- 754 Okunma
- 4 Yorum
- 2 Beğeni
19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
19 Mayıs 1919 tarihi Ulusal Kurtuluş Savaşımızın başladığı ve büyük bağımsızlık meşalesinin yakıldığı gündür. 19 Mayıs aynı zamanda Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’mızdır.
19 Mayıs; 1981 yılından başlayarak «Atatürk’ü Anma Günü» olarak da kutlanmaya başlandı. Atatürk bir söyleşi sırasında: «Ben 19 Mayıs’ta doğdum» demiştir.
Mustafa Kemal gibi düşünebilmek; işçisiyle, memuruyla; öğrencisiyle, öğretmeniyle; genciyle, yaşlısıyla Mustafa Kemal gibi düşünebilmek…
Uygarlık yolunda ilerlediğimiz 21 yüzyılda ileriyi görebilen ve daha ileriye gitmeyi amaçlayan, yeni nesiller yetiştirmek, Mustafa Kemal gibi düşünebilmenin ilk adımıdır.
Bu adımı atarken, yeni neslin geçmişini iyi bilmesi ve özümsemesi gerekmektedir Bunun içindir ki her fert üzerine düşen sorumluluğun bilincinde olmalıdır.
Gerçekte ülkenin yönetimini devralacak, geleceğimizi yönlendirecek, uygar ve saygın bir ulus olma bilincini daha da pekiştirecek gençler, Ulu Önder Atatürk’ün İlke ve Devrimlerinin ışığında ilerlemelidir
Bilinmelidir ki 1920–1938 yılları arasında sağlanan gelişme ve değişmeler hem milletin birbiriyle kucaklaşması, hem de çağ ile yarışmak düşüncesiyle doğmuştur Uygulanması da milletin çağdaşlaşmaya katılması ve ona katkıda bulunması şeklinde gerçekleşmiştir...
Atatürk’ün Türk milletini büyük bir atılıma hazırladığı ve yönlendirdiği yüzyılda Avrupa ve Asya’nın pek çok ülkesinde totaliter rejimler veya diktatörlükler bulunuyordu Böyle bir dünyada o yabancı bir gazetecinin sorusuna “Ben kalpleri kırarak değil, kazanarak hükmetmek isterim” diye cevap vermiştir.
Aynı çağda yaşayan, gerek kendi milletleri, gerekse dünya için endişe ve korku kaynağı olan bazı liderler, bu gün ya unutulmuş ya da kötü miraslarıyla anılır olmuştur.
Atatürk ise, sevgi ve saygı uyandırarak Türk milletini çağ ile tanıştırmaya gayret edip varlığını teminat altına almaya yöneltmiştir. Yalnızca 19 Mayıslar değil, düşünce ufkumuzda Atatürk’ün mücadele azmi, bizlere yüklediği sorumlulukları ve gösterdiği hedefler asla unutulmamalıdır…
Ülkemizin en zor anında bile düşünüp ortaya koyduğu milli hedef ve stratejilerin hatırlanması, bu tür çabaların anlam ve değerinin çok iyi bilinmesi gerekmektedir.
Ancak bu şekilde ulu önderin kutsal emanetini gelecek çağlara ve nesillere ulaştırabiliriz
Ünlü bir devlet adamının dediği gibi “Atatürk gibi insanlar, bir nesil için doğmadıkları gibi, belli bir devre için de doğmazlar; onlar önderlikleriyle yüzyıllarca milletlerin tarihlerinde hüküm sürecek insanlardır”
İçinde bulunduğumuz şu süreçte, yurdumuz üzerinde dönen felaket fikirlerine geçit vermeden ve Ulu Önder Atatürk’ün yolundan çıkmadan dimdik ayakta durmalıyız. Hiç bir oyuna gelmeden, milletçe tuzaklara düşmeden sımsıkı kenetlenerek Türkiye Cumhuriyeti’ni ayakta tutmalıyız.
Sevgi, saygı, hoşgörü ve uzlaşma ortamı içinde üstesinden gelinemeyecek bir sorunun bulunmadığını unutmamamız gerekir. Birlik ve bütünlüğümüze yönelik her türlü saldırı veya tehdit karşısında daha fazla kenetlenerek hiç bir kimsenin, hangi amaçla ve ne şekilde olursa olsun, huzur ve güvenliğimizi bozmasına fırsat vermemeliyiz.
Türkiye Cumhuriyeti’ni çağdaş medeniyetler seviyesine çıkarmak ve bizden sonraki nesillere teslim etmenin en büyük görevimiz olduğunun bilincindeyiz.
Ay yıldızlı bayrağımızın altında hepimizin bir ve bütün olarak yaşamasına imkân sağlayan demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyetidir.
Unutmayınız ki: her 19 Mayıs’ta, Samsun’dan, elden ele Ankara’ya koşturulan bayrağımız, rengini, siz asil Türk evladının damarlarındaki asil kandan almaktadır…
Unutmayınız ki “Vatanını en çok seven, görevini en iyi yapandır”
Unutmayınız ki; atalarımızdan emanet aldığımız bu Vatanın sahipleri yalnızca bu Vatanı karşılıksız seve bilenlerdir…
Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk, iyi ki bizimleydin, iyi ki bizimlesin ve bizimle var olacaksın…
Bu duygu ve düşüncelerle, sözde değil, özde, Cumhuriyetin Kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü, silah arkadaşlarını ve bu vatan için canlarını feda eden aziz şehitleri rahmet, minnet ve saygıyla anıyorum, Gençlerimizin, tüm ulusumuzun bayramını tebrik ediyor, selam sevgi ve muhabbetlerimi iletiyorum.
19 Mayıs 2020
Ömer Sabri KURŞUN
YORUMLAR
Bu ülke.
Bu coşku.
Bu sevgi...
Hepimizin hepimizin.
Kimse kimseden üstün değil hele ki söz konusu vatansa ve bizler her birimiz bu ülkenin gönüllü neferleriyiz Atatürk'ün ve silah arkadaşlarının ve de ülkece seferber olup kazanılmış zaferlerin de neticesinde bize sunulan en muhteşem hazine.
Ne vatan aşkı sonlanır ne hakları ödenir şehitlerimizin.
Söz konusu vatansa gerisi teferruat.
Güne eşlik eden güzel yazınızı içtenlikle kutluyorum sayın yazar.
Saygılarımla.
kadın-erkek; genç yaşlı hatta çocuk...
Dünde olduğu gibi bu gün de yarın da kimse en ufak şüphe duymasın:
Vatan Aşkı genlerimizde saklı ve hatıralarımıza tarihimize ve de geleceğimize ilelelbet sahip çıkacağız.
Neden? Acaba hep neden bu Atatürk düşmanlarının böyle Milli Bayramlarda kaşıntısı daha çok artıyor? Neden hep Milli Bayramlarda Atatürk'e daha çok hakaret etmek istiyorlar. Mesela 19 Mayıs'ı ele alalım. Kurtuluş Savaşının başladığı gün olarak kabul edilen bugünden öncesinde Atamız ne demeye kelle koltukta kırık dökük bir vapurla Samsun'a gitmeye çalışsın. O da sarayın komutanlarından biri değil miydi? Mademki oradaki beylerin paşaların keyfi yerinde idi ve Osmanlı tüm ihtişamı ile orada duruyordu, o zaman neden her karış toprağımızda düşman çizmesi geziniyordu?
Ben anlamıyorum, ben gerçekten anlamıyorum. Atatürk ve silah arkadaşları canlarını ortaya koyup kimi şehit kimi gazi olup yıllarca cephelerde üniformalarını hiç çıkartman ser sefil savaşıp durmuşlar. Neden o zaman ihtişamlı Osmanlı askerine sahip çıkmamış. İngiliz,Fransız, Yunan Anadolu halkını hem öldürüp hem her türlü tecavüz ederken bu üç beş komutandan başka neden kimsenin sesi çıkmamış.Zavallı Türk halkını ölüme mahkum eden Sultan sarayında İngiliz kıçı yalarken Atatürk neden Erzurum da Sivas'ta ve ülkenin tüm şehirlerinde Kurtuluş ateşini yakmaya uğraşmış.Madem ki ülkeden her şey güllük gülüstanlık mış da neden mesela bizim 15 liler Türkümüz, Çanakkale türkümüz doğmuş.Neden analar,bacılar ağıtlar yakıp dizlerini dövmüş.
Ben soruyorum tüm Atatürk düşmanlarına:
Sizin dedelerinizin ve nenelerinizin ırzına, namusuna, dinine ve canına kast edilirken sizin HÜNKARINIZ nerede idi?
Sevgilerimle...
“Vatanını en çok seven, görevini en iyi yapandır” düsturu eşliğinde "İçinde bulunduğumuz şu süreçte, yurdumuz üzerinde dönen felaket fikirlerine geçit vermeden ve Ulu Önder Atatürk’ün yolundan çıkmadan dimdik ayakta durmalıyız. Hiç bir oyuna gelmeden, milletçe tuzaklara düşmeden sımsıkı kenetlenerek Türkiye Cumhuriyeti’ni ayakta tutmalıyız." tavsiyesi her türlü taktire değer.
Yazınızı, emeğinizi ve seçkiyi kutluyorum.
Saygılar.