KARLA GELEN ÖLÜM BÖLÜM- 21

• 24 Nisan 2020 Cuma 22:43:22

KARLA GELEN ÖLÜM BÖLÜM- 21

Kafeden içeri girdiğim de, saat ona geliyordu. Etrafa göz atınca, Yasin’in benim yerime kurulduğunu gördüm. Daha yanına yaklaşmadan seslendim,’’ Yasin yerimden kalk.’’
Yerime otururken, Kenan elinde bir bardak neskafeyle yanıma geldi.
Yasin,
‘’ Selma Hanım siparişi ne zaman verdiniz ben duymadım?’’
‘’ Ben de söylemedim, Kenan ne içtiğimi bilir. Merakını giderdiysem, iş konuşmaya başlayabiliriz.’’
‘’ Siz hep böylemi siniz Selma Hanım? Neyse, Cafer Ağa seni görmek istiyor.’’
‘’ ben Cafer Ağayı görmek istemezsem?’’
‘’ Bakın Selma Hanım, lütfen benimle oynamayın, Cafer Ağa ile hiç oynama yoksa?’’
‘’ Yoksa ne olur Yasin?’’
‘’ Elin yanar ve sana yazık olur. Kalk Ağayı bekletmeyelim.’’
Cafer Ağaya giden yolu ezberlemiştim. Yasin bana değil, ben Yasin’e yol gösteriyordum. Yarım saat sonra, Cafer Ağanın karşısındaydık.
‘’ Buyurun Selma Hanım. Sizi işten çıkarmakla büyük hata yapmışım. Benimle tekrar çalışmak ister misiniz?’’
‘’ Belki, düşünmeliyim.’’
‘’ Bırakın nazlanmayı, tek bir iş için, size altmış bin lira teklif ediyorum.’’
‘’ Paradan önce, kimi ortadan kaldıracağım onu söyleyin bana?’’
‘’ Ayağımıza dolanmaya başlayan birini ortadan kaldıracaksın.’’
‘’ Olabilir, biraz daha açık konuşabilir misin Cafer Ağa?’’
‘’ Peki, dinle öyleyse, ortadan kaldıracağın kişi, bir polis. Adı Sena Baş komiser. Oldu mu şimdi?’’
‘’ Yüz bin, bir kuruş aşağı olmaz. Parayı peşin alırım.’’
‘’ Anlaştık Selma. Yasin, lütfen kasadan yüz bin lira getirir misin?’’
Parayı dikkatle bir poşete koyup, bana uzatırken konuşmaya devam etti,
‘’ Peşin para ödemek huyum değildir ama siz bir istisnasınız. Bunu aklınızdan çıkarmayın Selma Hanım.’’
‘’Bugün Çarşamba mı? Cuma günü işi olmuş bilin Cafer Ağa.’’
‘’ Sabırsızlıkla bekleyeceğim. Yasin, Selma Hanımı yolcu eder misin evlat?’’
Cafer Ağanın yanından ayrıldıktan sonra, Kutsal’ın evine gittim. Kıymet’le telefonda hasret giderip sonra da banyoya girdim. Önce zihnimi daha sonra vücudumu dinlendirdim sıra, Sena’yı aramaya geldi. Tugay’la beraber yanıma gelmelerini söyledim. Saçlarımı yeni kurutmuştum ki kapının çalındığını duydum. Gelenler onlardı. İçeri girer girmez Sena,
‘’Erkencisin Büşra toplantın çabuk bitmiş? Cafer Ağa bu sefer senden kimi temizlemeni istedi?’’
Masanın üzerinde duran poşeti işaret ettim.
‘’ Bugün aldığın nefesin kıymetini bil Sena. Yarın pazarın orta yerinde seni delik deşik edeceğim ve ortadan kaybolacağım. Bu paraların üzerinde, Yasin’in benim ve muhtemelen Cafer Ağanın parmak izleri olacaktır. Yanıma gelin planımı anlatayım.’’
Sena,
‘’ Şaka yapıyorum de, ciddi olamazsın?’’
‘’ Göğsüne iki kurşun sıkacağım. Ondan sonrası sana kalmış bir şey rolünü çok iyi oynaman lazım. Ziya Amir hemen bir basın toplantısı yapıp bütün her şeye bire bin koyarak anlatsın. Bu arada senin arkadaşın devreye girip olayı ulusal tv’lere sızdırsın. İnşallah bizimkilerde bu haberi duyar. Hadi şimdi gidin hazırlıklara başlayın. Bende güzel bir uyku çekeyim.’’

2
Sena ile Tugay’ı yolcu ettikten sonra, Sabah giyeceğim kıyafetlerimi seçip koltuğun üzerine koydum. Koşarken zorlanmamak için, kot pantolonla bir tişört ve kes ayakkabı işimi görür. Sena’yı vurduktan sonra, müsait bir yerde arabayı kenara çekip üzerimi değiştirmek için bir hanımefendi kıyafeti seçip öbür koltuğa koydum. Kendime bir kahve yapıp zevkle içtikten sonra
yatağın yolunu tuttum. Yarın yapacağım ilk iş kaçacağım güzergâhı tespit etmek olacak. Bütün korkum son anda Sena’nın vaz geçmesiydi. Bu düşünceyi hemen aklımdan attım. Yarın öğleye doğru bu kasabada çok şey değişecek ve bunun mimarı ben olacağım.
Sabah sekize doğru arabama binip yola koyuldum. Yaptığım ilk iş kaçış yolumu tespit etmek oldu. Kolay bir kaçış olacaktı. Pazar yavaş yavaş kalabalıklaşmaya başlamıştı. Saat on buçuğa doğru Sena asayişten üç, beş arkadaşı ile göründü. Ürkek ve tedirgindi. Bir ara uzaktan Cafer ağayı görür gibi oldum. Ama gözlerim beni aldatmış da olabilirdi. Sena ve arkadaşları benim bulunduğum yere kadar geldiler. Ya Bismillah deyip kurusıkı tabancamı çekerek Sena’ya iki el ateş ettim. Kız tahmin ettiğimden daha iyi rol yapıyordu. Pazar yeri bir anda ana baba gününe döndü. Bağırış ve çağırışlar arasında bulunduğum yerden ok misali fırlayıp ilk sokağa daldım. Koşarken eski günler aklıma geldi. Hayatım hep koşuşturmayla geçmişti. Bu gün yaptığımız bir oyundu ama her oyunun altında bir gerçek yatar.
3

Kirli, kapıyı falan çalmadan Sedat Amirin odasına daldı. Şaşkınlıkla başını kaldıran Sedat Amir, soru soran gözlerle Kirli’ye bakarak,
‘’ Bir şey mi oldu Kirli?’’
‘’ Amirim hemen televizyonu açın, vakit kaybetmeyin?’’
Aceleyle televizyonu açan Sedat Amir gördükleri karşısında şaşkınlıkla Kirli’ye bakmaya başladı.
‘’ Bu bizim Büşra Baş komiser değil mi? Ne yapıyor böyle?’’
‘’ Ne yapacak Sena Baş komiseri vurdu ve kaçıyor.’’
‘’ Delirdi mi bu kadın? Nasıl böyle bir şeye teşebbüs eder?
‘’ Ben de bir şey anlamadım Amirim. Mutlaka bir açıklaması vardır.’’
‘’ Açıklamaymış? Ne açıklaması? Derhal ne yapın ne edin Büşra Baş komisere ulaşın. Elindeki bütün işleri bırak. Bu işe sen bakacaksın.’’
‘’ Baş üstüne Amirim de nereden başlayacağımı ben de bilmiyorum:’’
‘’ Ben laf istemiyorum nereden başlarsan başla?’’

4

Üzerini aceleyle değiştiren Büşra, spor kıyafetlerini bir poşete koyup arabanın bagajına attıktan sonra, kendine çeki düzen verip direksiyona geçti. Arabayı çalıştırıp sakin, sakin sürmeye başladı. İnşallah çocuklar bir falso vermemiştir diye düşünürken, telefonunun sesini duydu. Arayan Tugay Baş komiserdi.
‘’ Büşra Baş komiserim, her şey istediğimiz gibi gitti. Sena Baş komiserin ölümü bütün kasabaya yayıldı. Siz ortalıkta pek görünmeyin.’’
‘’ Sağ ol Tugay, bu yardımınızı unutmayacağım. En kısa zamanda bir toplantı yapacağız. O zaman her şeyi detayları ile anlatacağım.’’
‘’ Bilmediğimiz başka şeylerde mi var?’’
‘’ Birazcık bekleyeceksiniz, Ziya Amire teşekkürlerimi ilet.’’