İslamiyet'i Yaşamak

• 21 Nisan 2020 Salı 12:44:35

İslamiyet, iman ve ibadet esasına dayana tüm insanlığa ilahi mesajlar içeren son dindir. Diğer bir deyişle kitap ve peygamber gönderilen son dindir. Bu yönüyle İslamiyet,Hak dindir. Peki onu yaşama konusunda ne yapıyoruz, nasıl bir yol izliyoruz?Bu konuda bize en büyük rehber Kur’an ve peygamberin sünneti olmalıdır. Buna uyduğumuz
takdirde hiçbir sıkıntı bize sorun olmayacak, her şey daha güzel ve daha anlamlı olacaktır.

Peki İslamiyet’i nasıl yaşarız? Bunun için ne yapmamız gerekir? Öncelikle bunu içimizde hissetmemiz gerekir.Özümsediğimiz duyguları daha kolay başarırız. İşe bunu yapmakla başlayabiliriz. Sonra kendimize gündelik hayatta yaşadığımız her şeyin dini yaşamadığımızdan, çoğu şeyi gerektiği gibi bilmediğimizden kaynaklandığına inandıralım. Mesela hepimiz dünya genelinde suçların( hırsızlık, tecavüz, gasp,cinayet vs...) arttığından yakınırız. İnsanlar gerçek manada inanmış, İslamiyet’i özümsemiş olsalardı tüm bu suçların dinde yeri olmadığını bilirlerdi. Peki Müslüman bir ülkede dahi bu suç oranları hala neden artıyor,hiç düşündünüz mü? Cevabı çok basit aslında. Gerçek manada İslamiyet’i yaşamıyoruz, ondan.

Bu konuda üzerine laf konduramayacağım kimseler elbette var, onları görmezden gelemem. Ama genel manada ne yazık ki dinimizi tam manasıyla yaşamıyoruz, yaşayamıyoruz. Namaz kılıyoruz ama gösteriş için, birileri görsün diye. İyilik yapıyoruz, birilerinin gözüne soka soka. Reklamımız olsun diye. Oysa bizim inancımızda bir elin verdiğini diğer el duymayacaktı öyle değil mi? Rızkımı temin etmek için gece gündüz çalışıyoruz, ne ala... Ama helal mi, haram mı hiç düşünmüyoruz. Para gelsin de nereden gelirse gelsin demekten alamıyoruz kendimizi. Mal satarken öve öve bitiremediğimiz bir malı satmak için kırk takla atıyoruz, üstelik söylediğimiz onca yalan da cabası. Komşumuzun yüzüne gülüyoruz, arkasından kuyusunu kazıyoruz. Oysa Peygamberimizin öğrettiği komşuluk bu değildi.

Sahi biz nerede hata yaptık, nasıl yaşadık da böyle olduk? Dinimiz namazı dosdoğru kılın buyuruyor, biz benim kalbim temiz demekle geçiştiriyoruz. Allah(cc) gönderdiğim kitabı okuyun buyuruyor, biz vaktim yok bilmiyorum deyip geçiştiriyoruz. Sorsam hepimiz Müslümanız ’’elhamdülillah’’. Görüyoruz son yıllarda bir moda furyası almış bizi götürüyor. Herkes keyifli keyifli gidiyor bir yerlere. Ama bunun ne olduğunu bilen yok. Adı Müslüman, içi boş. Dini vecibelerini yerine getirmekten aciziz pek çoğumuz. Kulaktan dolma bilgilerle hayatımızı idame ettiriyoruz, sonra da bilmediğimiz dinin aldatılanı oluyoruz. Okumadık, araştırmadık ki hiçbir şey. Millet ne derse kanıyoruz. Zina arttı diyoruz, zinayı hoş gösteren dizileri evimize kadar sokuyoruz. Adam karısını aldatıyor, karısı da adamı aldatıyor alkış tutuyoruz. Oh olsun intikam aldı diyoruz. Burnumuzun dibinde peydah olunca kıyametleri koparıyoruz. Hakkında şöyle böyle desek kanlı bıçaklı düşman oluyoruz. Oysa hepimiz kandırılıyoruz.

Benim derdim kimsenin dinini sorgulamak değil elbette. Ama sıkışınca İslamiyet’e sığınıyoruz. Bir de üstüne üstelik İslamiyet’i kötülüyoruz. İnsan bilmediği dinin cahilidir, bu yüzden konuşmak haddine değildir. Öyleyse bir silkinin, silkinelim kendimize gelelim. Dinimizi doğru kaynaklardan, doğru bir şekilde öğrenelim. Öğrenmek yetmez, hep birlikte yaşayalım. Bu emin olun daha insaniyetli yapacaktır bizi. Nasıl mı olacak demeyin. Her insan kendinden sorumludur önce, sonra ailesi ve çevresi gelir. Herkes kendine çekidüzen verse hiçbir şeycik kalmaz evelallah. Mesela
yaşantınızla örnek olun insanlara. En büyük rehberimiz Peygamberimiz ve sahabelerinin hayatını örnek alabiliriz kendimize. Neler mi yapabiliriz? Hayatımızdan yalanı, dolanı hileyi, üç kağıdı çıkarabiliriz. Öfkemize hakim olup kırmayız kimseleri,hoşgörüyle gönülleri fethederiz. Bunun evimize, sokağımıza, mahallemize yayıldığını düşünün. Zor durumda olanlara el uzatın, görmezden gelmeyin kimseyi. Başkasının hakkına girmeyin vs. vs. Tüm bunların bir anda yayıldığını düşünün, sonra dinimizin gereklerini de yerine getirmek için can atacağımız muhakkaktır. Bunlar zor
değil, istenildi mi çok rahatlıkla hayata geçirilecek şeyler. Neden yapmayalım ki tüm bunları öyle değil mi?

İslamiyet hoşgörü ve huzurun diğer adıdır. Hakiki manada İslamiyet’i yaşayarak yaşantımızı gül bahçemize çevirebilir, hem dünyamızı hem de ahiretimizi pekala kurtarabiliriz. Çünkü asıl huzur ve kurtuluş İslam’dadır. Haydi hep birlikte evlerimizi İslamiyet’in nuruyla aydınlatalım. Mutluluğumuza mutluluk katalım. İslamiyet’i yaşamak ve yaşatmak umuduyla...

NECATİ DİLEK