- 524 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
CAN OĞUL-İSMAİL GÖKTUĞ-3
Evet oğlum öyle çok sabahladık seninle..
Sana çiceklerden bir beşik yapsam
Beşiklerden bir kayık; oyunlar diyarına,
Sabahtan akşama seni koysam
Kahkahaların renk katsa dünyama..
Sana çimenleri yatak yapsam
Yatağı kursam dağ yamacına,
Yastık diye başucuna çicekleri koysam
Uykuların huzur sunsa duygularıma..
Yine de azdır senin gibi meleğe
Azdır bir şey yaptım diyemem
Yalvarsam seni bahşeden Rabbime
Durmadan ,yine de layıkıyla şükredemem..
Evin ve sülalenin gözbebeği idin..Sevgi seline uğramıştın..Amcalar,halalar,teyze,dayılar,dede,nineler elüstünde taşıyordu seni..Saçların iyice uzamış,gözlerin daha parlak maviye dönmüştü...Annen de sana cicili,renkli elbiseler giydirirdi.Daha çok dikkat çekerdin..
İstanbul’da Mustafa enişte rahatsızlanmıştı..Oraya gittik.Onun tedavisini yaptıktan sonra Silivri’ye Mahmut abinin yazlığına geçtik...Sen denizi görünce coşmuştun.."zuuk,zuuk"diyordun..Bıraksak gece bile denizde kalacaktın...
Denizdeki kayığa koşar olmuştun
Her kumsala indiğinde,
Bilmem o kayıkta neler bulmuştun
Coşkun sevinç çığlıklarıyla bindiğinde...
Bilmek isterdim onda bulduklarını
Oturup niye uzun uzun kaldığını,
İnan taşımadan bıkmadım
Oğlum,sırtımda sen ile kayığını...
Bazen ateşlenirdin..Ateşin düşene kadar başından ayrılmazdık..Gerekirse gece boyu ateşinin düşmesini beklerdik..Bazen ufak kazalar geçirirdin ,yüreğimiz hoplardı..
Senin yüzün solmasın
Pırıl pırıl yansın gözlerin,
Kahkahan hiç eksik olmasın
Sen neşenin timsalisin..
......
......
Sensin hayatımız bu dünyada
Gayemiz seni hayırlı evlat yetiştirmek,
Tanrı’ya açılıp yalvaran dudaklarımızda
Duamız, seni yarınlarda gülümser görmek...
Çekmeceleri açıp içindekileri boşaltırdın..Nasıl bir zevk alırdın anlamazdım..Sen boşaltırdın ben doldururdum.Sonra yine boşaltırdın..Hatta cam açıksa elindekileri yedinci kattan aşağı atardın.Seiko marka çok güzel bir kol saatim vardı,uyumadan önce onu çıkarır komidinin üstüne koyardım..Bir sabah uyandım saat yerinde yoktu.Cama baktım cam açıktı..Evyah deyip aşağı koştum ama saati bulamadım..Sen yapacağını yapmıştın..Kim bulduysa çoktan koluna takmıştır bile diyerek tekrar eve döndüm.....
Enerjin çoktu..Birgün anne seni göremeyince evi arıyor bulamıyor..Kapıyı açıp baktığında merdiven boşluğunda baş aşağı sallanıyorsun..Ayaklarınla merdiven demirlerine tutunmuşsun,Kalbi çırpına çırpına ordan alıyor seni ama yaşadığı korkuyu birde ona sor..Oraya nasıl gittin,o işi nasıl becerdin bilmiyorduk..Cesur olman güzeldi ama bizleri zaman zaman yıpratıyordu..
Benim klinik nöbetlerim onbeş gündü..Her nöbete girdiğimde sen ateşlenirdin ,iki-üç gün sürerdi..Ateşin kırkı bulurdu...Hafta sonları hastaneye ziyarete gelirdiniz.Orada olmaktan büyük zevk alırdın.Saatlerce oynardın,ordan ayrılmak istemezdin.Bıraksalar nöbeti beraber tutacaktık nerdeyse..
1990 yılında ihtisasım bitti Balıkesir’e tayinim çıktı..Yeni bir şehir,yeni bir hastane,yeni bir ortam...O yıl 17 Ağustosta bir kardeşin oldu;Eyüp Bahadır...Sana gösterdiğim sevgi ve ilgiyi sen ona gösterdin..Onun başından ayrılmazdın..Oyununu oynar gelir kardeşini saatlerce oynatırdın..Onu hiç yalnız bırakmazdın..Sana sevgi eli vermiştim,sende kardeşine gösteriyordun...
Sizleri yazın Artvin’e götürdüm..Zeki dedenler çok sevinmişti..Eylül ayında Hava Lisan Okulu’nda kursa başladım...Ben kursta,siz Artvin’de dokuz ay geçirdik...Kardeşin ele avuca gelmiş,sen daha da serpilmiştin..Zeki dede kardeşine Babiş diye seslendiği için,adı artık Babiş olmuştu..Eyüp,dedenin babasıydı,baba demeye çekindiği için Babiş demişti...
1991 Eylül’ünde ilkokul bire başladın Balıkesir’de..Saç tıraşı olmuştun.Saçların biraz değişsede gözlerin maviydi.Önlük mavi,yaka beyaz,gözler mavi...Farklı bir çocuktun..Farklıydın;sırada,sınıfta,okulda,sokakta...Hemen göze çarpıyordun...
Yıllar hızla geçiyordu..1996 yılında Sırrı Yırcalı Anadolu Lisesini kazandın..Kaydını yaptırdık.Ancak Manisa’ya tayinim çıktığı için Fatih Anadolu Liseesinde eğitime başladın..İki yıl orada okudun,kısa ama senin için farklı anların ve anıların olduğu bir dönem oldu...
1998 yılının yazında tayinim Ağrı’ya çıktı.Seninde naklini Ağrı Anadolu Lisesi’ne aldırdık..Orada arkadaş çevren genişledi..Becerilerin artmaya başladı..Birgün hastane bahçesinde araba kullanmak istedin..Direksiyona geçtiğinde kusursuz araba sürdüğünü gördüm,şaşırdım.Çok bilinçli ve düzgün kullanıyordun..14 yaş için mükemmeldi..Jeep şoförü sana gizli,gizli araba kullanmayı öğretmiş...Ustalığın ordan geliyormuş meğerse...
Artık ayaklarının üstünde duruyordun..Hem kendine hem kardeşine sahip çıkıyordun...O zaman zaman seni yorsada sen güleryüzünü eksik etmiyordun...
Tut yumuşacık ellerinle dünyayı
Hiç kimse üşümesin,
Tut oğlum insan kalbini
Sıkılıp üzülmesin...
Ver yumuşacık ellerinle sevgiyi
İnsanların gönlü ısınsın,
Ver oğlum gözlerini
Tüm kainat canlansın....
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.