- 504 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
AH O GEÇEN YILKİ BAYRAM !
Şimdiki gençler bizim yaşadığımız geçmişe özlemi çok erken yaşayacaklar. Daha bu yaşta geçmiş bayramları yad edecek, onun hasretini duyacaklar.
Umarım Ramazan sonuna kadar salgın konusunda iyileşmeler olur ve insanlar biraz rahat eder, ancak tamamen eskiye dönmemiz biraz zaman alacak anlaşılan…
Küçüklüğümüzde büyüklerimizden hep o eski bayram anılarını dinlerdik. O kadar güzel anlatırlardı ki, ağzımız açık onlara bakardık, onların ağzından çıkacak her söz bizde o günler için hayranlık uyandırırdı.
Sonraki yıllarda aynı duyguyu bizim de yaşamaya başladığımızı hatırlıyorum. Elbette bize anlatılan geçmişe özlemin bunda etkisi büyüktü. Ancak ondan daha büyük olan bir şeyin de varlığını sezmeye başladığımız. O da şuydu ki, eskiyen, güzel olan bayramlardan çok çocukluğumuzdu.
Çocuktuk, bize alınan bir bayramlık, elimize sıkıştırılan birkaç kuruş bizi mutlu etmeye yetiyordu. Yediğimizden içtiğimizden daha çok zevk alıyor, gezdiğimiz yerlerde güzel vakit geçiriyorduk. Sağlığımız yerindeydi. Ağrır, sızlar bir yerimiz yoktu. Yediğimizi sindiriyor, biraz oyun oynayınca kurt gibi acıkıyorduk. Ne kadar yersek yiyelim kilo almıyor, kolesterolümüz artmıyordu.
Tek derdimiz cebimizdeki harçlığın bayram yerinde bize yetip yetmeyeceğiydi.
Alınan bayramlık bir ayakkabı bizi günlerce mutlu etmeye yeter, arife günü alınan bayramlık potinlerle geçirirdik geceyi, başucumuzda olurdu sabaha kadar. Eski elbiselerimizle oynadığımız sokak oyunlarını birkaç gün oynayamasak da o günlerde çok mutlu olurduk.
Bizim bu mutluluğumuzu artırmak için yeterli hoşgörü vardı büyüklerimizde. Başka günlerde kızıp bağıracakları şeyleri bayramda yaptığımızda sesleri çıkmazdı. Ve onlar bizim bu halimizi görür, kendi çocukluklarını hatırlar, iç çekerdi; o eski bayramlar diye. Belki farkında değillerdi, biz o eski bayramları zaten yaşıyorduk, onlar yaşayamasalar da.