Özür Dileriz Atam
Sen kalk, Asker olmanı istemeyen annenden gizli sınava gir. Daha o yaşta kendine bir yol çiz. Selanik Askerî Rüştiyesini kazan. Ardından Manastır Askerî İdadisinde talebeyken, hitabet ve yabancı dil eğitimlerini ayrıca al. Fransızca öğren. (Toplam 6 yabancı dil) Ardından üç yıllık başarılı bir dönemin ardından Teğmen ol. Yetmesin Harp Akademisine devam et. Kurmay Yüzbaşı olarak mezun ol.
Parçalanmaya çalışılan vatanın için çeşitli cephelerde savaş. 1.inci Dünya Savaşında, Çanakkele’de harikalar yarat… Ülken yenilen ülkelerin yanında yer aldı diye, paylaşılan toprakların için mücadele et… Padişaha ters düş. Anadolu’ya geç. Halkı örgütle… Kazmayla kürekle eşsiz bir kurtuluş mücadelesine önder ol, liderlik et! 783.562 km2 vatan toprağını işgalden kurtarıp, yeniden yurt yap… Dünyanın bütün mazlum halkları seni örnek alsın… Yoktan bir devlet kur…
Devrimler yap… Bugün bile hala dünyanın en büyük devrimcisi olarak kabul gör… Binlerce kitap oku (Yaklaşık 4000)… Atlantik ve geometri hakkında kitap yaz. Geometrik şekillere isim babalığı yap… Almancadan çeviriler yap… Kayıp kıta MU’nun Türklerin Anavatanı olabilme ihtimalleri üzerine araştırmalar yap. Maya medeniyetini incelet…
Bunlarla da yetinme, ülkende okuma yazma oranı kadınlarda %3.67 ve Erkeklerde %12.99 iken harf devrimini yap… ‘’Sevgili Öğrenciler’’ yazamayan bir adam kurduğun vatana Başbakan olsun. Hatta o ve onun gibiler utanmadan sana dil uzatsınlar…
Senin kurduğun ‘’Diyanet İşleri Başkanlığı’’nda çalışanlar, ekmeğini buradan kazananlar, çocuklarının karnını buradan doyuranlar baştan aşağı sana düşman olsun…
TV ekranlarına çıkıp ‘’İyi ki okumamışım’’ diyen öküzler seni eleştirsin…
Sonra da bu nasıl niteleyeceğimi bilemediğim, insan görünüşlü kuklaların hamisi, ülkeye çağ atlattığını söylesin…
Durumun akılla izahı yok Atam…
Sadece ne kadar ileri görüşlü olduğunu ve nasıl büyük bir dehaya sahip olduğunu, daha iyi anlıyoruz artık… Bizi affet…
Işıklarda uyu…
19 Mayıs 2020
Ali ASAFOĞULLARI
YORUMLAR
Ali bey, o kadar haklısınız ki özür dilemek bile yetersiz kalıyor diye düşünüyorum. Çünkü onun yolundan gittiğimizi söylerken bile yetersiz kalıyoruz. En çok da susarak yapıyoruz bunu. Ve ne yazık ki bu yüzden kendisini düşman olarak görenlerin sayısı her geçen gün artıyor. Gerek medyada, gerekse sosyal medyada hatta Edebiyat Defteri sayfasında bile cüretkar bir şekilde bunu yapanların sayısı çok fazla...
Yine de sizin gibi vefalı insanlarla karşılaşmak ümidimizi artırıyor.
Benzer bir yazıyı bu platformda paylaşmıştım. Biraz uzun ama okumak isterseniz linki aşağıdadır.
https://www.edebiyatdefteri.com/178301-ata-ya-mektup/
Cesur yüreğinizi ve kaleminizi selamlıyorum.
Esenlikler dilerim.