KARŞI DURUŞ
Zülal Kalkandelen, 6 Ekim 2019 Günkü Cumhuriyet Gazetesinde ki Direnç ve Umut köşesinde "AVM Kültürünü Kimler Besliyor?" başlıklı yazısında; yıllardır düşündüğüm ve bazı durumlarda da istemlerimi uygular olmakla yalınız olmadığımı gösterdi.
Ne diyor Kalkandelen?
Ne demiyor ki:
"AVM’ler insan kaynıyor" diyor.
"Yaz-kış bu mekânlarda ("yer" demesini yeğlerdim) buluşuyorlar" diyor.
"Sergiler gerçekleştiriliyor" diyor.
"Konserler veriliyor" diyor.
"Yazarlar imza günlerini orada yapıyor" diyor.
..........................
Niye bu gönül borcu duygusu içinde yazar?
Şunun için; son 20 yıl içinde o AVM’ ler yaşamımızda yer aldı. Üsteliğe de korku içinde beklenilen İstanbul depreminde sığınılacak,toplanılacak alanlara yapıldı sözü edilen AVM ler.
Karşı çıkılarak. "İstemiyorum" çığlıkları arasında yan cebe koyulunca da benimsendiler.
İstemeye istemeye yaşamımızda yer buldular.
Yaşamalarına yine istemeye istemeye olanak sağlandı.
"Madem yapılmış, biz gitmesek ne olacak ki, değerlensin bari" denildiğine tanık oldukça üzüldüğünü dillendiriyor yazar.
Acaba bir yazısında "etkinliğe hazır haldeki erkeklik organına benzettiği bu AVM lere" gazetedaşı uğruyor mu? Kaygılandım doğrusu.
"Ben şahsen bu mekânlara uğramıyorum" diyor ya kendisi.
İşte tepki bu bence.
Karşı oluş bu.
Bilinçlilik bu.
Aydın olmak bu.
Kutlamak gerek, davranışıyla düşüncesini çakıştıranı.
Kutluyorum.
Kalkandelen, AVM ler ve yaşanan 5.8 lik depremle "toplantı" alanlarının yok oluşunu anımsatıyor. Toplanma alanların yok oluşuna karşı olanların da payının varlığını hatırlatıyor, anlayana.
Sadece bu mu?
İşte size karşı duruş sergilenecek uygulamalar:
Paramı yatırdığım ya da ilişkili olduğum banka, okuduğum gazeteye, izlediğim TV’ye reklam vermiyor diye, ilişkimi kestim.
Alış veriş yaptığım bakkal (market) istediğim marka ürünlerini satmıyor ise kapısından içeri bakmıyorum.
Çaykur, Milli Piyango, Kamu Bankaları ile ilişkimi kestim. İlişkimi kesemediğime karşı da bağımlılığımın bitişini iple çekiyorum.
Telefon, internet, elektrik kullanmamak bu çağda nasıl olur, bilemiyorum. Çözüm arayışındayım.
İçim kan ağlayarak, elimde gezdiriyorum telefonu.
Bir tane olsa kendime kızmayacağım. Eşim, oğlum, torunların her birimizde yani aile boyu soyulmaktayız bile bile...
"Bu yerler boş kalsın ki işlevini yitirsin ve yenileri yapılmasın artık!"
Sömürgeleşişe yönelim görünümünden kendimize dönelim.
Okuduğumuz levhanın ne anlattığını anlar olalım.
Bir de: bana geri dönüşü olmayan işlemlerde vergiler ödemiyor muyum? Örneğin TRT payı, kaçak akım kullanım açığını kapama, sayaç okuma payı, .... gibi
Sosyal yaşamımı bitirdi, güncele uygun gelirsizlik.
"Sinema, tiyatro v.b sanatsal etkinlik" terimleri sözlük dağarcığımdan silindi, silinecek...

06.09.2019