- 775 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
GERÇEK DOSTLUKLAR
’Gerçek dostlar okyanusun dibinde, midyenin içindeki inciye benzerler, az bulundukları için çok değerlidirler.’
Bugün gerçek dostlukla ilgili bir hikayeden bahsedeceğim.
Oğul babasına sorar! Baba senin hiç dostun oldu mu?
Babası cevap verir; bir tane oğlum.
Oğul gülerek cevap verir; benim çoook.
Babası, öyleyse dostlarını deneyelim bakalım.
Çocuk; nasıl der?
Babası, git bana bir koyun kes, bir de bir çuval getir der.
Çocuk denileni yapar, koyunu keser, çuvala koyar.
Sonra babası der ki; hadi oğul bu gece vakti dostlarına git, bir adam öldürdüğünü ve cesedini kendilerinden saklamalarını iste…
Çocuk denileni yapar ama nafile bütün dost dediği insanlar kapılarını yüzüne kapatırlar.
Çocuk pişman bir şekilde geri gelir.
Babası gülümseyerek! "Haydi oğul şimdi falan yerde bir dostum var oraya git ve benim selamımı söyle…"
Çocuk, oraya gider lalelerle çevrili bir bahçe içinde bir ev…
Kapıyı çalar, ihtiyar bir zat çıkar, buyur evladım, der.
Beni falan adam gönderdi, onun oğluyum, selamı var. Ben bir adam öldürdüm der ve cesedi saklamasını ister.
Aman evladım, sen elini yüzünü yıkaya dur, soluklan der ve hemen bir çukur kazarlar ve cesedi gömer üzerine de lale fideleri ekerler, çocuk mahçup bir şekilde eve döner, olanları babasına anlatır.
Babası gülümser, oğlum der insanın bir sürü değil bir dostu olur…
Ama henüz sınav bitmemiştir.
Babası, yarın gideceksin herkesin yanında ona bir tokat atacaksın bakalım ne yapacak, der.
Cuma saatinde çocuk camiye gelir ve abdest alan ihtiyara bir tokat, bir tokat daha ihtiyar çocuğu tutup, kendine çeker ve kulağına şunları fısıldar:
" Git babana söyle! Biz bir kaç tokata lale bahçesini bozmayız."
Lale bahçelerinizi bozmayacak sadık dostlara sahip olmanız ümidi ile...
Hoşça kalın, mutlu kalın...