- 583 Okunma
- 2 Yorum
- 1 Beğeni
Vatan Sağ olur mu?
Devletine ve milletine üstün hizmet etmiş insanların terörist yöntemlerle görevden alınmaları milletin vicdanına derin yaralar açmaktadır. Ben yaptım oldu diyen bir iktidar gün sonunda Allahım affetsin kandırıldık deyiverip sorumluluktan nasıl kurtulur. Böylesi bir maskaralık hangi devlet ciddiyeti ile bağdaşır.. Bu kandırılmanın bir sonu yokmudur..
Cihat Yaycı görevden alındı.. Tıpkı diğer vatan sever kahraman komutanlar gibi..
Vatan hainin önde gideni bir zamanlar orduya ergenekon kumpasını savunurken kağıttan kaplan dediği kozmik odaya girebilmek için suikast iddiasıyla komik maskaralıklara bürünüp ülkenin en mahrem bilgilerinin teröristlerin eline geçmesine yardım ve yataklık etmiştir... Bu gaflet ve delalet hali ile bile ülkenin ordusu hem Suriye’de hem Irak da destanlar yazmıştır. Bu destanları yazan komutanlar da görevlerinden alındılar...
Şimdide mavi vatanın mimarlarından bir komutanın iktidarın teröristlere peşkeş çektiği kurum ve kuruluşları terörden nasıl ayıklanacağını abc sini yazan bir komutanı teröristlerin metotları ile görevden aldılar... İktidarın dahilinde iktidara sahip olanların gaflet ve delaletleri düşmanı sevindirirken milletin devlete olan güvenini kaybetmesine sebebiyet vermektedir.. Vatan hainlerinin danışman yapıldığı bir ortamda vatan seferlerin tasfiye edilmelerini sadece yazıyor olmak ise ayrı bir acziyet.
Ne diyordu Mehmet Akif Ersoy
"Ağlarım ağlatamam hissederim söyleyemem.
Kalbimin dili yok ondan nekadar bizarım."
YORUMLAR
Teröristin gizli tanıklık olarak dinlendiği ülkede hukuk batmıştır
tebrikler
nice saygılarımla
Atilla Çakıroğlu
Atatürk der ki;
Ey Türk gençliği!
Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyeti'ni, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dahilî ve harici bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklâl ve Cumhuriyet'i müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri, şahsî menfaatlerini, müstevlîlerin siyasi emelleriyle tevhid edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.
Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi vazifen, Türk istiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!
Sevgilerimle...