- 801 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
DİDİM HUZUREVİ
Çok güzel bir huzurevi, özellikle odaların ve mutfağın temizliği ismine yakışır bir halde, tertemiz, pırıl pırıl...
Gerçek anlamda yaşlılarımızın huzur bulduğu huzurlu bir mekan. Huzurevinde kalanların, ikişer, üçer kişilik odalarda; hoşgörü, sevgi ve saygı çerçevesinde, din, dil, ırk, mezhep ayrımı yapılmadan hizmet verildiğini görünce çok mutlu oldum.
Huzurevinde çalışan doktor, sağlık memuru, hemşire, diyetisyen, ahçı, ahçı yardımcısı, sosyal hizmet, yaşlı bakım ve hizmetli personelin yürekleri de insan sevgisiyle dopdolu...
Uğur Dündar’ın Huzurevleriyle ilgili yayınladığı proğramda, Huzurevlerinde kalan yaşlılarımıza çok kötü muamele yapıldığı ve oralarda perişan oldukları anlatılmıştı. Ben o zaman çok üzülmüştüm. Şimdi Huzurevinde kalanlarla çalışanların el ele, gönül gönüle vererek büyük bir aile oluşturduklarını görünce Huzurevlerine bakış açım değişti ve olumsuz imajın yerini olumlu duygular doldurdu. Bu büyük ailede büyüklerimizin mutlu, huzurlu, zevkli ve güvenli bir ortamda hayat sürmeleri, hayata pozitif bakmaları ve daha sağlıklı kalabilmeleri
için uygun bir ortam hazırlanmıştır.
Ancak Huzurevinde ne kadar üstün konfor olsa da bu mekanlarda iç huzurun sağlanması çok kolay değildir. İnsanlar yaşamları boyunca, zaman zaman çeşitli sorunlarla karşılaşır. Bazı küçük sorunların çoğu kendi çabalarıyla veya yakınlarının, arkadaş ve tanıdıklarının desteğiyle çözümlenir. Bazı sorunların çözümü için de planlı programlı bir çalışma gerekir. Bu nedenle Huzurevine kabul edilen 65 yaşın üzerindeki büyüklerimizin Huzurevi olanaklarına uyum sağlayabilmelerine, kişiden kişiye değişen sorunlarının belirlenerek çözümüne, psikolojik ve sosyal alanda gelişmelerine yardımcı olmak amacıyla TV izleme, gazete ve kitap okuma, el sanatları, satranç, okey, tavla, hafif sabah sporları, toplu gezme, yüzme, işaret dili, şiir okuma, müzik aleti kullanma, haftada bir gün Türk halk müziği ve özel günleri kutlama gibi aktiviteler sunulmaktadır. Ayrıca yaşlıların yakın çevresi ile olan ilişkilerinin geliştirilmesine de çalışılmaktadır.
Zaten Huzurevinde kalanların her biri; ayaklı kütüphane gibi, bilgi birirkimleri doruk noktasında... Sohbetlerinde haz alınmakta, kullandıkları sözcüklerden de hayat tecrübeleri hemen fark edilmektedir.
Yaşlılarımızın görmüş geçirmişliği, fert ve toplumlar için büyük bir hazinedir. Bir yazarın dediği gibi; ’Yaşlanmak, bir dağa tırmanmaya benzer. Çıktıkça yorgunluğumuz artar, nefesimiz daralır, ama görüş açımız genişler’ Hayatı onlardan daha iyi anlatabilecek, acıyı, sevgiyi onlar kadar tanımlayabilecek bir yazar bir şair var mıdır acaba? Onların yıllara meydan okumuş elleri öpülmeden, onların hayır duaları alınmadan yaşamın ne anlamı kalır?
Peygamber Efendimiz (sav) bir Hadisi Şerif’inde: ’Saçı sakalı ağarmış yaşlı bir Müslümana saygı gösterip, ikramda bulunmak Allah’a saygıdandır’ buyurmuştur. Ayrıca her Cuma günleri, hutbe esnasında imam:
’Şüphesiz ki Allah (cc) size, adaleti, iyilik yapmayı ve yakınlara bakmayı emreder, hayasızlığı, fenalığı ve azgınlığı yasaklar. Düşünüp, tutasınız diye size öğüt verir. ’ ayetini hatırlatmaktadır.
Görüldüğü gibi anaya, babaya ve yaşlılara hizmet ve hürmet etmek İslam Dini’de ibadet hükmündedir.
Her zaman büyüklerimizin yanında olmalıyız ve hayır dualarını almalıyız. Bizleri yetiştirip, bugünlere gelmemizi sağlayan onlardır, onlara minnet borcumuzu asla ödeyemeyiz.
Huzurevi, hayırseverlerin katkılarıyla ayakta duran bir kurumdur. Bu nedenle maddi ve manevi yönden destek vermek isteyen hayırseverlerimiz; 0256 811 19 00 telefon numarasından ayrıntılı bilgi alabilirler.
Unutmayalım ki; Rabbim! ömür verdiği sürece bugünün gençleri yarının yaşlıları olacaktır.
Ömürlü Aksoy, Didim/Aydın