- 475 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
"İletişim Hayattır" Diyen Dostluk
“İLETİŞİM HAYATTIR” DİYEN DOSTLUK
Sevgili dostum,
İnsanı hayvandan ayıran en önemli özellik konuşabilmesidir. Konuşmak en güzel bir nimettir. Konuşamayan insanların kendini ifade etmesinde ne kadar zorlandıklarını ve duymayan insanların da gene duyamadıkları, için ne kadar zorlandıklarını, sen çok zaman fark etmişindir. Çünkü çevrende çok sevdiğin konuşamayan ve duyamayan insanlar var. Bunların toplumda zorlanmaması için sen de az mücadele etmedin. Hatta beraber çok mücadele etik ama toplumdaki önyargıları yıkamadık çoğu zaman.
Sevgili dostum,
Bizim toplumumuz çok konuşur ama çok az iletişim kurar. Çok konuşmak iletişim kurma değil çünkü. İletişim hatası yapanların bir kısmı da çok iletişimle alakalı kitap okuduğunu zannedenler. İnsanların hatalarını ulu orta söylemenin, onlara” şöyle yap, böyle yap” demenin iletişim olduğunu sanıyoruz çoğu zaman. Ama iletişim değil bu. Bunun adı iletim. İletişim konuşanın ciddiyetle dinlenildiği ve dinleyenlerin gerçek manada konuyu anladığı ve faydalandığında ortaya çıkar.
Sevgili dostum,
“Bunu nereden biliyorsun “ dersen? Okullarda konuşmaya davet ediliyoruz: Çok zaman insanlar konuşmamızdan faydalanıyor. Her konuşmadan önce salonda benim iletişim bilgilerim olan kartvizitleri dağıtırım. Eğer konuşmamı beğenirlerse konuşmadan sonra da iletişime geçsinler ve iletişim devamlı olsun diye. Ama bugüne kadar yüzlerce hatta binlerce insana konuşma yaptığım halde geri dönüşte bulunan insan sayısı bir elin parmaklarını geçmedi. İletişime devam edenleri hikayelerimde, romanlarımda da kahraman yaptım. İletişim halinde olduğumuz insanlar bunu devamlı yapmıyorsa ve faydalanmıyorsa bunun adı iletişim olmaz yani.
Sevgili dostum,
İletişimde esas olan devamlı olması ve verdiğin bilgi kadar dostundan da hayatını, çocuklarının ve çevrendeki insanların hayatını kolaylaştıracak bilgiler alarak donanımlı bir insan olma yolunda ilerlemektir. Günümüzde rastladığımız insanlara bunu anlattığın zaman alay ederler. Boş konuşan (onlar boş konuştuğunu kabul etmez ama ) insanları dost zannetmeye devam ederler. Bir gün gazetede “en iyi dostum beni en büyük şekilde aldattı” haberini okudukları zaman da onlara masal gibi gelir. Ama hayatta bunları da yaşayan çok. Bizlerde yaşadık hatırlasana..
Sevgili dostum,
Biliyorsun iş yerim kampüse giden münibüslerin güzergahında ve ben çok zaman bu münibüsleri kullanırım. Yanımda çok zaman Üniversiteliler olur. Onlarla 10 veya 15 dakika sürecek bu seyahatlarda kendimi tanıtarak kartımı verir “ gelin siz sizlere kitaplar, dergiler vereyim okuyun, gelişin “ derim. Öne “ne güzel mutlaka gelelim” derler ama gelen giden olmaz. Ben gene de umudumu kesmeden bu tutumuma devam ederim. Ben iletim yapayım. Bunu iletime dönüştürmek istemeyen olursa ben görevimi yapmış olayım diye düşünerek bu tutumuma devam ederim Aynı şeyi sosyal medyada da yaparım anlayana.
Sevgili dostum,
Bence deliliklerin en güzeli “iletişim delisi” olmaktır. Ama iletişim kurmamızdan ve bunu geliştirmek isteyen rahatsız olduğunu açıkça anlattığı zaman veya belirttiği zaman da iletişim kurmanın anlamı olmadığından bunu hemen kesmek lazım. İstemeyenle, harekete geçmeyenle iletişim olmaz çünkü.
Sevgili dostum,
Bunun yanında gene sosyal medya, okul ve Üniversite konuşmalarımızda tanıştığımız ve sıkı dostluklar kurduğumuz gençlerde yok değil. Onlarla sohbet etmek, ufuklarını açmak, insanlara faydalı olmak, bilgi ve sevgiyi paylaşmak gerçekten mutluluk verici.Bu tutum insan olmanın şuuruna vardırıyor insanı. Bence gerçek mutluluklardan birisi de bu. İnsanlara faydalı olmak amacı ile her daim iletişimde olmak.
Sevgili dostum,
İnsan inanırsa, inandıktan sonra da gayret ederse, hiçbir kursa gerek kalmadan sadece okuduklarını uygulayarak iyi iletişimci olabilir. Ben çocukken bunu hayal bile edemezken, inanınca bunu başardım. Bunu da anlatıyorum. Övünmek için değil, gençler bizi dinleyerek okuyarak “ o yapmışsa bende yapabilirim” inancını yürekten hissetsinler diye. Ama inanmayana hiç kimse yardım etmez. İnanmak başarmanın yüzde doksanıdır. Söz’ ün yüzde 67 si öz ise bilginin yüzde 80 i ilgili olmak yani harekete geçmektir.
Değerli dostum,
İnsanlarla iyi iletişime geçmek isteyen insan, öncelikle insanlara yalan söylemez. Sonra karşısındaki insana “sen yanlış düşünüyorsun” demez. O’nun yerine “ Sen öyle düşünüyorsun ama benim görüşüm şu “ der. “Sana öyle gelmiştir” demez. “Senin bakış açına göre öyledir ama başkası muhtemelen o başka açıdan bakmıştır” diyerek hem muhatabını suçlamamış olur hem de O’nun husumetini üzerine çekmez.
Değerli dostum,
Bundan 2500 yıl önce yaşamış olan Aristo’nun güzel konuşma ve iletişim üzerine birkaç tane kitabı olduğu bilinir. Tarihe baktığımız zaman , Sezar, Büyük İskender, Osmanlı Padişahları gibi insanların iletişime çok dikkat ettiklerini ve iletişim hocalarından ders aldıklarını ve uyguladıklarını görmekteyiz. Çobanlarından bile ders çıkaran ve onları güzel ve mantıklı sözlerinden dolayı ödüllendiren hükümdarların hikayelerini duvar takvimlerinden severek okumuyor muyuz?
Bende güzel iletişim kuran sevgili dostum,
“İletişim hayattır” dedik. Bakarsan iletişim kurmadan kabuğuna çekilmiş insanların mutsuz olduğunu görürüz. En büyük hastalık bence “ mutsuzluktur”
Sevgili dostum,
Şuna da şahit oldum ki, iletişim sevmeyen ya da sadece kız arkadaşı ile eşi ile iletişimde olup da kimse ile iletişimde olmamayı marifet sayanlar, korkaklıkta en önde oluyorlar. Kendileri ile iletişimde olmak isteyen insanlardan da rahatsızlık duyuyorlar. Bu bağlanma mesela kız arkadaşı ile arası açılırsa “bunalım” olarak geri dönüyor. Halbuki insan herkesle iletişimde olsa “biri olması öteki olur” diye özgüvenle iletişim kurarak başka insanlara yönelir. Biri seni sevmez ve anlamazsa mutlaka seven ve anlayan bulunur dünyada yeter ki insan iletişim içinde olsun ve kendine güvenerek hep iletişim kuracağı iyi insanları arasınlar. Derler ki “ Arayan belasını da bulur mevlasını da”
Değerli dostum,
Bize düşen iletişim içerisinde saf temiz duygularımızla insanlara el uzatmak, o eli havada bırakmak da, sıkıca tutarak kendine çekip sarılmak da muhatabımızın bileceği iş. Herkes el uzatmaya kendine has bir zerafet ve asaletle cevap verir. Karı da ona zararı da.
Değerli dostum,
“Güzel konuşmak” başka “Çok konuşmak” başka, “illa da beni dinle” konuşması başka “ ben her şeyi bilirim” konuşması başka “Etkili konuşma” başkadır. İnsanlara etki etmeyen ve “ senin konuşmanı dinlediğim zaman ufkum açıldı” dedirtmeyen konuşma etki bırakmamış demektir. Burada hatip ne kadar etkili konuşsa da dinleyen anlamak ve dinlemek istemezse o zaman da tabii ki konuşma etkili olmaz. Bunun yolu dinlemeyi sevmek ve anlamak için de çaba sarf etmektir. Bunu yapabilirsek o zaman konuşmamız da dinlememizde amacına ulaşır.
Değerli dostum,
Biz “iletişimde hayat vardır. Mutluluk faydalı ve etkili iletişimdedir” diyerek gayretimize ve insanları aydınlatmaya devam edelim. İsteyen “yanıma geleceğiz “deyip gelmesin, isteyen sosyal medyada bizi engellesin, isteyen de “bıkıp usandım” desin ama “zamanında bize doğruları anlatmadı” diyemesin. Biz anlatalım. Gerisi ister havaya ister kulağa ister beyne gitsin. Nereye gideceği bizim hedefimizden çıkmış olur. Üstadın dediği gibi “Hedefe ulaşmayan mızrak utansın”
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.