0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
600
Okunma
MÜCADELE
Bir mücadelenin üç aşaması vardır:
1. Galibiyet
2. Mağlubiyet
3. Buhran
Galibiyet: Kendisiyle birlikte kazanımlar sağlar. Bunu örnekle açıklayacak olursak, savaş kendisine ganimet ikram eder. Ancak niyetler sinsi bir şekilde ganimetin peşinde olursa, gizli amaçlar için en arka safta bulunup, en gür şekilde önde duyulurlar. İşte bu topluluk, niyeti halis olanların öndeki mücadelesinin zaferini ve ganimetini toplar. Bu durum, aynı zamanda kurumsal olma kültürüne aykırıdır; bizleşmiş gibi görünen topluluk, bir noktada ben’leştirir. Fakat bu insanlar tarihin varoluşundan son oluşuna kadar var olacaklardır, çünkü onlar dünyevi ganimetten nasiplenip, ahir (öbür) ganimetten nasiplenemeyen insanlardır.
Asıl olan zafere nimete şükredilebilmektir.
Mağlubiyet: Kendi içinde hezimeti getirir, isyan başlatır, nefsi coşturur, itaatsizlik yaratır ve hatta bazen isyanda kısmen yaratıcıya bile atıf yapılır. Suçu programcı heyette ararlar, oysa ki mağlubiyet sırlarla doludur. Fakat basiret penceresi kapalı olanlar bunu anlamakta güçlük çeker ve İblis’in fesatına hizmet etmeye delalet eder. Kitleyi yanlış yollara sevk eder.
Asıl olan zafere nimete isyansız kalabilmektir.
Buhran: Kendisiyle birlikte durağanlığı getirir, yapılan tüm çalışmaların sonuçsuzluğuna delalet eder. Ne zaferi olur ne de mağlubiyeti, bazen insanı nefsi bezginliğe kadar götürür. İşte bu bezginlikte, İblis ifratla üfler ve insan kulağına "Boş işler bunlar" dercesine fısıldar.
Asıl olan zafere nimete sabretmektir.
Öyleyse, insan yaratılışında üç aşamaya dikkat etmelidir:
Sabır - Şükür - İsyan.