- 392 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
HAYATIM-3
Yetmişli yılların tam ortası ilkokul dördüncü sınıfa gidiyordum. Bir gün hafta tatilinde arkadaşlarla oyun oynarken ayakkabımın bir tanesi yırtıldı. Ayakkabılarımız Soğukkuyu denilen bildiğimiz kara lastikti. Kışın ayağını üşütür yazın sıcaktan yakar, terletir. Hafta tatili bitti okula gitme zamanı geldi, yedek ayakkabım olmadığı için okula gidemedim. Kış mevsimi yollar kapalıydı, bizim memlekete bahar biraz geç geliyor. Haliyle ulaşım neredeyse imkânsızdı. Köyde de ayakkabı alacak bir yerde olmadığı için okula birkaç gün gidemedim.
Annem oğlum ablanın ayakkabısını giyin okula öyle git dedi. Ablamın ayakkabısı da lastik ayakkabı ama topuklu olduğu için onu giyinmeye utandım, arkadaşlarım benimle alay eder takılırlar diye. .Annem beni ikna etti, “oğlum dedi kim ne derse desin sen eğitiminden geri kalma”…Arkadaşlarımın alay edeceklerini göze alarak ablamın ayakkabılarını giyindim, eğitimime kaldığım yerden devam ettim. Okula gittim, zaten birkaç gün geç geldiğim için öğretmenim ve tüm arkadaşlarımın gözü benim üzerindeydi, durumu fark etmeleri uzun sürmedi.
Öğretmenime durumu söyledim aferin oğlum, geç yerine dedi ama teneffüste herkes beni “kız oğlan kız oğlan” diye oynatmaya başladılar ama ben aldırış dahi etmeden tüm kış sezonu zamanı bitene kadar yani yollar açılana kadar ablamın ayakkabısı ile okula gittim. Birkaç gün sonra arkadaşlarımda bu duruma alışmış olacaklar ki artık dalga geçmiyorlardı. Yollar açılır açılmaz babam kasabaya gitti ve bir çift içi yünlü lastik ayakkabıdan almıştı, sevinerek okula gittim. Tüm arkadaşlarım hayırlı olsun dediler ve daha önceki yapıtlıklarından dolayı özür dilediler. Şimdi düşünüyorum da o ayakkabıları giymeye cesaret edemeseydim belki de okuyamamış birisi olarak kalacaktım. Ayakkabıları giyinmem için beni yüreklendiren anneme ve ilk fırsatta ayakkabımı alan babama sonsuz teşekkür ederim.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.