- 584 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
BİZ YILDIZELİ'NDE MUTLUYDUK
BİZ YILDIZELİ’NDE ÇOK MUTLUYDUK
1. Okuldan sonra akşama kadar sokakta, harmanda, bahçede, kırda, bayırda, çayırda oynardık. Hiç televizyon izlemezdik. Gerçi her evde de televizyon yoktu. Teyzemin büyük oğlu Fevzi Abim bizim mahallede ilk televizyon alan kişiydi. Annem ve ablamla gider haftada bir gün siyah-beyaz film izlerdik. Fikriye yengem mısır patlatır, çay demlerdi. Oğlu Saffet’le yan yana, diz dize otururduk. Dizilirdik sırayla divana, yerdeki minderlere. Bir hafta anlatırdık filmi.
2. İnternet arkadaşlarıyla değil gerçek arkadaşlarla oynardık. Hem de saklambaç, uzun eşek, dört dombalak, çelik çomak, yerden yüksek, istop...
3. Susadığımız zaman şişelenmiş su değil, musluk suyu içerdik. Okulun bahçe duvarından atlayınca bizim bahçeye geçerdik. Bir metrelik boru ve sarı renkli musluklu bir pınar vardı. Hatta ağzımızı musluğa dayar sırayla kana kana içerdik.Kafamızı altına tutardık.
4. Ya da aynı bardağı ( bakır ya da krom olurdu) dört arkadaşla paylaşırdık. Buna rağmen kolay kolay hastalanmazdık.
5. Ekmeğimizin üstüne reçel, bal, yoğurt sürerdi annemiz. Biliyor musunuz, hiçbir zaman kilo almadık. Hele annemin yaptığı kuşburnu reçelini büyüyünce bir daha yiyemedim.
6. Çıplak ayakla dolaşırdık, bizim harmanda futbol oynardık ama ayaklarımıza bir şey olmazdı.
7. Annemiz ve babamız bizi sağlıklı tutmak için hiçbir zaman ek gıda takviyeleri, vitaminler vermezlerdi. Ev ekmeğinin arasına çökeleği koyar bizim oranın tabiriyle dürmeç yapardık, büyük bir iştahla yerdik.
8. Haftada ya da iki haftada bir annem Deremahalledeki fırında ekmek yapardı. Kömbe yapardı, çörek yapardı, katmer yapardı...
9. Amcamın oğlu Ahmet, Fevzi Abimin oğlu Saffet ve komşumuzun oğlu Fatih’le birlikte oyuncaklarımızı şeker pancarının kökünden ve çamurdan kendimiz yapardık ve onlarla oynardık.
10. Beş çocuğu çiftçilik yaparak büyütmüştü babam. Ailemiz zengin değildi. Biz mal mülkle değil sevgi ile büyüdük. Yüreğimizde sevgi büyüttük. Ana, bab, bayrak, vatan sevgisi filizlendi sıcacık yüreklerimizde.
11. Cep telefonlarımız, DVD’lerimiz, oyun istasyonumuz, XBox’ımız, video oyunlarımız, kişisel bilgisayarlarımız, internet sohbetimiz olmadı - ama bizim gerçek arkadaşlarımız vardı. Çulluların Ömer vardı, Muammer vardı (Hasta), Hayrettin Salar vardı, Külhaşların Soner vardı, Saffet vardı.
12. Arkadaşımızın evini davet olmadan istediğimizde ziyaret eder ve onlarla birlikte eğlenerek yemek yerdik. Harmanda güreşirdik.
13. Evlerimiz Emmilerimizin evleriyle yan yanaydı. Akrabalarla iç içe yaşar, aramızda sıkı bağlar olurdu.
14. Suçatında, Kümbet Irmağı’nda, Hanırmağı’nda, Çatalırmak’ta balık tutardık, saatlerce yüzerdik, kavak ağacının dalına çıkar atlardık. Sonra mı? İç çamaşırlarımızı bir ağacın arkasında çıkarır pantolonumuzu giyerdik. Sonra onları kızgın asfaltın üstüne sere kuruturduk. Kuruyunca tekrar giyerdik. Zamanımız yoksa ıslakken üzerine pantolonumuzu giyerdik.
15. Biz kendine has, anlayışlı bir nesiliz, çünkü biz ebeveynlerinin söylediğini dinleyen son nesiliz.
16. Ayrıca, çocuklarını dinleyen ve dikkate alan ilk nesiliz.
İSMAİL MALATYA 17/05/2020-PAZAR-İST
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.