5
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1326
Okunma
İşaret parmağı şakağında, odada bir ileri bir geri yürüdü. Pencerenin önünde durdu. Perdeye dokundu. Açmadı. Kendini koltuğa bıraktı. Eli çenesinde, kaşlar hafif çatık. Bir süre, göz seğirmeleri, dudak kıpırdayışları destekli öylece bekledi. Hızla kalkıp, mutfağa geri döndü. Dolap kapaklarını açtı, çekmeceleri açtı. Kimisini kapadı, kimisini öylece bıraktı. Aynı hızla odaya döndü. Yatağa balıklama atladı. Biraz sersemledi. Toparlandı. Bacaklarını duvara dikti. Yataktan ters takla atarak inmek aniden aklına geldi. Bu biraz canının yanmasına sebep olsa da bozuntuya vermedi. Bir kez daha mutfaktaydı. Kararını vermişti. Kesinlikle makarna yapacaktı. Su ısıtıcısı da tencere görevi görürdü ne de olsa. Ağzına kadar suyla doldurduğu cihazın fişini taktı. Bir iki saat önce yere dökülen bir miktar makarnayı toplayıp poşete koydu. Masaya bir tepsi bıraktı. Tepsinin içine bir domates ve tuzluk bırakacakken aklına geldi: Su ısınmış mıydı? Gitti parmağını ısıtıcıya soktu. Çarpıldı. Ani bir hareketle bir çatalı kavradı. Su ısınmış mıydı? Çatalı ısıtıcıya soktu. Daha iyi çarpıldı.
İşte, böyle de bir adamdı Bay Bonzo.