- 474 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Yazabilmek ve Yazmayı Bilmek
YAZABİLMEK VE YAZMAYI BİLMEK
Her insana farklı kabiliyetler verilmiştir. Kimimiz sanatı kimimiz doğayı kimimiz ise yatmayı daha çok sever. Parmak izleri nasıl ki her kişide farklı şekillere bürünmüş;hobi konusu da aynı bu izler gibi. Lakin insanları ortak bir noktada buluşturan küçük bir detay var:Yazmak. İki kişilik sır olmaz cümlesini çoğumuz çocuk yaşta iken duyduk ve doğruluğu hakkında şüpheye düşmedik. Sır kelimesi nasıl ki tek hece,bilmesi gereken kişi sayısıda tek olmalı bizce.O sebepten olacakki bazı konuları en yakın arkadaşımızla dahi konuşamaz oluruz ve içimizi dökecek farklı alternatif yolları ararız. Şarkı söylemek bunların başında gelse bile yazmak eylemi daha etkili olmuştur çoğu zaman. İlkokul sıralarında Türkçe sınavlarının son sorusunun kompozisyon yazma ile ilgili olduğunu hatırlatmama gerek yok sanıyorum. Yazabilmek çalakalem de olsa yapılabilecek en rahatlatıcı faaliyet. Gözü ve sözü olmayan ikili canlı ruhunun diline can veriyorsa bu gerçekten büyük bir nimet. Kalem senin eline göre şekil alır. Kağıt ise yaşadıklarına göre. Cümleye Sevgili günlük ve Allahım kahretsin! ile başlamak arasındaki farktan bahsediyorum. Yazmak istediğiniz ne varsa ertelemeyin. Ben bununda bir şifalanma yetisi olduğunu düşünüyorum. Yazmayı bilmek var birde. Bu üstadlara ait. Nadirlere indirgenmiş yetenekler. Topluma yön veren ilim zenginleri.
Velhasıl dostlar...
Daraldı ise ruhunuz kurtuluş bir kalem kadar yakınınızda.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.