- 351 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
NE ÇOK ÇEKEMEYENİM VAR' MIŞ !
Adamın biri sosyal hesaplarımın birinden bana yorum yapmış. ‘’Tipsiz’ ’diye.
Hem ‘’tipsiz’’ diyor. Hem tipimle reklam yapıp para kazandığımı söylüyor?
Sıradan bir yazarım, gönlü zengin bir kadınım ve evlatlarım ile hayat mücadelesi veren bir anneyim.
Ben parayı sevsem, gelen modellik ve oyunculuk tekliflerini değerlendirirdim. Yalan ve yolsuz haberler yapıp “milletle uğraşıp hapse girmeyi göze alırdım.
Bankada o zaman deste deste paralarım, kapımda son model arabam olurdu. Güzelde olur muydu? Şaka bir yana olmazdı, gönlü zengin bir insanın hayallerini birkaç kâğıt parçası asla satın alamaz.
Araştırsınlar beni, emeklim dışında neyim varmış! Emeklim 1.500 bile değilken. Kirada otururken, faturaları mı zar zor öderken, borçlarımı saymıyorum bile.
Bunun gıdası var! Çocuklarımın harçlığı var.
Zaten para aslanın ağzındaydı, birde korona baş gösterdi! Kıçı çıkasıca!
Evet, ben gönüllü yazarlık yapıyorum. Sorabilirler "Haber Derin’i" arayıp ne kadar maaş alıyor muşum’ diye? Ayıp be!
Ben sadece belli etmiyorum mağduriyetlerimi, hayata karşı akıttığım gözyaşlarımı.
Dik duruşumla, ne olsa da bir yolunu bulup mücadele edişimle ve kendime bakış açımla gurur duyuyorum.
Parası olup ta bu mertebeye ulaşamamış zavallı insanlar var! İnsan neden biri ile uğraşır, o kişinin hayatına müdahale eder ki?
Geçenlerde bir kız arkadaşım da bana isyanlardaydı, sildim hayatımdan. Neden resim paylaşıyormuşum, beni görmek zorunda değilmiş...
Eee bakma, engelle. Ben kimsenin hayatına müdahale etmedim, karışmadım ‘’banane’’!
Özgüvenim var, onurum, gururum ve bir tarzım var. Kendi sorunlarım, sorumluluklarım var yani uğraşacak çok şeyim var. Dedikodu yapıp “insanları karalayıp" vaktimi boşa harcamıyorum. Kendimi seviyorum, kendimle barışığım yoksa ben “BEN" olamazdım...
Çocuklarım benimle gurur duymazdı. Bu gurur duyma para “kariyer" değil! Parayla olan yat, kat, arsa, arazi değil, insanlıkla alakalı...
Benim çocuklarım kitabım daha Çalar Saat’te yayınlanmadan! Matbaadan eve gelince beni tebrik ettiler.
Ben yazılarımdan ödül alınca gelip, O’ aldığım ödüllere değil yüzümdeki gülücüklere sarıldılar.
Bunlar çok ince noktalar.
Param mı? Yok! Ama bir itibarım oldu, saygı duyanlarım ve sevenlerim oldu. Eli hiç kalem tutmamış cahillere kapak oldu!
Kitabım çıkarınca da baya kıskanılmıştım, bir emek bu? Sabahlara kadar gözyaşı ile yaşanmışlık ile yazılmış bir emek! Ama dedim ya cahil, salak insanlar bunu anlayamazlar.
Konfüçyüs’ bir sözünde! ‘’KÜÇÜK BEYİNLER İNSANLA UĞRAŞIR, DİDİŞİR. ORTA BEYİNLER TOPLUMLA UĞRAŞIR DİDİŞİR. BÜYÜK BEYİNLER FİKİRLE, DÜŞÜNCEYLE UĞRAŞIR…’’demiş. Ben ilk sıradakileri ciddiye almıyorum bile ama üzülüyorum basitliklerine.
Atatürk’ gibi güçlü, kendinden emin bir liderin kurduğu bu devlette bile! Bu cahiller neye sahip çıktılar ki? Çıksalardı zaten dilleri sivri kalemleri keskin olurdu, dedikodu yapacaklarına ATATÜRK ’e layık ve onun ilkelerinden giden insanlardan olurlardı.
Bu cahiller ancak eleştirirler işte! Yazılarımı eleştirseler, kitap kapağıma yorum yapsalar o da iyi, ama sadece;
‘’Bu kitap için matbaaya para mı verilir? Çıkardın da ne oldu? Yok, içinde argo sözcükler varmış? Lan, bir kez de öv, övgüyle yaklaş ‘’Geko’’!
Ne olacak? Boyun mu kısalacak? Burnun mu düşecek?
Bir de ‘dinden kitaptan bahsederler ya, bu tür insanlar! Peygamber Efendimizin onca hadisi var kalp kırmamakla ilgili; “Kalp kırmak Kâbe’yi yıkmak gibidir, insanlara yumuşak davranman da Allah’ın merhametinin eseridir. Eğer katı yürekli, kaba biri olsaydın, insanlar senin etrafından dağılıverirlerdi. Öyleyse onların kusurlarını affet, onlar için mağfiret dile ve işleri onlarla müşavere et! Bir kere de azmettin mi, yalnız Allah’a tevekkül et! Allah muhakkak ki Kendisine dayanıp güvenenleri sever.”(Al-i İmran, 3/159).
İşte bizler derin yaşayan insanların ufak hesaplarla işi olmaz… Ufak hesaplar cahilin(ŞEYTANIN) işidir, kalkanıdır; Saçma eleştiriler yaparak, onu bunu aşağılayarak, empati kurmayıp sürekli suçlayarak kendini kuru fasulyeden nimet sananlar neyin davasını yapıyorlar? Tek düze yaşadığımız hayatta bir amip gibi zavallılar aslında…
Beyinleri sulanmış kalpleri kararmış ve ne yaptıkları belli olmayan ilkel yaratıklar. Bunlar yüzünden çıkıyor; Seri katiller, tehlikeli sapıklar, din tüccarları, hırsızlar, yolsuzlar, ahlaksızlar!
Aciz bir kadın olmadım. Anneliğime ve kadınlığıma laf getirmedim.
Kimseye boyun eğmedim, insanlar ne yaparsa yapsın , ben susup iyi olduğum için hiç sevilmedim, eleştirildim bu ucuz hayatta!…
Şeytanları okşamadım taşladım, akılları bilmem nelerinde insanların akıllarını kalemimle yazılarımla aldım…
Yoksa farklı yönlerden okşasaydım, tek bir parmağımla herkesi elimde oynatırdım. Kendime yakıştırmadım.
Ev temizliğine de gittim, el işi yapıp işportada da sattım ama yere kartvizitlerimi attırıp üzerine bastırmadım…
Hayatı sadece seks gören budala erkeklerin seks kölesi de olmadım.
Zevkten ve paradan önce gelen işlerle uğraştım, şuan yaptığım gibi yazdım, gürledim ama, yine de onlar alkışlandı biz yuhalandık işte!
Cahil insanlar onlara laf sokamadı, eleştiremedi. Hatta ayakta alkışladılar, PARA TÜM AHLAKSIZLIKLARIN SUSUTURUCUSU OLMUŞTU. Bilmem ne salaklara, kurtlanmış beyinlere, kavanozlarda sıkışıp kalmış yarınlara peşinattı işte!
Sağlam beyinleri olsa bu kadar dibe batarlar mıydı? Onların dibe batışı onlara göre yükseliş bize göre ahmaklıktı ya! Bize göre ahmaklık olan her şey ise onların da yaşam tarzıydı.
Çünkü bu dünya da ne yazık ki parası olan kral, kraliçe nasıl kazanıldığının bir önemi yok bile;
Birde şiir yazayım siz kendini bilmezlere;
DEVEYE DİKEN
Alışamadım şu lanet hayata
Alışamayacağım da
Belli değil
Kimin eli kimin cebinde
Belli değil
Kim kimin uçkurunun peşinde
Lanet olsun dünya
Sen mi çok akıllısın
Ben mi çok safım
Olsun be
Ben buna da dayanır
Buna da alışırım
İyi iken kötü olduk
Namuslu iken kahpe
Ben bunlara da alıştım be
Doğru insan oldum
Dokuz köyden kovuldum
Ben bin tane köyü gezsem de nafile
Bu devirde parası olan kral kraliçe
Nasıl kazanıldığının bir önemi yok bile
Ben garibanım
Adım çıkış inmez sekize
Deveye diken
İnsana si’…..n!
Neyse ….!
Her insanın harcı değildir! Hem anne hem baba olabilmek ve O’ yavrularımla çile çekerken bile gülücük saçabilmek, dik durabilmek.
Onca kaybıma rağmen Allah’ıma şükretmek ve inancımdan vazgeçmemek.
"Yavrularım benim güzel öğütlerimi, melek kalbimi sevdiler ve karanlıkta kaldıklarını hissettikleri an benim gözlerimdeki sevgimle aydınlandılar, onlara bırakabileceğim tek mirasımda iyi bir kalp ve ne olsa da asla pes etmeyin öğüdüydü "...
Ama her insanın hayat felsefesi farklı. Demek ki o bana reklam peşindesin diyen adam kendisi reklam peşindeydi...
İnsan her saldırışında kendini anlatır.
Ben tırnaklarımla kazıdım yazar oldum, kazımaya da devam edeceğim. Herkes leşmiş insan çok...
Ucuz, karaktersiz ve kıskanç insan çok…
Ben bunlara pabuç bırakmadan! Namusumla, şerefimle, onurumla bu doğru yolumdan ayrılmayacağım.
Meyveli ağaç taşlanır, kedi ulaşamadığı ciğere mundar’der.
İsteyen istediğini desin, burada beni bin kişi övüyor, kalitemi anlatıyor saygı duyuyorsa...
Bir iki ucube konuştu ’diye yas tutmayacağım tabi ki de...
Dedim ya!
KISKANÇ KADINLAR; İFTİRA ATARLAR, LAF SOKARLAR!
BİRDE YALNIZSAN, SÜMÜKLÜ SEVGİLİLERİNİ ELİNDEN ALACAKMIŞSIN GİBİ DAVRANIRLAR!
SANA ULAŞAMAYAN, YEŞİL BİR IŞIK GÖREMEYEN ADAMLAR; SENİ KÖTÜLERLER, KARARARLAR VE KUDURURLAR…
İYİ OLANLARIN DA VARDIR ELBET BİR MENFAATİ,
ONLAR DA İŞLERİ BİTENE ‘KULLANANA’KADAR DEĞER VERİR,SEVERLER YA!
KİTAP OKUYUN KİTAP SOYTARILAR, CAHİLLER!
TEK DİŞİ KALMIŞ CANAVARLAR!
SERAP KAYA
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.