- 485 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
ORUCUMU SANA VERDİM
Orucumu Sana Verdim,
Bütün ramazan boyunca iple çektiğimiz arife ve kadiri bekleyeduralım biz. Her sahurda “beni de çağıracaklar mı acep” beklentisi bir ay hiç karşılık bulmazdı. Yine sabah kalkacak sahur ekibinin insafına kalarak arta kalmışlardan tek başınıza ya da sizden daha küçük birisi varsa onunla sademi sade ve de sessizce karnınızı ne bulduysanız onunla doyurmaya bakacaksınız. Öğlene bir insaf erbabı bişiyler hazırlamazsa menüyü de bulup buluşturmak size düşecek ya da tamamen pas geçip “olsun şu sıcakta su içebiliyorum ya” avunmacasıyla iftarı bekleyip herkesle sofranın özlemine yöneleceksiniz. Henüz oruç tutmanın farz olmadığı yaşlarımızın empatisindeyim bu gün de.
Öyle ya sahurdaki iştahla hazırlıklar ve onun kaşık sesleriyle uyanıp sofra oturum nirvanasına çağrılmama psikozuyla pusudan izlemek her çocukluk döneminde yaşanmıştır çoğumuzun. “Bu sefer kalkacağım” her akşam tekrarında cesaret ta ki arefe ve kadir gecelerine varıncaya kadar bir türlü sergilenemez de. Tabii davulcunun azizliği kadire denk gelipte kimse uyanamazsa bir yıllık hayalin de suya düşmüş demektir. “Sen zöhürsüz tutamazsın” ikazı bir başka sezona erteler hayallerinizi de.
Tabi kadir ve arefeyi tutma da bir mani çıkmadı ise esas hesap “orucu kime vereceğinizde saklı”. Olmazsa olmaz şart muhatabınızın hem cömert hem de variyetli olmasıdır. Zira bütün gün aç susuz bekleyip ezan okunmasına rağmen orucu açmadan onun elini öpüp “orucu ona vermiş” olmanızın maddi bir anlamıdır da bu. Orucu verdiğiniz kişi bütün bir aileye ifşa olmayıp mahalle ve eşe dosta da afişe olacağından cömertlik zoraki de olsa harekete geçecektir. Yani tuttuğunuz orucu el öperek devretmenin hatırı sayılır bir bedeli vardır. Bunun bir sonraki aşaması daha da önemli oluyor. Ki bayrama muhataplarınızdan birkaç tık daha önde giriyor ve keseyi dolduruyorsunuz demektir. Aynı zamanda bu olay tarihe de geçecektir. Kirvelik gibi unutulmazlara . “Ben orucumu sana vermiştim”. Elbette o küçük yaşta o fedakarlığınızı bir büyüğünüze ikram etmenin hazzı olası tüm maddi getirilerin öylesine önündeydi ki.
Sekreter Mehmed’in geçen ramazanda arefe günü yanıma gelipte “Hocam size söylemeden anne ve babanızın ruhlarına hediye etmek için iki hatim indirdim” demesi yok mu. Bütün geçmişteki oruç vermelerin tamamını üst üste koysanız bu ikramın ne bir bedeline denk gelir ne de bir karşılığına.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.