1
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
472
Okunma
Başkanlık sistemine geçişimiz üzerinden 3 yıl geçti. Referandum döneminde başkanlık sisteminin her derde deva olacağı iddia ediliyordu. Ne yazık ki başkanlık sistemi başlı başına sorun oldu. Umutlar suya düştü. Zenginleşeceğimize daha fakirleştik. Demokratikleşeceğimize hak, hukuk, adaleti kaybettik. Yargı siyasallaştı, Hak ve özgürlüklerde gerileme oldu. Medya ve sosyal medyada katı sansürün uygulanmasına bağlı olarak gelişen oto sansürden dolayı insanlar ya sustular ya da ağır bedeller ödemek zorunda kaldılar. Günümüz koşullarında Türkiye en çok gazeteci ve politikacının cezaevlerinde olduğu ülkedir.
Başkanlık yönetiminde gün be gün fakirleştik. Birkaç yıl önce kişi başına düşen gelirimiz 12 bin 500 dolar iken 2019’un sonunda (korona etkisi olmadan önce) 9 bin dolar civarına geriledi. Başkanlık sisteminde denge denetim olmadığı için israf artar, hükümet sınırsız harcamalar yapar. Bu durum bütçe açığının büyümesine sebep olur. Başkanlık sistemine geçmeden önce bütçe açığı 23 milyar dolar iken 2019 sonu (korona etkisi olmadan önce) 123 milyar dolar olmuştur. Sınırsız harcamalara dağlar dayanmadığı için başkanlık sistemi 2 yılda T.C.M.B.’sının “kara gün” ihtiyaç akçesini bile yuttu. Türk lirası hızla değer kaybetti. Ekim 2016’da 3 Türk lirası 1 dolar iken 24 Nisan 2020 itibarıyla 1 dolar 6,98 Türk lirası oldu. Buna bağlı olarak enflasyon hızla büyüdü ve korkunç bir hayat pahalılığı oldu. 3 yıl önce işsizlik yüzde 10 civarındayken 2019’da (korona etkisi olmadan önce) yüzde 14,7 olmuştur. TÜİK’e göre iş aramadıkları halde iş olsa çalışacakların sayısı 2 milyon 786’dır. Bunlar da işsiz sayılırsa 2020 Ocak ayında 7 milyon 148 bin işsiz vardır ve işsizlik oranı yüzde 20,77’dir.
Başkanlık sistemi güven vermediği için yatırımlar kesilmiş olup paralar yurt dışına kaçırılmıştır. İş insanları paraları için daha güvenli ülkelere gitmişlerdir.
Son 3 yılda 800 bin civarında insanımız temelli olarak başka ülkelere göç etmiştir. TÜİK verilerine göre bunların büyük bir çoğunluğu şehirli, genç ve üniversite eğitimlidirler. Beyin göçünün ülkemize zararı onlarca milyar dolardır ve telafisi imkansızdır. Newyork Times’in varlık göçü incelemesine göre 2016 ile 2017 yılları arasında Türkiye varlıklı diliminin yüzde 12’sine denk düşen 12 bin dolar milyoneri servetlerini yurt dışına aktarmıştır. Bu durum başkanlık sisteminin getirdiği güvensizlikten kaynaklanmaktadır.
Başkanlık sisteminde ülkemiz cumhurbaşkanının kararnameleriyle yönetiliyor. Haziran 2018’den sonra 1400 madde kanunla, 2135 madde kararnameyle düzenlenmiştir, Üstelik 1400 kanun maddesinin sadece 17’si temel kanun niteliğindedir, diğerleri yürütme tarafından hazırlanan yasalardır.
Başkanlık sistemi yaradan çok zarar vermiştir. Derhal referandum yapılarak TBMM’sinin etkin olduğu güçlü parlamenter sisteme geçilmelidir.
İsmail Cömertoğlu