- 389 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
HAYATIM-5
Askerlikte aceme birliğim Çanakkale 116.Jandarma Er Eğitim Alayına çıkmıştı. Birliğime akşam mesai bitmede teslim oldum. Teslim olmadan önce saç sakal tıraşımı olmuştum. Askerde çok sıra olduğunu ve askerlerin tıraş yaptığını, çok özen göstermediklerini, duymuştum. Yeni gelen erleri toplanma salonunda beklettiler, sonra acemi askerlerin girişini yapmaya ve genel kontrol ile birlikte askeri elbiseleri dağıtmaya başladılar. Bir kenarda tıraş olmayan askerleri tıraş yapıyorlar diğer yandan sorumlu çavuşlara belirlenen bölüklere askeri elbiselerimizi giyinmemiz için götürmeye başladılar ben 2.bölüğe düşmüştüm bizim mangayı çavuşa teslim ettiler kalacağımız koğuşu gösterdiler Çabuk olun sivil elbiselerinizi çıkartın askeri elbiselerinizi giyinin, çantalarınızı depolara kaldıracağız dediler. Alelacele elbiseleri giyiniyoruz ama elbise bedenleri tam uymuyor. Botlar büyük ya da küçük geliyor.
Çavuş çabuk giyinin sonra ayarlarız dedi herkes giyindi çantalarımızı depolara teslim ettik. Akşam oldu bölük yemekhanesinde yemek yedikten sonra bizim tam kalacağımız koğuş belli olmamıştı bize bir koğuş gösterdiler. Bu koğuşta kalacaksınız boş bulduğunuz ranzalarda kalabilirsiniz dediler. Herkes bir boş ranza buldu yattılar bende üst katta bir boş ranza buldum. Tam yatarken, bir asker geldi in orası benim sen başka yere git dedi. Ben de sivil hayattaki gibi zannediyorum alt tertip, üst tertip, alt devre, üst devre, çavuş, uzman er, onbaşı, bölük çavuş, birçok rütbe varmış, daha köyden yeni çıkmışız çok fazla bilgim olmadığı için bende o askere kafa tuttum inmem. Burası boştu boş yataklara yatabilirsiniz dediler bende buraya yatacağım, sen git başka yere yat dedim. Bu diyen sen misin, adam beni dövmeye çalıştı uzman erler bırakmadı. Bırak çavuşum o daha acemi ne dediğini bilmiyor affet dedi.
Meğer benim yatmak istediğim yatak bölük çavuşunun yatağıymış, asker sayısını ve durumu nöbetçi subaya teslim ettiği için geç geliyormuş. Eski askerler beni alıp başka bir yatak gösterdiler orada yattım. Sabah saat dörtte koğuş kalk demeye başladılar zaten yoldan gelmişiz yeni uyku tuttu, tutmadı kalkın demeye başladılar. Kimse gözünü açamıyor. Yarı uykulu, yarı uyanık. Yataklarınızı yapın çarşafları gerdirin bozuk para atacağım, çarşafları gergin olmayanın vay haline dedi, yatakları yapmaya başladık iyi körü çarşafları gerdirip lavabolara koştuk, tıraş olmaya oda ne, sıra var. Önce büyük rütbeliden en son gelenlere doğru sıra olurmuş, sıraya girdik ama gelen önümüze giriyordu akşamki olaydan sonra kimseye bir şey diyesimde gelmiyordu, sıra geldi tıraş olup herkes koğuşun önünde dizildi. Sabah kahvaltısı için yemekhaneye sırayı bozmadan çavuşun söylediği sözleri bağıra bağıra geldik. Kahvaltı yapmaya daha yeni girmiştim masaya oturdum. Bir lokma almadan asker yemekhaneyi boşalt kahvaltı bitti dediler masada ne bulduysam ceplerime birkaç ekmek falan koydum dışarı çıkıp sıra olduk eğitim alanına gidecekmişiz, yine sırayı bozmadan çavuşun söylediği sözleri söyleyerek eğitim alanına geldik. Acemi birliği böylelikle başlamış oldu.
Yine günlerden bir gün eğitim alanında çavuş bizleri sıraya dizdi. Yaklaşık otuz gün falan olmuştu, çavuş bir soru sordu. Sorunun cevabını ben bilmiştim bölük çavuşu bana çay ısmarlayarak ödüllendirmişti. Eğitimler son hızıyla devam ederken bu gün çavuş adayları seçilecek dediler bölük komutanı gelince lise mezunu olanlar künyesini okuyup bir adım ileri çıksın, bu ileri çıkanlardan seçecekler dediler. Bölük komutanı geldi tam benim yanımdan geçerken İsmail Ç****Sivas emret komutanım, dedim. Bölük komutanının postası adımı soyadımı yazdı bir hafta sonra çavuş aday listeleri asıldı. Heyecanla baktım bende seçilmiştim, bölük çavuşu listede ismi olan çavuş adayları onbaşı pırpırlarını alıp elbiselerine yarın diksinler dedi. Heyecanla kantine koştum onbaşı pırpırını aldım ve elbiseme diktim. Pırpırı dikince artık rütbeli olduğum için problem çıkartan olmadı. Acemi eğitimimizin artık sonuna doğru geliyorduk.
Haftaya iki kilometre teçhizatlı koşu 200 metreden den beş atış yapılacak dediler, herkes silahlarını iyi temizlesin ayarları bozuk olan silahları ayarlattırın dediler. Herkes hazırlandı askerler arasında bir fısıltı geziniyordu, hayırdır arkadaşlar dedim. Atışta beşte beş vuranı doğuya gönderiyorlarmış dediler, o zaman doğu da OHAL vardı. Orda askerlik yapanlara asgari ücret kadar maaş verildiğini duymuştum. Bizim maddi durumumuz pekiyi olmadığı için ben doğuya gitmeye razıydım. Bizim mangadaki arkadaşlara dedim ki herkes benim hedefime en az bir mermi atsın dedim. Gün geldi teçhizatlı iki kilometre koşu yaptık herkes atış alanına geldi ve 200 metreden beş atışını yaptı kayıtlar tutuldu. Liste asıldı İsmail Ç**** Beşte beş isabet yazıyordu çok sevindim son hafta dağıtım yerleri açıklanacak dediler. Amfiye toplandık usta birliklerimiz okundu kimi doğuya çıktığı için üzülüyor, kimi batıya çıktığı için seviniyordu. Benim ismimi okudu İsmail Ç****( VAN ) dedi ve çok sevindim. Dağıtım yapıldı. Herkes memleketlerine gittiler oradan dağıtım yapıldıkları birliklere gidilecekti, doğuya çıkanlar askeri uçakla toplanma bölgesinden hareket edecekti toplanma bölgesine geldik bu vesile ile askeri uçağa da binmiş oldum. Dağıtım yerine gittik Van dan ilçelere dağıtım yaptılar ben çaldıran ilçe jandarma komutanlığına düştüm. Oraya götürdüler gelen askerleri yemekhanede topladılar. Askerde yazıcılar rahat ediyor demişlerdi lise son sınıfta halk eğitim merkezinde daktilo kursuna gitmiştim. Tezkereci askerler yazıcılar santralciler yerlerine asker yetiştirmeden tezkere alamıyorlarmış herkes yeni gelen askerlerin yanına geldi. Bir asker daktilo bilen var mı? diye bağırdı. Hemen el kaldırdım. Baktım benden başka kimse yoktu. O asker tezkereci yazıcıymış beni oradan aldı yazıhaneye çıktık tanıştık bana biraz yazı falan yazdırdı tamam dedi bundan sonra buradasın dedi.
Tezkereci askerler gitti yazıhaneye artık alışmıştım fazla içtimaya falan çıkamıyorduk. Yazışmalar falan çok yoğundu OHAL olduğu için sürekli denetlemeler oluyor. Yetişemiyorduk, askere ilk başladığımızda askerlik düşecek söylentileri vardı ama düşmek şurada dursun, askerliğimiz üç ay daha uzamıştı. Alt devrelerimiz geldi biz yavaş yavaş harılanıyoruz ama askerliğimiz uzadığı için gidemiyorduk günler geçmek bilmiyordu o üç ay üç yıl gibi geldi. Nihayet zaman gelmişti askerliğimiz bitti terhis belgelerini biz hazırlıyorduk birlik idari işleri Asb. Dedi ki tezkereleri hazırlayın gidiyorsunuz dedi tezkereleri hazırladık sabah yola çıkacaktık sivil elbiselerimizi giyindik bölük komutanı tezkerelerimizi. Verdi vedalaştık ve konvoy ile bizi Van a götürdüler oradan hava limanına bıraktılar. Hava limanında beklerken Sn. Cumhurbaşkanımız Turgut Özal’ın vefat ettiğini televizyonlar son dakika haberi olarak veriyordu. Çök üzülmüştüm ruhu şad olsun. Uçakla Ankara’ya geldik arkadaşlarla Ankara’da vedalaştık herkes memleketine gitti askerliğimiz böylece bitti.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.