek manevi yaşanması gereken her şeyi yaşadım.Benden buraya kadar.Siz bu maskeyi daha genç birine takın".
Yine yıllar önce bir iş adamının hikayesini izlemiştim.Bu iş adamı da diğer iş adamları gibi aynı üretim metodu uyguluyor.İlk işine kırk kişilik bir ekiple başlıyor.Bu adamı diğerlerinden ayıran özellik "İşletmeye işçi değil ortak alıyor".O işletmeye her giren işçi, işçi değil ortak olarak işe başlıyor.Sistem aynen şöyle.Yıllık kârın %50 si yatırıma, geri kalan %50 si tüm personele (Patronda dahil) eşit miktarda dağıtılıyor.Bu iş adamı yedi yılda sekiz yüz ortağa ve dört büyük şirkete ulaşıyor.Şirketin geleceğine dair tüm kararlar işçiler tarafından alınıyor.Patron sadece önderlik yapıyor.Müdür seçimine, şef seçimine, usta seçimine oylama ile karar veriliyor.Çünkü buralara ne kadar yetenekli insanlar seçilirse kâr payının da o kadar artacağı biliniyor.Bu sayede işçiler arasındaki sürtüşmede ortadan kalmış oluyor.Geriye tek bir şey kalıyor; daha çok iş, daha çok para ve daha çok refah.
Hayatın merkezine sadece kendini koyan bencillerin insanlığa verebileceği fazla bir şey yoktur.Bu konuda iki tane muhteşem sözü sizinle paylaşmak istiyorum.
"Çevrendekileri alçaltarak değil, kendini gerçekten yükselterek büyüyebilirsin".(Reich)
"Gerçekten büyük olmayan büyük adamlar, çevrelerini küçük adamlarla doldururlar.(Reich)
Bir milletin büyük olabilmesi için büyük beyinlere, büyük yüreklere ihtiyacı vardır.Eğer sizi yönetenler büyük yürekli değilse; kişi başı milli hasıla yüz bin dolar olsa bile sefalet yaşarsınız.Çünkü o parayı ülkede beş kişi paylaşır.Sizde kendinizi zengin ülkeyiz diye kandırırsınız.Kiminin doğalgazı kesilir, kiminin elektiriği kesilir, kimi çocuğuna ilaç parası bulamaz.Yukarıdaki örneklerde bahsettiğim gibi bir adam çıkar; yedi yılda sekiz yüz patron yetiştirir.Öyle bir adam çıkar ki bir yılda sekiz bin köle yetiştirir.Sizin hayatınızı siker.Ne yediğiniz yediğe, ne giydiğiniz giysiye, ne içtiğiniz içkiye benzer.Neticede ikisi de adamdır.Birisi el öptürmeyi sever, diğeri öpülecek ele sahiptir. Siz siz olun öpülecek elleri öpün.Şayet el öptürmeyi sevenlerin ellerini öperseniz, alacağınız yüz lira harçlık sonunda sizi yavşak yapar.Değerli dostlarım! bizim el öpme gibi garabet bir geleneğimiz var.En azından el öpüldükten sonra çocuklara, torunlara para vermeyin.Bu eylem çocukların bilinç altına yansıyor.Çocuk şöyle düşünüyor, "Haa! para kazanmak için el öpülmesi gerekiyor" Ve bu algı hayatı boyunca bilinç altından çıkmıyor.Sonunda bir bakıyoruz, memleketi yavşaklar ordusu sarmış.
Sevgi, saygı; endişe, korku insani duygulardır.Şartlar her ne olursa olsun sevginiz de onurlu, saygınız da onurlu, korkunuz da onurlu olsun.Sevgiyi kutsayanların sonu ayrılık, saygıyı kutsayanların sonu kölelik, korkuyu kutsayanların sonu esarettir.Ancak büyük fikirler üreten memleketler büyük olma vasfına ulaşır.Geleceğe fazla bir şey bırakma şansımız yok.Araba bıraksak, yirmi yılda çöp oluyor, ev bıraksak, otuz yılda çöp oluyor. fabrika bıraksak bu sistemde batma ihtimali hayli yüksek.Eğer geleceğe; onurlu olmayı, adaletli olmayı, vicdanlı olmayı ve birlikte çalışmanın güzelliğini öğretirsek bu memleket yüzyıllar boyunca cennet olmaya devam edecektir.
Bu bayram gününde öpülecek ellerin bol olması dileğiyle tüm dostların bayramını kutluyorum.
HER GÜNÜNÜZ BAYRAM TADINDA OLSUN