Aşık oldum Dostum (Son)
Bizim Nuri, bir dizi izlemiş internnette, korana günlerinde, dizi de oynayan kadınlardan birine aşık olmuş ve bunu da eşi Huri’ye söylemiş mi?? O kadın bir de Nuri’nin rüyasına girmiş, Nuri de uykulu uykulu aşk güzellik bir şeyler gevelemiş mi ?
Huri anlayışla karşılamış önce, diziye de müptela olmuşlar, komedi gırgır bir aile dizisi biraz da gençlik..
Eeee sonra ne olmuş usta..
Nuri’nin anlattığına göre, ihtimal diyor; bana bir senaryo yazdı abi, şimdi işi ciddiye vardıracak kadar da abarttı..Madem ona aşıksın boşanalım sen yoluna ben yoluna demiş mi?
Tabii ondan önce, Huri’de oyuncunun birine aşık olmuş ve eşine senin de tipini ona benzetelim diye baskı kurmuş mu?Saç boyasının nedeni...
Çocuklar korana günlerinde köyde dedelerinde, biri erkek biri kız.. biri lisede biri de ortaokul..
Kabak bizim çekirgenin başına patlamış tabii. Nuri ye 15 gün ücretsiz izin verince iş yeri, bir gün aramış çekirgeyi, hal hatırdan sonra, nasıl vakit geçiriyorsun çekirge abi, on beş gün ne yapılır derken,
Ne yapayım bilim kurgular bitti, üzerine bir kaç defa da hatim indirdim, komedi aile gırgır dizilere sardım derken…
Mailden dizinin linkini vermiş…
İş yeri Huri’yede izin verince 15 gün.. 15 günde olay öyle noktalara gelmiş ki…
Bizim çekirge bu işi nasıl düzeltirim diye guguman kuşuna döndü…
***
Hiç öyle şey olur mu demeyin..İletişimin hızına bağlı olarak, son 30-40 yılda senaristlerin yazdığı diziler, filmler yeni çağı hazırlıyor..Bu aileye de yansıyacak..Şehir hayatı, apartman kültürü, çekirdek aileler, yoğun iş temposu ve internet vbs vbs .. Bu olaylar, görsel ve duygusal hafızaya işleyeli yıllar geçti.. Yakında sinemalarda…
Bu tür olayların temeli elbetteki, sinema televizyon magazin ve eğlence programlarına ve teknolojiyle iç içe olan toplumların, yetmiş sonları, seksenlerin ortalarında, doksanlara doğru kırmızı noktalı filmler ile ve bizim eski kuşaklarımızdan öyle pek çalışmaya ihtiyacı olmayan sosyal statüdeki erkeklerin, eşlerine sen neden o kadınlar gibi değilsin diye çıkışmalarıyla başlamıştır. Son 20-30 yıllık 3 .sayfa gazete haberlerine bakınız..Tüm dünyada az biraz bu yaşanmıştır.
****
Kültürel bilincimiz; ortadoğulu dinlerde adem havva’nın cennetten neden atıldıklarını dair ortak hikayelerle doludur. Söz konusu olan elma veya buğday değildir, elma ve buğdaya yüklenen mecaz adem ve havvanın cennette cinsel ilişkiye girmesidir..Utandılar, cinsel bölgelerini ağaç yapraklarıyla kapattılar, sonra şöyle oldu- böyle oldu, aden maden hikayelerinin kökenlerini araştırınız..
***
Kutsal kitaplarda en çok işlenen sosyal ve ailesel konular nelerdir?
Ganimet, savaş ve erkek ile kadının durumlarıdır..
Mesela ,islamiyetteki abdestin bozulması nedenlerinden biri de, bir kan damlası ile bir de mahrem bölgenin( koldur -ayak dizarası bacağın) görülmesiyle alakalıdır.
***
Tüm dünya tarihinde ataerkil ve anaerkil kültürlerdeki benzerlikler yadsınamaz. Günümüzün teknolojik işlevselliğine gelince de, robot endüstrisinin gelişmeşi çok eskiye gitmeden, fabrikalar, otomatik mekanik üretim , teknolojinin savaşlarda kullanılması ve son yıllarda giderek artan seks robotlarıyla alakalıdır..
***
Tüm bunları üst üste koyunca karşımıza çıkan “merak” duygusunu irdelediğimizde, yabancı ve bilinmeyen kültürlere yönelim, farklı yaşam kültürlerini daha doğrusu baskın yaşam kültürlerinin aktarılmasında ses, iletişiminden öte görüntü, görüntünün sonra bilinçaltına yığılmasıyla oluşacak düzendir.
***
İşte bu yüzden daha çok duyacağız, nerede o eski günler.. Ve unutmayın, daha kadın aklı veya kadının dünyaya etkisi yakalaşık son 200 yıldır özgürleşmeye başladı.Elbette bunda bilginin toplumsallaşması yadsınamaz..O yüzden yaşadığımız tüm dinsel, kültürel ve iletişimsel ayıplamalar ve korkutmalar…Tüm bunların nedeni elbette kadının özgürleşmesi değil, bilinçlenmesidir, kadın hakkını aramaya başladı.
***
Çiftlik bank her ne kadar dolandırıcılık ile ülke gündemimize girdiyse de, düşünsel alt yapısında bir tuşla yumurta toplama, hayvan yetiştirme, tarımın gerçekleşebileceği vardır. Ve oyunların gün geçtikçe sanal aleme taşınmasının kuşak farkı ve algısı ve zevkine binaen oluşturacağı kopuş yeni çağın ayak sesleridir. Bu kopuş yüksek bilinç ve yaşam kalitesi ekseninde, bireysel kapitalizm hukuk yoluyla özgürleştirilemezse dijital kölelik düzeni; avrupa’nın afrika’da meydana getirdiği köle ticareti ki veya dinlerin köleliliği yasaklamaması sonucu çok sert bir kırılım meydana getirecektir. Digital yönetim, yönelim ve kapitalizmde, zorbalığın önüne geçmekte çok geç kalan bir dünya var karşımızda..
***
Sizler de duymuş ve okumuş olmalısınız, Çinde bir fabrikada üretilen dünyanın çeşitli yerlerine gönderilen ihraç edilen ayakkabının-çorabın içinde- işçinin; lütfen bizi kurtarın – dediği mesajı.. Ki milliyetçilik olarak, doğu türkistandaki zulmü de bu bakımdan yeniden düşününüz..Korona Çinde mi çıkmıştı?
**
İnternette insanların en çok paylaştığı kendi görüntüleridir ve neden? Ve yine kadınların ve erkeklerin görsellerindeki ayrıntılar, makyajlı-makyajsız halleri, resim foto uygulamalarındaki renk , saç, sakal, göğüs vb eklentiler ideal insan fiziği, kendine hayran bırakma istekleri, takip etme- edilme güdüleri, beğendim butonları, listeler, arkadaşlar vbs vbs hislerinin 40 yıl sonraki geleceği seviyeyi düşününüz?
**
Bu tespitler sonucunda; çekirge, geleceği nasıl hayal edebilir veya nasıl bir gelecek tasavvuru oluşturabilir??
Hunililer meclisleri işte tüm bu konular birleştirildiğinde git gide çoğalacaktır..
Dahası zombiler konumuz var ki?? Akıllara zarar…
Tüm bu yüzlerden binlerden milyonlardan demek istediğimiz şudur ki: ilimle yaklaşılmayan her konu kendi sonunu hazırlar, çocuklarının, torunlarının yaşam tarzını ve yaşayışını etkiler.Kırmayın, kırıldığınızı düşünmeyin bol bol empati yapın..asla ve kat’a inciten olmadan ilimle fenle ve gerçekle geleceğe yürüyün..
Sağlık dostunuz, huzur yoldaşınız, empati barışınız olsun..
Esenlikler dilerim..
YORUMLAR
Öncelikle tebrikler nesildaşim...cidden akıcı bir anlatımın var..bir çırpıda okunuyor..
Senaryolar mi bizi kendine benzetiyor biz mi senaryoların konusunu zaten yaşıyoruz değişken bir ilişki lakin şu zombi kıyametini ben de bekliyorum...
Tüm bunlar belki de şaşırma yetimizi elimizden almak içindir..ama çoğunda utanma duygusunu almira benziyor..
Sağlıcakla kal
Yinsani
dert mi çile mi... umut mu umutsuzluk mu?? ya hu kaç kişi robotlarla yaşamaya başladı:)) ne diyim.. ben ölmeden son yıllarımda bir robot dostum olsa ne isterim daha:))
lakin ben şaştım kesin yani..
iflah olmaz sanki bu çağ artık..
eksik olmayın
sağlık huzur ve şiirle..
Ayın 23’üne kadar yazı belki gelir de, hecenin hiç şansı yok:)
Aslında şöyle okkalı bir hiciv yazabilmeyi ne çok isterdim! Malzeme bol çünkü:) tek cümleyle yerin dibine sokabileceğim halde nezaket gösterip sustuğum insanlar mı ararsın! Bana ait sözlerle etrafa caka satan sonra da gidip şiir, yazı altı nereyi bulursa, minik beyniyle aklı sıra bıdı bıdı laf sokanları mı ararsın!
Komik duruma düştüklerinin farkında olmayan, onların adına benim utandıklarımı mı ararsın! Ajitasyonla kendine yaşam alanı açmaya çalışan zavallıları mı ararsın! Merhametimden maraz doğurtanları mı ararsın!..
Bunlar spesifik olanlar tabi, bir de din tacirleri vs var da, onlara sağ olsun diğer arkadaşlar yazıyor zaten:)
Bak nasıl da şişmiş içim:) yorum konusunda da çok radikal kararlar aldım bu arada:)
Yinsani
bir çok usta bu aralar evde zaten herkes evde korana yüzünden.. yaz bahsettiğimiz o yazıdan bir hece gönder... sonra biraz daha düzenle gönder bir başkasına ..sonra bir başkasına da:))ustaları birbirine düşür:))
a harfinden başla göndermeye çok ahmet var burada:))
sen eflatungillerdensin.. yorum konusunda tebessüm etmeye devam et :))
millet burnundan soluyor..
şişmeyi önlemek için de ayda bir değil, daha sıklıkla hikaye yaz...
biliyorum ben şimdi dünyeviye bir laf sokarım diyorsun içinden, bilmiş bilmiş yazıyor köftehor diye:))
ne diyeyim, eksik olma bir eflatun.
iyi ki bu edebiyat defteri var..hepimizin:)) atacakları güne kadar..
sevgi ve sağlık ve tebessümle..
Bir Eflatun Ölüm
Valla laf sokacağım en son insan sensin. Yerin başka, içtenliğin paha biçilmez bir kere.
Hecede de Ahmet’lerden bi Ahmet Çıtak’ı bilirim, üstüne de tanımam! O da fazla usta, bakmaz bizim acemi karalamalara:)
Olmadı sen bana, ben sana paslar paslar çıkarırız bişey ortaya:)))
Yinsani
yine biz nesildaş olarak takılabiliriz, sorun değil.. karşımda benim gibi bir talebe olsun yeter.. alınmasın kırılmasın bozulmasın...öğrenmek stesin yeterki..
benim 15 yıllık hece tecürbem şöyle.. artık ünternet bir okul ve sen öğrencisin, öğretmenler çok... durmadan rahatsız et..ben bunu antaloji comda yaptım.. lakin genelde at çöpe, acele etme, 14 lüden başla şöyle olsun, böyle kullan kelimeyi vbvb vb
dinleme :)burnunun dikine dikine git.. tüm dönütler ve nasihatleri ozaman daha iyi anlıyor insan... ha demek ki böyle demek istemiş diye.. tecrübeyle sabit..
saygılarımla..
Yinsani
Yinsani
örneklerle türk şiir bilgisi cem dilcin-tdk yayınları
tazminattan bugüne yeni türk edebiyatı:şiir çözümlemeleri; nçetin-rgülendam-mnarlı.-kesit yayınları
aklınızda bulunsun yolunuz düşerse veya internetten (koronadan sonra))
edinmek lazım..
dün serbest şiirlerin tekniğine baktım :))sen hece, ben serbest olabilir yakında...lakin heceyi başka seviyorum ne bileyim..
Sevgili Dünyevi, ne zaman seni okusam nöronlarımın bir kısmını kaybediyorum:) şu yazının sonunda, kafamda sadistçe bir öneri şekillendi... ya da vazgeçtim, paylaşmayayım öneriyi. Şimdi bir takım küstah cehalet timsallerine malzeme olmayalım:)
Ha bu arada; Çaylak’a yorumunu okudum, haberin olsun! Demek hece yazmaktan bile korkuyorum:) gerçi sonra kurduğun cümlede affettirdin kendini:))) teşekkür ederim...
Yinsani
ne yalan söyleyiyeyim.. ayın 23 üne kalmadan sizden hem bir hece hem de bir yazı okuyacağımı umuyorum..
aslında bu yazı tam bir komediydi de komediyi bile nerelere çekecek dimağlar vardır, ben de denizde kum, eflatungillerde nöron diyerek bir dalga yaptım.. :))
akıcı olabildiysem ne mutlu, sıkmadan okutabiliyorsam yazılarımı benim için yazında en büyük başarıdır..
teşekkür ederim..
( bu arada aklıma gelen çaylak da başıma geldi, neyse ki o da engin bir gönül sahibi çıktı:)
yazılarımı, yazın konusunda eleştiriniz, daha güzel yazabilmeliyim, sizlerden eksiklerim çok görüyorum bunu..
saygı sağlık ve huzurla..
yazının sonuna doğru yazı şeklen ne kadar
benim bu gün paylaştığı zuzula sözcükler şiirine benziyor diye düşünürken
hopppp hunililer çıktı karşıma :)))))))))))))))))
bastım kahkahayı....
da kafam karıştı...
huriye ile nuri ne oldu
öteki taraflar ince konu beni sarmıyor....
sevgim saygımla Hunili biraderim
Yinsani
güldürebildiysem ne mutlu ..
sevgilerimle..