- 341 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
PASAJDA DÖRT CESET BÖLÜM-5
PASAJDA DÖRT CESET BÖLÜM-5
‘’ Tüh yine bizim ayakkabıcı amcanın adını sormayı unuttum. Asayişe girince, doğru bizim kızların yanına gittim. ‘’ Ablalar, içinizden bana çay ısmarlayan biri çıkar mı aranızdan?’’
Baktım hiç birinden ses çıkmayınca, ‘’ Yazık kim çay ısmarlasaydı bu iki dosyayı onlara verecektim.
Hansa,
‘’ Ver şu dosyanın birisini, git çayını kendin al, hesabıma yazdır.’’
Dosyalardan birini Hansa Baş komisere, diğerini de Heval Baş komisere uzattım. Büşra Baş komisere bakarak,
‘’ Gönül koymazsan, bana da siz kaldınız Baş komiserim. Ama merak etmeyin emir komuta sizde olacak.’’ Kızların hepsi gülmeye başladı. Çıkan gürültüyü duyan babam odasından çıkıp yanımıza geldi,
‘’ Bu ne gürültü, herkes işinin başına.’’
‘’ Amirim izin verirseniz, Üç silahşorlara el koyuyorum.’’
‘’ Serra’yı da yanına al.’’
‘’ Emredersin Amirim.’’
‘’ Zevzekler.’’
Sedat amir yanımızdan uzaklaşınca, Vedat komiser,
‘’Sedat Amir terfi etti yerine sen geldin galiba Eda komiser?’’
Eda,
‘’Geri Kalanlara devriyenin yolu göründü. Sen de Vedat komiser. Arkadaşlar dosyaları karıştırmadan önce, size vaka hakkında biraz bilgi vereyim. Kısaca şu ana kadar olanları anlatacağım. İki gün önce, akşamüzeri Fındıkzade’den Vatana inen cadde üzerinde, abimlerin sokağında bulunan kafenin yanındaki pasajda, orta yaşlı bir adam katledildi. Görünüşte sıradan bir adam sıradan bir cinayet ve sıradan bir katil. Ama işin üzerine biraz gidince, öldürülen şahsın sıradan olmayıp semtin önde gelen zenginlerinden biri olduğunu gördük. Maktulün evinde yaptığımız araştırmada, Kasanın açıldığını ve içinin boşaldığı anlaşıldı. Hiç parmak izine rastlanmadı. Bu da profesyonel bir soygun işine benziyor. Anlayacağınız karşımızda amatörler yok. Daha da önemlisi maktulün yanına bırakılan pusulada sırada bir kız çocuğunun öldürüleceği yazıyordu. Görünen o ki karşımızda büyük bir ihtimalle seri cinayetler işleyebilecek bir ve ye birden fazla katilimiz var.’’
Büşra,
‘’ Şimdi bizden tam olarak ne istiyorsun?’’
‘’ Hansa Baş komiserim, size Olcay Kamışlı’nın dosyasını verdim Adresi dosyada var. Hakkında bilgi toplayacaksın, yanına bir kişi daha al. Heval Baş komiserim Size de, Olcay gölcü’nün dosyasını verdim dosyada adres dâhil bütün bilgiler var.’’
Ruşen,
‘’ Bana bir şey yok mu?’’
‘’ Sende, Yanına Serra’yı al. Pasajın civarında dolaşın. Söyleyeceklerim şimdilik bu kadar.’’
‘’ Emredersin Baş komiserim!’’
2
Büşra Baş komiserimle, Olay yerine geldik pasajdan içeri girip, alt kata indik. Çay ocağının önüne geldiğimizde, Gülizar’ın. Çay ocağında olduğunu gördüm. Selam verip içeri girdik, Yolumu kesip,
‘’ Komiserim, ne olur yalvarırım size kızımı kurtarın?’’
Eda Komiser,
‘’ Biz seni niye bıraktık anla Gülizar. Kızını kaçıranlar gelip seni kontrol edebilirler. Onlardan birini görürsen hemen bizi ara.’’
‘’ Aramaz olur muyum Komiserim?’
‘’ Bir kere daha söylüyorum sakın işini boşlama? Hadi Büşra Baş komiserim geri dönelim.’’
Pasajdan çıkıp, Ayakkabıcı amcanın dükkânına girdik. Bizi görünce,
‘’ Hoş geldin polis kızım. Yanındaki arkadaşında polis galiba?’’
‘’ Amcacığım, benim adım Eda Komiser, arkadaşımın adı Büşra Baş komiser. Ama biz senin adını bilmiyoruz?’’
‘’ Benim adım İbrahim kızım, ama burada tuhaf olan ne biliyor musun? Bana Burada saraç İbrahim derler. Saracın anlamı koşum ve eyer takımı yapan ve satan kimseye derler. Ben atlara değil insanlara hizmet veriyorum.’’
Büşra,
‘’ Ne alaka? Neden saraç diyorlar?’’
‘’ Bir arkadaşın hatırını kıramadım eyer takımını tamir ettim, o günden beri adım saraç İbrahim kaldı.’’
Eda,
‘’ Boş ver İbrahim amca, seni bilen bilir.’’
‘’ Haklısın kızım, ha bir şeyler işitirsem sana nasıl ulaşacağım?’’
Ayakkabıcı amcanın yanından ayrılmadan önce telefon numaralarımızı bıraktık. Tabi çaylarımızı içtikten sonra.’’
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.