- 500 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Belediye kapısı (öykü)
Sabah vakti Pancarlı belediyesinin kapısında güneşte eskimiş kasketliyle oturan yaşlı amca; elindeki evrakları sinirli bir şekilde sallayıp yanındakine seslendi;
-Beni üç aydır oyalıyolar. Geçen salıdan beri aha şu karşıdaki pansiyonda kalıyom. Paralar da suyunu çekti. Bu günde imzalatamazsak yine eli boş dönecez köye. Hafta sonu açık mı acep belediye yeğenim?
Ütülü gıcır beyaz gömlek, çizgili siyah pantolon, parlak sivri burun kundura içinde beyaz çorap, düz saçları jöleli, ince burunlu, ince bıyıklı, delikanlı kehribar tespihini sallayarak önce amcayı sonra elindeki evraklara göz ucuyla bakıp ayak ayak üstüne attı.
-Açık açık olmasına da kimseyi bulamazsın emmi. Hafta sonu bir kapıcı gelir. O da öğleden sonra tüyer.
Dertli dertli içini çeken Hasan emmi tabakasını çıkarırken;
-Ah yegenim ah, bu yaşımda seyyah oldum yollarda. Bu kaçıncı gelişim, bi imza atacaklar verem ettiler gayri.
-Neden atmıyorlar emmi, Ne diyorlar sana?
-Benim tarla sekiz dönüm, yola yakın, tam kavşakta. Yol genişletme çalışmaları başladı. Üç dönümü belediye sınırındaymış. Yolun bir yanı pancarlı belediyesine, bir yanı da kömürlüye giriyormuş. İkisi de senin tarla bizim sınırda diyor. Bizim tarla güme gitmesin diye muhtardan aldığım imar planını hiçbirine imzalatamıyorum. İki aydır belediye belediye dolanıyorum bir sonuç alamadım. Kimse imzalamıyor, devamlı oyalıyolar. Senin anlayacağın gasp edecekler benim tarlayı.
-Tapusu var mı tarlanın?
-Köyde kimin tapusu var yeğenim? Hepsi atadan kalma zilliyet.
-Senin işin zor emmi. Tapu yoksa mal hazinenindir. Bu uyanıklarda devletin malını bölüşemiyorlar anlaşılan, ama yakında bölüşürler, sende avucunu yalarsın.
Kasketini çıkarıp terleyen başını mendille silen hasan emmi;
-Ne diyon sen yeğenim bu tarla bana atadan miras, taa Osmanlıdan beri, alamazlar elimden, ölürüm de vermem malımı.
-Osmanlı’mı kaldı emmi, cumhuriyet kurulalı kırk yıldan fazla oldu. Alamazlar diyon da, alırlar emmi, öyle bir alırlar ki anlamazsın bile, sen devletten akıllı mısın?
-Yok, yeğenim devlet babadır. Ben sadece hakkımı arıyom.
-Ara ara da emmi bu işlerinde bir yolu var. Her şeyin bi çaresi var.
-Nasıl çare yeğenim? Allah rızası için söyle, bıktım usandım gayri.
-Kesenin ağzını açacan emmi. Bahşiş verecen ki işini görsünler.
-Kime verecem kimseyi tanımam ki burda.
-O işi bana bırak emmi boşuna burada oturmuyoruz.
-Sen ne iş yapıyon burda.
-Vatandaşın işini görüyoz emmi Allah rızası için.
-Benim şu işi de bi görsen.
-Olur, ama beş yüzünü alırım.
-Abov! o kadar tutar mı?
-Tutmaz mı emmi, memuru var, müdürü var, encümeni var, özel kalemi var, başkanı var. Var da var.
Hasan emmi bir elindeki kâğıtlara bir de belediyenin kocaman kapısına baktı. Kapını önünde onlarca insan bekliyordu. Birçoğunu tanıyordu haftalardır beraber gelip gidiyorlardı. Hiç birinin işi hallolmamıştı. Ona bir fırsat çıkmıştı bu adam sayesinde tarlalarını kurtarabileceğini düşündü. .....Devam edecek...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.