Sakal bırakabilir miyim?
Malumunuz bu hayatın içinde insanın bir çok rolü var; Evlat, Baba, Kardeş, Komşu, Damat, Koca…vs
Her bir rolün gereğini yerine getirmekle yükümlüdür insan, bahusus erkek tabi. Kadınların sorumluluk alanı daha sınırlı çünkü.
Evet, evlat olarak anne babanıza karşı sorumluluğunuz var, onlara “öf” bile deme lüksüne sahip değilsiniz. Ayrıca icap ederse maddi ihtiyaçlarını gidermek de görevinizdir. Ama özellikle onlara güzel sözle muamele etmemiz çok önemli, anları sevip saymanız söz ve davranışlarımızdan anlaşıyor.
Baba olarak, çocuklarınla çok yönlü ilgilenmek, helal lokma ile beslemek, onları sevdiğinin kendilerine hissettirmek ve tabi İslami değerler dahilinde eğitim öğretimden geçirmek vazifemizdir. Maalesef okul müfredatımız yakın zaman kadar buna uygun değildi son yıllarda yavaş yavaş düzeliyor.
Kız/erkek kardeşin hali sormak, ziyaret etmek, varsa ciddi bir sıkıntısı gidermek için gücü nispetinde katkıda bulunmak. Özellikle kız kardeşiniz sizin varlığınızdan cesaret ve güven his etmeli,
Komşuluk hakkı da çok önemli, komşunuzun halini sormanız, dar vakitte imdadına koşmanız, yanında olmanız gerekir.Başka bir ifade ile komşumuz şerrimizden emin olmalı, varlığımız komşumuza güven vermelidir.
Damat olarak da kayın anne ve kayın babanıza karşı nazik davranıp onlara karşı saygıda kusur etmemeniz lazım.
Ama bu vasıflardan biri var ki galiba en büyük imtihanımız orada.
O da kocalık vazifesidir.
Karı koca her Allah’ın günü aynı evde yaşayan, bir arada olanın huzuru ve mutluluğu için kafa yormaları gereken ikili.
Dünyanın sorunları türlü türlü, hayatın ihtiyaçları sınırsız olan bir devirde yaşıyoruz, eğer kanaat ve tasarruf ölçüleri dahilinde kendini kontrol etmezseniz tabi.
Ayrıca karı kocanın bizzat karşılıklı sorumlulukları var, düşün 4 milyar kadın arasında sadece bir bayan ile evlenme durumun olmuş ve tek helâlİn odur. Gerçi ikinci evliliğin kapısının yasal olarak kapatılması da bir sıkıntı. Bu şu anlama geliyor, bazı kadınlar hiç evlenemeyecek demektir, malum daima kadın nüfusu dünyada erkek nüfusundan daha fazladır.
Aynı evde haremlerinde yaşayan bu iki değerin karşılıklı vazifeleri var, biri daima diğerinin hasiyetlerini dikkate almalı, mutluluğu için çaba harcamalıdır.
Bu hassasiyetlerin büyüğü küçüğü olmaz. Söz, davranış ve giyime kadar her şey bu ortak hayatın huzur ve mutluluğuna ya katkı veriyor ya da sıkıntı oluşturabiliyor.
Giyeceğiniz elbise, ayakkabı, pantolonunuza takacağınız kemerden tutun saç sakal tıraşınıza kadar öncelikle eşimizin zevkini dikkate almalısınız. O her beklentisini sizde görmeli, sizin görünce mutlu olmalıdır. Tabi bunun tersi de lazım yani kadın da eşinin göz zevkine dikkat etmeli, ona göre evinde süslenmelidir.
Karı koca Allah rızası için birbirini mutlu ederlerse ahrette de kurtulanlardan olacaklarına inanıyorum. Onun için peygamberimiz (sav) “Evlen kişi dinin yarısını kurtarmıştır” diyor. “En hayırlınız ailesine en hayırlı olanınızdır, bu konuda en hayırlınız benim” diyerek aile içindeki huzurun önemine işaret ediyor.
Bir koca düşünün selamla evine gidiyor, mutfakta eşine yardımcı oluyor, bazen ona çay getiriyor, sofrayı serme konusunda yardımcı oluyor, ağır bir yatağı o kaldırıyor…
Cinsel birleşmede karısının zevklerine önem veriyor, seviyor, okşuyor, af buyurun horoz gibi üstüne çıkıp inmiyor(Peygamber böyle birleşmeyin diye uyarıda bulunmuş), o ailede huzurun alası olmaz mı?
Peygamber aleyhiselatı vesselam “Eşlerin cinsel birleşmesinde hayır vardır” ifadesini söyleyince, biri sormuş, “ne kadar hayırdır?” peygamber buyurmuş ki “zina ne kadar günahsa, karı koca arasındaki cinsel ilişki de o kadar sevaptır” sübhanellah! şu hikmeti ilahiye bak; hem keyif yaşa, hem sevap kazan.
Bir yandan size Allah’ın emaneti olan karınız, diğer yanda “karı koca biri diğerine göre bir elbise gibidir” diyen yüce Allah daha ne desin? O elbise ki insanı, muhafaza eder, sırrını saklar, ısıtır, hoş gösterir…vs. Yani karı koca birbirine böyle olmalıdır.
Karı koca Allah rızası için yaptıkları her şeyden sevap kazanıyorlar. Hatta “bir kadın beş vakit namazını kılar ve kocasına ihanet etmezse cennete gider” buyuruyor hazreti peygamber. Yani cennete gitmek bu kadar kolaydır.
Diyeceksiniz ki yazının başlığını niye “sakal bırakabilir miyim?” işte bunun için bıraktım, bu sünneti yerine getirirken kendisinden izin almanız gereken tek kişi olsa olsa karın olur. Çünkü o sizi sakallı haliyle görünce mutlu olması lazım.
Benin dinim bu kadar güzellikleri bana tavsiye ettikten sonra bu feminist kimselerin burada ne yaptıklarının cevabı var mı? onlar sadece Müslüman mahallesinde salyangoz satıyorlar bence.
Huzurlu bir aile hayatınızın olması dileğiyle.
Not: Belki mahrem bir konuya değindim, ama fıkhın söylediklerini paylaşmak durumundayım, ben de bir az utanır gibi oldum, ama gerçek olan bu, hatta bir kısmını da anlatmadım.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.