- 1027 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
DÖRT DUVAR
DÖRT DUVAR
Umut mu var dedin be usta? “Ben umutsuz hayatı, ölü hayat olarak gördüm; ev hapsinde yaşayan ruhlara acıdım ve gözyaşlarımı tutamaz hale geldim!..”
Ömrünü dört duvar arasında geçiren, demir parmaklıklar ardında sıkışmış; “hüküm giymiş” bedenlerin, iç sesini okudum. Bazen “kaderidir deyip” uzaklara ilerledim, bazen de onlara sahici bakışlarla bakmadan geçip gittim.
“Siz de mi, geçip gittiniz yoksa?”
Sıkıntılı anlarınızda tek bir kelime etmeden, içinize yabancı kelimeler birikmiş gecelerde; her bir yanınızı içsel yangınların kapladığını mı hissettiniz?
Gördünüz mü? “Minicik bedenler mendil satar olmuş! Kimisi araçların arasında çiçek satmış, kimisi de koltuk değnekleriyle mekân mekân dolaşıp bu ürünlerden alır mısınız demeye mecbur kalmış?” Bunlardan çok var diyerek, onları “hor görüp,” yanından gülüp geçtik; Kendimizi “güçlü” saydık, ne de olsa, sağlığımız yerinde, cebimiz dolu, kimseye muhtaç değiliz düşünerek, hiç kimseyi umursamaz hale gelmişiz!..
O zavallıları küçük görürken, içiniz hiç acımadı mı? Titremedi mi, bedeniniz?
Sahip olduğumuz “araçlarda, oturduğumuz evlerde; fabrikalarda, holdinglerde” sefalar sürerek, mis kokulu yıllar tüketildi be usta!..
Bilirim, görürüm. “Ölürken eşitleniyoruz hepimiz!..”
Yorgun bedenimizle, ağlayan bitkin gözlerimizle, ah çekerken! Neden bu acılarla uyuya kaldık?
İnsanların;
“engellisini-engelsizini
yaşlısını-gencini,
zenginini-fakirini,”
kısacası her canı, mezar taşının beklediğini unutmamalıyız!..
Yüreklerin birbirine kötü gözle bakmasından sakınarak; şu üç günlük dünyada, “masalın bittiği gün, hayatın romanlaştığı” anlarda, kadınlarımıza, çocuklarımıza sahip çıkmayı bilmeliyiz!..
“Bir hiçliğin içinde kaybolmuş zamanda, isterim ki, zamanın dili olsa da, konuşsa.” Yer kabuğunun hepsi bizim olsa, ne yazar ki ey adem! Ölümün her nefesi eşitlediğini bilerek yaşayamaya var mısınız?
Mehmet Öksüz
YORUMLAR
Dört duvar sıka insanı çoğu kere, ev ya da ceza evi fark etmez... Hayat acısı ve tatlısı ile akıp giderken kimi sıkıntı da kimi de refahta... Bir de ahirette ki durumu ara sıra aklına getirmeli insan...