- 1848 Okunma
- 27 Yorum
- 10 Beğeni
CAĞIR GELSİN CENDERME
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Vaktinde açıklama yapıldı. Ölü sayısı bin 500 geçmiş.
Topladı ayaklarını, dizlerinin üstüne, koydu dirseklerini. Başını ellerinin arasına aldı. Düşündü:
“Bu kadar insanın çocukları, torunları, sevenleri ağlayanları yok mu? Nasıl gömüyorlar bu kadar insanı? Nasıl can dayanıyor bu acıya?”
Sonra kendisini ölenlerden herhangi birinin yerine koydu. Eşi, çocukları geldi gözünün önüne. Nasıl ağlarlardı? Nasıl parçalarlardı kendilerini?
“-Yalan Dünya- diye boşuna dememişler. Kalp kırmanın, küsmenin ne gereği var? Ölüm bir virüs kadar yakın işte.”
Telefonunu eline aldı. Rehberi açtı. Kayıtlı isimleri teker teker gözden geçirdi. Dünürünün ismini görünce, düşündü. Arasa mıydı acaba? Hiç anlaşamazdı onunla. Aksi, dediğim dedik, tutucu biriydi. Çocukları anlaşmış evlenmiş olsalar da, anlaşamamıştı bir türlü dünürüyle. Dokundu ismine. Karşısındaydı:
“ Nasılsın dünürüm. Sen fazla sıkıntıya gelemezsin. Eve kapandın. Sıkılmıyor musun?”
“Haaa… Sen misin çok iyiyim çookk. Allah hükümetimize zeval vermesin. Bakıyorlar bize. Gak dedikçe su, guk dedikçe et.”
Anlamıştı lafı yine siyasete getirecek, onunla kavga edecekti. Konuyu değiştirmek istedi:
“ Sen yalnız yaşayan birisin. Biliyorum huyunu. Dediğin anında olmazsa sinirlenirsin. Ne
yapıyorsun? Sana da benim gibi sokağa çıkma yasağı var. İhtiyaçlarını nasıl karşılıyorsun?
Uzun ve yüksek sesli bir kahkaha attıktan sonra:
“Benim dağ gibi başımda hükümetim var. O senin ki bu işlerden anlamaz. Hele sen hiç anlamazsın. Arıyorum cendermeyi. Koşup geliyorlar.- Emret emmim bir ihtiyacın mı var-?” Diyor, dakkada alıp getiriyorlar.”
“İyi iyi sevindim. Zaten senin öyle çok şeye ihtiyacın olmaz ki. Üç beş kalem bir şey .”
“Üç kalem, beş kalem ihtiyaç ihtiyaçtır. Geçen gün televizyon seyrederken kulaklarımda bir kaşıntı hissetim. Banyoya baktım. Hani o kulak karıştırma çöpleri yok mu, ucu pamuklu. Bitmiş. Aradım cendermeyi koşup geldiler. -İki ekmek, birde kulak çöpü al gel haydi yallahhh dedim- Fırladı çocuk. Bekliyorum bir saat oldu, bir buçuk saat oldu, gelen giden yok. Keşke cendermenin adını alsaydım. Benim isteğimi anında yerine getirmemesinin hesabını sorardım “
Ben sordum:
“Nasıl ne soracaktın ki ona? Hem niye gecikmiş ki?”
“Ben sana hep derim ya bu işlerden annamıyosun diye. Bi telefon Angaraya anında soydururdum üstünü. Ondan sona kaz arasın gütmeye.”
“Tamam anladım. Bari sonunda geldi mi o cenderme?”
“Geldi. Sıkıysa gelmesin. Biliyon bizim buralar güççük yer. Bi dene eczane var. Sormuş oraya -kulak çöpü yok- demişler. Şehirdeki arkadaşlarını aramış. Alıp getirmişler bizim Nahiyeye. O da bana yetiştirmiş. Ondan geç kalmış. Emme yanlış emme doğru. Ben onun yalancısıyım.”
“Peki bir şey dedin mi cendermeye?”
“ Demez miyim? Evli misin dedim. –Evliyim emmi- dedi. Çocuğun var mı?- Var emmi- Hadi seni çocuğuna bağışladım. Yoksa soydururdum üstündeki o süslü elbiseyi, gütmeye kaz arardın. – O ne demek emmi? – Sen daha küçüksün biraz palazlan anlarsın. Kumandarlarına sor onlar sana anlatsın.”
“Peki ne yaptı cenderme?”
“Ne yapacaktı ki? Elimi öptü. –Suçum ne bilmiyom. Ama yine de beni afet –dedi. Gitti.”
“O cenderme ömrünün sonuna kadar senin bu iyiliğini unutamaz o zaman.”
“Adamsa unutmaz. Ana, baba terbiyesi aldıysa unutamaz.”
“Hadi dünürüm Allah emanet ol. Kendine iyi bak. Söyleyeceğin bir şey var mı?”
“Var helbet amma kafana girmiyor ki senin. Bu işler okumayla olmuyor. Şimdi O seninki olsaydı memleketin yarısı kıfıl kıfıl kırılmış ölmüştü. Yat kalk ta başımızda ki büyüğe dua et.
Güle güle de demeden kapattı telefonu.
Benim oğlum da bir jandarma.
Öylesine bir yazı işte…
YORUMLAR
Tatil günleri ben de tatil yapıyorum pek girmediğim için kaçırmışım bu yazıyı. Şimdi eski bir türkü geldi aklıma meşhurdur ''Gız ben sana dimedim mi karşı ki dağlar cenderme cendeme.'' diye sürer gider... Jandarmalara sağ olsun amcaya kibar davranmışlar yine... Ne diyelim biz içerdeyken görev yapanların hepsine Allah yardım etsin böyle durumlarda bir de sabır versin. Kutlarım Bedri Abim içtenlikle...
Bedri Tokul
Okumuş olman yeter bana.
Selam ve Saygıyla...
Artık var ya abi, he he deme makamını geride bıraktık susma makamındayız. Hani gecenin en koyusundan sonra güneş derler ya, güneş suskunluğudur düşünen insanların da he he demesi de, susması da, sabrı da..
Güneşin doğacağı vakitlerden önce çekilen acılar derin olurmuş..güncel dilde hold diyorlar sabra.. yabancı kelime olsa da sabrın yerine hold diyorum bende..yani tutma. sonuçta aynı kapıya çıkıyor:))
güzel yazıyorsun diye diye..
klavyemdeki o harfler eskidi:))
sağlık huzur ve sevgilerimle..
Bedri Tokul
HEMDE DOKUNMATİK. KAYDIRMALI...
Öperim gözlerinden.
Nalina da mıhına da boyle vurulur
Hem bu kadar yurekli hem de sabirli olmak bedri tokul gibilere mahsustur
Bazan da hayatin gelisine vurmak lazim
Cok şey istedigimiz gibi olmuyor
Svrisinekle davulun hikayesi gibi bu guzel yazi
Bedri Tokul
Okudum seni.
Gerisi laf-ı güzaf.
İyi ol Gartalım hep iyi ol.
Seviyorum seni...
Cehalet mutluluğa giden yolmuş demek ki..insanın vicdanını ve insanlığını ölünce yaptıklarından hiç mi hiç rahatsız olmaz tabii.
Ne denir.
Sabrınıza hayran kaldım inanın.
Ibretlik bir yazıydı emeğinize sağlık.
Bedri Tokul
Teşekkürlerimle...
Özürle; “eşek derviş olmaz taş taşımak ile tekkeye, deve hacı olmaz varmak ile Mekke’ye” sözünü hatırladım... Allah, zalimin elindeki güçten korusun milleti!
Her yazınızda olduğu gibi; çıkarılacak çok şey var. Anlatım zaten bir içim su yine!
Kutluyorum gün güzelliğini. Saygıyla...
Bedri Tokul
sağ ol var ol.
BEDRİ ABİN...
Hep sevdik biz, millet olarak askerimizi.
Her birini kendi evladimiz bildik.
Okuduğum yazı
birden fazla sosyal ve insani duygalara
Neşter vurmuş.
Biliyorum ki düşüncelerimi yazsam kalemimden öfke damlayacak.
İyisi mi ben
Atamızın güzel söylevlerinden biri ile
Nokta koyayım
--Cehalet yenilmesi gereken en büyük düşmandır--
Son zamanlarda gelenek halini alan alkışlar,
cehalet düşmanının karşısında sabır ile duran askerlerimizin ve polislerimizin olsun.
Bir alkışta
sizin olsun bedri bey.
Selam ve saygı ile
Bedri Tokul
Ben de bu güzel yorumunuz için sizi alkışlıyorum.
Alkışlarıma yüreğimde katılıyor sesini duyuyorum.
Çok çok teşekkür ederim.
Sağ olun.
Selam ve Saygılarımla...
Aslında bu konuda yazacak çok şeyim var da sayfana yazmak istemiyorum silinmesini istemem. Gündemden bir kesiti hoş bir şekilde işlemiş yansıtmışsın tebrik ederim ağabeyim saygılarla.
Bedri Tokul
Çook haklısın.
Dilimizde kırk kilit...
Selam ve Saygılarımla hecenin Sultanı.
Bedri Tokul
Sağ olun.
Selam ve Saygıyla...
Bedri Tokul
Çok teşekkür ederim.
Selam ve Sevgiyle...
Bi söz vardı
Insanları tanıdıkça
Hayvanları sever oldum diye
Hayvanların ağzı var dili yok
Insanların da ağzı var lisanı
Anlatım şekli izah ediş tarzı yok ,,,
,şöyle incitmeden kırmadan dökmeden rica ederek,,,emrederek değil de
İsteklerini söyleyeceklerini
Sohbet lerini muhabbetlerini
Bu şekil De yapsalar dile getirseler ,,,halbuki ne kadar güzel ve eşsiz olur
insan sevgisi dimi ,,,
Ama işte ne kadar da yazılara sözlere dökülse de bu serzeniş ler
Yer damar damar insan kısım kısım anlatmak zor oluyor
Bedri hocam elinize emeğinize sağlık
Saygılar Allaha emanet olun
☘
Bedri Tokul
Selam ve Sevgilerimle...
Teşekkürler.
Bedri Tokul
Hasretle öperim gözlerinden.
Güne geleceği o kadar belliydi ki! Tekrardan yüreğinize sağlık komutanım.
Saygılarımla...
Bedri Tokul
Selam ve Saygıyla...
Bedri Tokul
Teşekkürler Hecenin Kralı...
Bu işler okuma ile olmuyor. Vijdan ve merhametin okulu yok, ya genlerden ya da aile eğitiminden geçiyor. Hayatı kendi gözlerinden kendi bakış açısı ile okuyup, seni de küçümsüyor. Sorsan dinden bahseder. Oysa ki kuran ilk oku diye başlar. Psikolojik sorunlu bu insanların demesi ile bu gariban erin elbisesi sökülürse vay halimize.
Bedri ağabeyim bence sen bu tarz olmadığın için Allah'a dua et.
Bazı insanlar sevgiyi hak etmiyor.
Saygı ve Sevgilerimle.
Bedri Tokul
Otuz senelik meslek hayatımda o kadar çok
haksızlıklar gördüm ki.
Şimdi hatırlayınca yüreğim sızlıyor.
Maalesef düzen böyle Kardeşim.
Selam ve Saygılarımla...
Karantinanın ilk günlerinde sosyal medyada bir paylaşım dikkatimi çekmişti sokağa çıkamayan bir büyüğümüzün görevliye sipariş verirken ki örnek tavrı bi çok insan gibi beni de kendisine hayran bırakmıştı. O beyefendi gibi insanlara Allah uzun ömürler versin çünkü onlar yaşadıkça yaşayacak kibarlık, zarafet, centilmenlik ve insanlığa dair bütün güzel hasletler. Öykünüzdeki dünür karakterinin örnek alınacak bir yanı yok ne yazık ki ama çoklar pek çoklar sinir bozucu çokluktalar. Yöresinde civarında olanlara sabır dilemekten başka bir şey gelmiyor elimden.
Sağlıklı günler dilerim Komutanım, saygılar, selamlar.
Bedri Tokul
Sağ ol benim canım Kardeşim.
Selam ve Saygıyla
Hicran Aydın Akçakaya
Birbirinin içine girmiş girift ve afilli cümlelere gerek olmadan da
en doğal, en yalın haliyle insan meramını anlatabiliyor demek.
Öyle uzun uzun yazmaya da gerek olmadan.
Kıymetli komutanım ne çok şey anlattı anlamak isteyene tabi ki.
Tebrik ederim komutanım.
Sağlıklı olun
ve
Bizimle kalın.
Sonsuz saygılarımla.
Bedri Tokul
ÖPERİM GÖZLERİNİZDEN.
ÖPERİM GÖZLERİNİZDEN...
Görmek istemeyenin gözüne soksanız görmez Bedri Bey!...
Veli nimeti gibi her derdine derman olanın 'yamacında' olduğunu... ona hak ettiği değeri veremezse önce kendisinin küçüleceğini... kadir kıymet bilmenin 'insan' tarafımızı ne kadar yücelteceğini... görmez...
Üstelik bu 'görmezden gelmeyi' maksatlı yapıyorsa... işte orası sözün bittiği yerdir. Artık ona tüketilecek nefese yazıktır!...
Bu yapıdaki insanların 'kaşınmaya tırnağı' olamayagörsün!... İlk önce kimi hırpalacakları bellidir. Yaşananlar gibi!...
Kaleminize sağlık... İçtenlikle kutlarım...
Saygılarımla.
Bedri Tokul
İnsanlık iyi bir terzinin elinden çıkma elbise değil ki,
giydiresin.
Olmayınca olmuyor işte...
Selam ve saygıya Hocam.
Hahahahahahha..
Abi çok yaşa emi.
Müthiş adamsın. Bizim Bedri Abimizsin. Böylesine bir günde bizi güldürebildin ya helal olsun..
Boşuna Bedri T/Okulu değilsin elbet.
VAR ol HEP ol canım ağabeyim.
Öptüm kel'den..
Sağlıklı günler diliyorum.
Saygımla..
Bedri Tokul
Sana gülmek o kadar çok yakışıyor ki...
Kihhh...Kihhh... Kihhh...
Bak yine güldün şimdi.
Ben de gülüyorum.
Öperim gözlerinden.
Vitrindeki resmi görünce, okumadan tam puanı yapıştırdım.
Zaten daha azı yakışmazdı!
Sonra “Benim dağ gibi başımda hükümetim var." diyaloğunu
görünce, yanlış mı okudum diye bir daha okudum.
Yanılmamışım.
Dedim ki bu vatandaş Merkel'in ülkesinde mi yağıyor diye
geçti aklımdan.
Bizim buralarda büyüteçle baksan mumla arasan Corolayı
görür, ondan başka canlıya raslamazsın.
Haksızlık etmeyim. Birde çöp konteynırların da çöpten
kısmetini arayanlar var.
Dün akşam resmini çeksem yayımlasam mı derken
yakalayamadım pozu.
Güzel yazıydı Meslektaşım Tebrikler.
Selam ve sevgilerimle..
Bedri Tokul
Dünyanın her yerinde 2 ,2 daha 4 ediyor.
Ama bizde hep 3 nedense.
Selamlarımla...
Size yaptığım yorumların hiç biri düşmedi sayfanıza sebebini bilmesem de bir daha deneyeceğim yazılarınızı değil yazdıklarınızı seviyorum. Kaleminiz her meseleyi alnının ortasından kavrıyor. Lüzumsuz kelama yer yok yazılarınızda elinize sağlık.
Bedri Tokul
Aynı yorumunuz birden fazla geldi sayfama.
Belki anlık bir sistem hatasıdır. Bilemiyorum.
Üstat !
Değerli yorumunuzda "yazılarınızı değil yazdıklarınızı seviyorum"
diye bir ifade var.
Sizden özür dileyerek ne demek istediğinizi kavrayamadım.
Okuyup yorumladığınız için teşekkürler.
Selam ve Saygıyla...
yeğinadnan
Özre gerek yok kardeş.
Aleyküm selam. Muhtemelen öyledir.
Gününüz hayrolsun.
yeğinadnan
Evet yine gelmedi.
Size yaptığım yorumların hiç biri düşmedi sayfanıza sebebini bilmesem de bir daha deneyeceğim yazılarınızı değil yazdıklarınızı seviyorum. Kaleminiz her meseleyi alnının ortasından kavrıyor. Lüzumsuz kelama yer yok yazılarınızda elinize sağlık.
Bedri Tokul
En iyisi hiç kimseyi aramamak.
Geçip televizyonun başına Zuhal Topal'ın
yemek programını izlemek...
Sevgiler SULTAN.
Yazı öylesine bir yazı değil. Bir ülkenin kaderini anlatan bir yazı...
Eğer kendi vatandaşına maddi olarak verebileceğin bir şey yoksa, emrindeki çaresiz kurumları asli görevinin dışında, ayak işlerinde kullanırsın olur biter.
Bayılır bizim insanımız böyle şeylere.
Hele de kolluk kuvvetlerine angarya işler yaptırmaya ! Ruhunun ezik yönünü tatmin eder.
Ben de devlet memurluğundan emekliyim. O kadar saçma sapan, o kadar angarya işler yaptırırlardı ki canımızdan bezerdik.
Ha bir de bir oyunun hatırına adam yerine konan kişiliksizlerin kalkık g.tüyle uğraşırdık. En ufak bir şeyde sürdürmekle tehdit ederlerdi. Tabii bana sökmezdi. Ama çok yer gezdim be abi :)
O jandarmayı topu topu bir kulak pamuğu için böyle aşağılayan, hakir gören ve tehdit edebilen adam evladım olsa şerefsiz demekten zerre imtina etmem. Sen sabırlı adammışsın vesselam...
Abi yine yaptın yapacağını. Basit gibi görünen ama aslında içinde çok şey barındıran bir olayı, hiçbir şey dememiş gibi anlatarak çok şey demiş , çok şey anlatmış oldun. Bu da sana özgü bir yetenek.
Kutluyor ve ellerinden öpüyorum abim...
Bedri Tokul
Bu yazıyı yazmakta ki niyetim oydu zaten.
Sen hemen farkına vardın.
Beni öyle mutlu ettin ki...
Okuyup geçmekle, OKUMANIN farkı bu işte.
Yeteneğe gelince;
Ben yazıya niyetlendiğim zaman, suya su katıyorum.
Yazı kendiliğinden yazılıyor ne hikmetse !!!
Öperim gözlerinden GARDAŞIM benim...
Öylesine bir yazı olur mu komutanım.
Büyük bir yara var ki gönlünüz çağlamış.
Bu zor günlerde görevlerini hakkıyla yapanların keşke kıymetini bilebilsek.
Yüreğinize sağlık komutanım.
Saygılarımla...
Bedri Tokul
Bazı insanlar kendilerine sunulan imkanları
egolarının tatmini için kullanıyorlar.
O teşkilatta benim de bir evladımın olması
benim yüreğimi daha çok acıtıyor.
Selam ve saygıyla...