- 557 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Makale
KOVİD 19’un DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
Hazırlayan: Ertuğrul Çaylar([email protected]) 10 Mayıs 2020
Nasrettin hoca’ya sormuşlar. “Hocam: eski aylar ne oluyor, onları ne yapıyorlar? Hoca da ; “Evladım, eski ayları kırpıp, kırpıp yıldız yapıyorlar.” demiş. Asıl bizim sorumuz şu: eski siyaset adamlar ve siyasi partiler,“kovid 19 Milat” sonrası tüzük değişikliği yapacaklar mı?
Bir siyasi parti mutlaka bir fikir, bir dünya görüşü üzerine bina edilir. Bulunduğu devletinin adil anayasasının müsaade ettiği derecede serbesttir. Lakin Türkiye’mizde, 1960 dan sonra, darbelerle korunup, değiştirilemeyen bir anayasanın muhalefet partileri vardır. Milletçe İstenen yeni anayasa, en tekamül din ve dünya görüşümüz ışığında, asırlarca tarihi örneği bulunman bir fikir ve evrensel değerlerini taşımaktadır. Böyle bir anayasanın devleti, halkın iradesini en kesif biçimde tatbik eder ve tanıtır. Çünkü o milletin sahip olduğu anayasa ve maddelerini de o millet yaşantısıyla kavramlaştırmıştır.
Devletimiz’in karşısında ayrı fikir ve ayrı dünya görüşü taşıyan düşman devletler vardır. Böyle bir ülkede bir parti muhalefette ise; aynı milli irade ile, mevcut anayasasının içinde yasamada, yürütmede ve yargıda iyiyi onaylar, aynı anayasa inancında daha iyi fikir ve düşünceleri sergiler. Güzel ve doğru bir dünya görüşü içinde iken; daha üstün mutluluk vadederek seçmenini çoğaltmaya çalışır. Partiler, milleti için ve halkı için iyide ve hizmette yarışırlar. Yapıcı tenkidini yapar. Söz konusu olan zaman, Cumhuriyet yönetimi içinde olması nedeniyle, diktatörlük veya başka devletlerin ajanı olmaktan da uzak mesafesini korurlar. Buna kimse de itiraz edemez, çünkü: Meclis vardır. Kurumlarda ve birimlerinde yönetim kurullar vardır. Her biri de seçme ve seçilme esasına dayanır. Anayasasına aykırılık taşıyamazlar. Türkiye’nin bu günkü muhalefet partileri yazdığımız özellikteki tüzükten uzak, Milletin hür iradesiyle seçilenler darbelerle alaşağı edip, atasının düşmanlarıyla aynı fikir ve kavramları taşımaktadır. Dikkat edilir ise, mağdur milletler ve yerlerinden çıkarılan her millet neden Türkiye Cumhuriyetine sığınıyor? Çünkü: Biz bir Hilafet devletinin mirasını taşıyoruz. İngiltere de İngiliz, Fransa da Fransız, Çin de Çin ve Rusya da Rus yaşar. Amma Osmanlı mirası olan Türkiye Cumhuriyetin de Müslüman olan herkes yaşar. İdaremizi kabul eden hırıstiyan ve Yahudi de, bizde hür yaşar. Milletin arzusu da budur.
Tarih boyu, yahudi ve hırıstiyanlardan oluşan bir topluluk, kavram kargaşasıyla dinimize milletimize yapmadığı kalmadı. “Hırıstiyan ve Yahudilerden bir topluluk vardır ki; onlar Allah’tan gelen kelime ve kavramları eğip bükerler ve değişik anlamda kullanırlar.” Ayrı bir ayette daha açık: Aliimran 78 “Onlardan bazıları vardır ki, sözlerini kitaptan zannettirmek için dillerini eğip bükerler. Halbuki o kitaptan değildir. Allah tarafından olmadığı halde, Allahtan’dır derler.” Yani istismar ederler. “Kuran da; 3/7 Sana Kitab’ı indiren O’dur. O Kitap’ta, kitabın aslı olan muhkem ayetler ve diğer müteşabih âyetler vardır. Kalplerinde batıla meyil olanlar, fitne ve te’vil isteyerek müteşabih âyetlerle uğraşırlar. Halbuki onun te’vilini, ancak ve ilimde Rasih olanlar (yüksek payeye erenler) bilirler. Ve onlara iman ettik, hepsi Rabbimiz tarafından derler. Onlardan, kâmil akil sahiplerinden başkası iyice düşünmez.”
CHP, HDP ve ayrılıkçı BASIN mensuplarının anlayamadıkları da bu konudur. Bir parti ve basın bu konuyu bilmiyor olamaz! O vakit o partiye ve basına ayrı ad koymak zorundayız. Yazar Franz Kafka bunu şu cümleyle açıklamıştı. “Türk aydını, tercüme odalarında yeni kimliğine kavuştu.” O halde bu partiler bizden değil başka kimlik sahibi kimselerdir. Ayrı inanç sahiplerinin Cumhuriyet rejiminin liyakat ı ile hiç bir ilgisi de olamaz. Korona virüs bunları ve peşlerine takılanları uyardı.
. . .
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.