Karantina günlerinde kitaplar

• 17 Nisan 2020 Cuma 23:15:17

Alışa gelmiş günlerin dışında yaşıyoruz.Rutin alışkanlıklarımız dışında,yapmayı istediğimiz ama yapamadığımız şeyleri yapmak için fırsat bulduk.Evde kalanlar gönüllü mahkum,dışarda virüs adres sormadan bütün insanları tehdit ediyor.
Böyle bir günde iş yerimi düzenlemeye karar veriyorum.Kitaplar ve kumaşalar arasında yapmaya fırsat olmayan herşey bir başka görünüyor gözüme.

Biraz düzenleme yaptıktan sonra okuyamadığım kitaplara bakıyorum.Edebiyat üzerine düşünceler.Bakıyorum sayfalarına Bin dokuz yüz yeşmis dokuz tarihinde bir Ocak ayında almışım.Demek askerden yeni gelmişim.Ama bugüne kadar okuma fırsatım olmamış.T.S.Eliot yazmış.Döneminin ünlü yazarlarını deneme olarak yazmış.Genelde şiir ağırlıklı konular var.Bu eseri okumak için zamanım var diyorum.Nede olsa bu hafta sonu yine evdeyiz."Birden kitaplarında kaderi var" adlı yazı aklıma geliyor.Evet anlıyorum kitaplarında kaderi varmış.
Birşey daha hatırlıyorum.Askerde masam da unutulmuş bir kitap vardı.İlk baktığımda adı çok farklı gelmişti.Tanrıların arabaları.İsmini sevmemiştim ama kitaplara kıyamazdım.Yanıma almıştım.Uzun bir süre sonra okumaya karar vermiştim.

Zamanın ağır geçtiğinin yeni farkındaydım.Hayat bütün temposunu kaybetmişti.En iyisi biraz da sahafa yani Kitabisnan’a gideyim dedim.

Kitabistan da birkaç kişi kitapalara bakıyordu.Bir müşteri üç kitap seçmişti.Bunları ben yarın alırım diye iş yeriden ayrıldı.Kitabın birine bakıyorum;Saatleri ayarlama enstitüsü,Tanpınar romanı.
Bir kaç kişi olunca bir edebiyat sohbeti başlıyor.Doğal olarak sahaf dükkanında.Selçukululardan bahsediyoruz.Birinin gözüne Halil İnalcık eseri ilişiyor.Tarihçilerimizin yüz akı diyoruz.Benim aklıma Yalçın Küçük’ün eleştirisi geliyor.Bir eleştride Has bahçe’nin yazılmasını bazı Osmanlı hayranlarının tasvip etmedğini konuşuyoruz.

Hayat kitaplardan ibaret değildi.Diğer iki müşteriden biri henüz kitap almayı düşünmediğini bu günlerde maaşının kesildiğini anlatıyor.

Diğer muşteri turist rehberi olduğunu söylüyor.Bizim işler seneye ancak düzelir derken,kitaplar ve gündelik geçim derdi ile başbaşa kalıyoruz.