Bencil kimse devamlı kendi çıkarını düşündüğü için başkalarını düşünmeye ayıracak vakti yoktur.
Mk
Mkite
@mkite

Varoluş Dürtüsü

9 Mayıs 2020 Cumartesi
Yorum

Varoluş Dürtüsü

1

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

530

Okunma

Varoluş Dürtüsü

Varoluş dürtüsü, bizlerin dünyada hissedebileceği bütün dürtülerden daha kuvvetlidir. Bu, ölüm kaygısının ötesinde, şimdi, burada olabilmenin düşünsel itkisidir. Bu dürtü çok kuvvetlidir; öyle ki, insanlar öldükten sonra zihinlerde bile var olabilmeyi başarmışlardır. Tarihte iz bırakan tüm şahsiyetleri andığımızda, bu kişilerin var olmadığını söyleyebilir miyiz? Bu durum bizi varoluşun ne olduğu sorusuyla baş başa bırakır. Ayrıca bu müthiş dürtünün ölümden sonrası için bile itici gücünün olduğu, bir şekilde başkalarının zihinlerinde canlı kalabilmeyi kapsaması da tartışmaya değerdir.

Varoluş, düşünce bağımlılığı olabilir mi? Düşüncelerin varlık kazanma dürtüsünün tanımı. Böyle bir dürtü doğal olarak ölümle son bulmayacaktır, zihinlerde yaşayacaktır. Peki bir insanın zihinlerde yaşaması, o insanın varoluşunu neden etkilemektedir? Diğer bir deyişle, bir insanın zihinlerde yaşaması neden şimdinin konusu olabilir ki? Ben, ben olarak şu an var olduğumu hissediyorum, öldükten sonra, insanların zihinlerinde, ben, ben olarak var olduğumu hissedebileceğimden mi ümitliyim? Buradan hareketle “şimdi”de yaptığım kalıcı şeyler “sonra”da var olmaya devam edecekse bu durum benim değil “yaptığım kalıcı şeylerin” var olmaya devam edeceği anlamına gelmez mi?

Varoluş dürtüsü eksenindeki insan, aslında “yokluk” korkusunu bastırıp “zihinlerde yaşama” ümidiyle teselli buluyor. Bu dürtünün karşısında duran heybetli “yokluk” aslında henüz biz doğmadan önce var olan “hiçlik” hali. Bizler varoluşu deneyimlediğimiz için ona sıkı sıkıya bağlanıp önce ve sonrayla ilgili ifadelerde, deneyimlerimizden yola çıkmak zorunda kalıyoruz. Deneyim bizlere yokluğun ne olduğunu söylemiyor, varlığın, varoluşun “temel” bir dürtü olduğunu hissettiriyor. Deneyimlemediğiniz bir şeye arzu duymak, yokluğu arzu etmekle aynı anlamdadır. Tüm bu çıkarımlar, varoluş dürtüsünün zihinlerde yaşama itkisinden öte yokluğun, yani deneyimleyemediğimiz “alanın” varlığından kaynaklandığını gösterir.

Paylaş
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Varoluş dürtüsü Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Varoluş dürtüsü yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Varoluş Dürtüsü yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Yinsani
Yinsani, @yinsani2
9.5.2020 04:58:27
güzel yazıydı hocam, sağolun..
düşünce zihin aktarımı başarılabilir mi robotlara?? axl robot köpek filmini izlediniz mi ve ya bu tür filmler.?? ne düşünüyorsunuz bu konuda?
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.