- 761 Okunma
- 1 Yorum
- 2 Beğeni
Ankara'ya Selâm Söyle Benden..
“Ankara’ya selam söyle benden” .
Selamların tümünü söyledim Ankara’ma, doğduğum şehre.Söyleyemediklerim içimde kaldı,uzun yollarında sonsuzluğun,derin bilinmezliğinde kaybolacak, ruhumun girdabında kaybolan sözcükler olacak.Dinlediğin şarkılardan birkaç satır,birkaç sözcük en dipsiz okyanusumun sert kayalarına çarpacak,gözümdeki bana dokunup,okşayacak güvercin yüzümü.
Yıllar sonra bir soluk misali duyduğumda sesinin,seslerinin rengini,yalnızlığın soluğunu kokladığımda;içim biraz hüzün,biraz yalnızlık,biraz siz ,biraz ben kokacak .
Sanrılı bir hayatın peşinden gitmekse ,tek yapılan…Hayatın bir hezeyanlar dizgesi olduğunun farkına vardığını sanmaksa sevmek, hayat hep ölüm,hep acı kokacak.
Avludan güvercinler havalanıyor….. Sevgi, aşk,özlem,hüzün.Hepsi tek bir şey için var.Hepsi yaşama anlam katmak,yaşadığımıza kendimizi inandırmak için…Kendimizi var etmek adına sarıldığımız ,sarmaladığımız kendimizi,yalnızlığımızı,içsel rüzgârlı bayırlarımızı çiçeklendirmek için yaratmaya çalıştığımız,büyütmeye çalıştığımız uzun yol arkadaşları sanki,küçük tomurcuklar,yüzünü hep güneşe dönenler.
Kimi soğuğu sever,kimi soğuğun sıcağını,bilen bilir ancak sıcağın sıcağını. Nefes almak gibi yazmak… Yazmak, y a z m ak…Dolu dizgin. Kendini içsel fırtınalarının yüzeye vuran,ılık meltemine bırakmak. Gözlerden uzak, beyninde biletsiz yolculuklara çıkmak, duraksız yolculuklara çıkmak… Jokerleri boş verip, prenslere aşık olmak, kral olacaklarını bile bile. Aşk sanmak… Neyi? Gözlerinden okumak , hikayelerini yol arkadaşlarının. Karındaşının,kardaşının sözcüklerinden keşfetmek yaşadığın hayatı,yaşadığımız hayatı,O’nunkini.. Durak yok. Yolcu yok. Bir sen varsın. Gideceğin yol belli değil. Otobüsler zaman boyunca ilerlerken,sen hep gerilere gidiyorsun.Zamanında o koltuklara oturmuştun.Yaşamının odak noktası olmuşların her birinin koltuğuna ayrı ayrı oturmak…Pencerelerden Onlar’ın gözleriyle bakmak istiyorsun yolculuğunuza. Gözlerinde gördüklerim yıldızlar mıydı, güzel yüzlü kız? Güzel yüzlü yalnızlığına bıraktım kendimi. Bıraktım kendimi ipsiz, tutanaksız, Tutsak!
Vazgeçilmezlere ...
Neden vazgeçemedim ki? Sözcükler/den, resimler/den ,gülümsemeler/den...
Kahkahalar çınlardı kulaklarımda. Kaderime dünden razı.
Niye vazgeç/e/medim aşktan?
Ben gönüllü çıktım bu yolculuğa...Evet kaderine dünden razı!
BEN Irmağın akıntına,rüzgârın esintisine,dalgalarına denizin ,mavisine hepsinin! Ben dünden razı… Bıraktım kendimi … Alaboraya,fırtınaya... Kaderime razı… Kendime razı! Bıraktım yine kendimi YALNIZLIĞIMA… 23 nisan 2001 Bakırköy /İstanbul
YORUMLAR
Parmaklıklar ardından bakan gözlerimiz seçemiyor karanlığı, aydınlığı.Kimi zaman gülersin, kimi zaman ağlarsın. Bazen giydirirsin gelmişine, geçmişine. Bazen çırılçıplak kalır, üşürsün çaresizce. Sonra bir söküntü başlar durmaz, kanar yüreğinde. Metropollerin arasında kalırsın öylece. Hani benim sevdiklerim dersin ve eklersin:Zaten hiç yoktular diye. Kaleminiz daim olsun.
Sevgiler/Selamlar