- 360 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Kravatla Kağıtların Aşkı
Lise yıllarında hep kravat takardık okula giderken... Biz takardık takmasına da bazı arkadaşlar, biraz daha farklı geniş kravatlar takardı... Daha dün ipince kravat takarken, niye geniş kravatla okula gelirlerdi ki? Baştan anlamazdık, böyle ucube kravatlar taktıklarını, sonradan çözdük olayı... Kravatlar ile kopya kağıtlarının aşkı varmış...
Bizim hırbolar, hırbolar dediğim de arkadaşlarım, kravatların arkasına kopya yazarlarmış. Bak sen! Yahu arkadaş kopya yazacağına ders çalış be kardeşim. Bak biz de fazla çalışmıyoruz bazı derslere, zayıf alıp kıçımızı kırıp oturuyoruz yerimize... Sonrada Alpay’ın şu meşhur ’’Eylül de Gel’’ şarkısıyla imtihanlara girip çıkıyoruz...
Ne aşkmış bu kravatlar ile kağıtların aşkı. Her gün ince normal kravat takarken, ne iş, yazılı günleri geniş geniş kravatlar takıyorlar arkadaşlar? Ama sadece siz mi uyanıksınız? Öğretmenlerde öğrencilik zamanlarında o yollardan geçmedi mi? Kaçın kurası o sevgili öğretmenlerimiz.
İyi de bu işin incelikleri de var az da olsa... Sen tutup da kopyayı ters yapıştırırsan kravata, okumana imkan yok. Derste de öğretmen varken kopyayı da değiştirmeye kalkarsan, şapa oturursun benden söylemesi, baştan doğru yapıştıracaktın koçum...
Hep de kravat ile kağıtların buluşması yazılı günleri olurdu. Kopya kağıdı özlemle beklerdi beklemesine kravata iğnelenmesini, yapışmasını ama, öğretmenlerde bir kopyacıyı yakalamanın hazzını bir çok şeye değişmezlerdi... Hatta öğretmenler arasında bir ara gizli bir kopya yakalama rekabeti var gibiydi okullarda... En çok kopya yakalayan öğretmen, en iyi öğretmen oluyormuş gibi gelirdi öğretmenlere...
Öğretmenler, kravatla kağıtların yaşadığı aşkı, hangi çocukların bu aşkı ölümsüzleştirmeye çalıştığını az çok bilirlerdi... Baktılar da yazılıda o çocuk beklenmeyen bir not almış, hemen bir sonraki derste o çocuk sözlüye kaldırılır ve aynı sorulara cevap veremeyince, o yasak aşk, kravat ile kopya kağıdının aşkı büyük bir yara almış olurdu...
Bacılarımız kravat takamadıkları için böyle bir kopya çekme şansları hiç bir zaman olmamış, kravatlar ile kopya kağıtlarının aşklarına hiç bir zaman şahit olamamışlardır... Zaten onlar, biz erkeklerden daha çalışkandılar, doğruya doğru ’’Yiğidi öldür hakkını ver.’’
Sonuçta kopya çekmek hiç de doğru ve dürüst bir eylem olmadığı için kravatlar ile kopya kağıdının aşkına ’’Yasak Aşk’’ da denilebilir... Bu yasak aşktan da doğacak çocukların, yani alınan notların ve edinilen bilgilerin su üstüne yazılan yazılar gibi olduğu ve uçup gittiği de gün gibi aşikardı...
Ahmet ZEYTİNCİ
YORUMLAR
ezber bozan , ezberdir bana göreAhmet hocam. fakat yine de ezber bir bakıma güzeldir. kopya çeken öğrenciler, okullarından mezun olduktan yıllar sonra akıllarında içeriklerini bilemedikleri, sadece bir çok dersin isimleri kalıyor. ama her hangi dersin içeriklerini roman okuyor gibi okumayı sevip dağarcıklarını geliştirseler kendilerine yakışanları yaparlar.
kaleminizden yine anlamlı ve manidar bir çalışma ve yazı örneği okudum.
tebrik ederim