- 603 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
Dedi kodu
Bu satırlara ne yazacağımı da, size niye yazdığımı da inanın bilmiyorum. Kendimi kalemin akışına bırakacağım. Kelimeler cümleye dönüşürken, cümleler soğuk birer taşa dönüşürse şimdiden özür dilerim.
Hep söylediğim ama sanırım anlatamadığım şeylerden bahs edeceğim. Kimseye değer vermeyin demişimdir hep. İtikadi açıdan Allah (Celle Celalihu) değersiz bir şey yaratmayacağı için bu söz gizli şirk mesabesinde olup kapısını kibre açar. İnsani ve sosyal açıdan ise bir şeye değer vermek onun değersizliğinden hareketle yapılabilir. Yıllardır düşünüyorum bu konuda bir örnek vermek için maalesef değer verilecek bir şey bulamadım. Kainatta her ne varsa, değeri bilinsin diye var. Değersiz saydığımız sineklerin bile neye yaradıklarını bilsek eminim bir çoğumuz kendi rahatı için onları bile öldürmeye kıyamazlardı. Yer yüzünün ücretsiz temizlikçileridirler sinekler. Onlar olmasa sağlıklı hayat sürmek imkansızlaşırdı. Bu demek değil ki sinekleri sevelim. Onu sevimsiz kılan da Halk edenin kendisi. Gerektiğinde öldürmekten imtina etmek belkide zulümdür. (Allahu alem.)
Değer bilmek; Zarar vermeyeceğinden emin olduğun şeye, zarar vermemek gerektiği gibi zararlı olanın çoğalmasına yardım etmemekte, değer bilmenin bizzat kendisidir zaten
Nasıl ki Topraktan çıkan iki cevherden, altını kolumuza, boynumuza asıp, kömürü sobaya saklıyor isek hayatın tümünde de bu halin hakim olması gerekir. Değerini bildiğimiz şeyler bizi değerli kılan şeylerdir. Kömürü gramla. Altını kiloyla almaya kalkan değer verdiği şeyde kendini yok eder. Ve kim ne kadar altını sevmese yada kömüre aşık olsa ikisine de bir şey katmış olmaz. Ne altın insana dönüşür ne kömür altına. Hepimizin sevdikleri yada sevmedikleri vardır. Bizim sevmediklerimiz değersiz değil belki, kaybolan değerlerimizdirler. Hemen hemen herkes nefret ettiği bir adamın kendisine yaptığı iyiliğe şaşırmış, şok olmuş yada utanmıştır düşündüklerinden dolayı. Zaten tanıdıklarınızı muhayyilenizden sildiğiniz de sevmediğiniz kimse kalmaz. Zira Yeryüzü sevgi ile devinir. Sevgisizlik ekipmansız daldığımız denizde nefes almak kadar imkansızdır. Evet karın doyurmaz ama Canlıları yaşatan sevgidir. Sevgisiz baktığınız her yüz yeryüzüne ekilmiş şiddet tohumudur. Kime çıkar bilinmez ama sizin ektiğiniz şiddetten birilerinin canı yanar bir yerlerde ve sebebi siz olursunuz.
Allah resulü (Sellallahu aleyhi vesellem)Sahabe ile mescide giderken Yolda gördükleri bir leşi onun nazarından korumak için Önüne sütre olduklarında. Çürüyen yerlerine değil inci gibi dişlerine bakınız buyurarak çirkinliklerin dahi içinde görülmeyi hak eden güzellikler olduğuna işaret etmiştir. O güzelliği görmesi mümkün olmayanın leşe bakmaması bakmasından hayırlıdır.
Son çeyrek asırdır sanal alem kesreti vahdete çeviren muhteşem bir nimetken onun esaretine girmek, bunu ayrışmaya zemin etmek, beşer olmanın ötesine geçememektir. Oysa insan beşer oluncaya kadar geçirdiği evrelerin kıymetini bilmek zorundadır. Gerek görgü gerek ilim gerekse teneffüs ettiği kültür onu adem sırrını kavrayıp hayvanlık makamına taşıyacak güçtedir.Tedrisata da ihtiyaç yoktur. Fikrederek arif olmak ilim ile cahil olmaktan yeğdir. Hayvan.Yani canının istediği gibi yaşayıp sorumluluk almayan canlı evresinden çıkmanın tek yolu bol bol düşünmek ve akletmektir. Hayvanlığın hemen ardında adamlık makamı vardır. Adam yaratılışına uygun fiillere sahip ademden olma demek olup ilk olarak Havva validemiz için kullanılmıştır. Bu sebeple iyi bir erkeğe adam gibi adam denir. Bu aşamadan sonra İman ile İnsan olunur.İman evet bizi İnsan yapan yegane şey İman. Hak yada batıl bir şeye iman eden insan olmanın erdemine ulaşır ki zaten Vahdet de budur. Aynı kavanozda bulunan farklı renk ve görüntülere sahip mevcudun, mevcudatı kendinden sayma şuuru. Hepimiz nerede olursak olalım, neye inanırsak inanalım, ne renk ve görünüşte olursak olalım ,bu kavanozun içindeyiz ve hepimiz birbirimizle sınanıyoruz. Yarın Hakkın huzuruna varıp hesap vereceğine inanan ,inandığı gibi, Ölüp toprak olacağına inanan, herkesin kendisine davranmasını istediği gibi davransın muhataplarına. Ne olur unutmayın. Duygunun sanalı yok. Sizde fena bulan her şey sizi değersiz kılar. kendisine zulmettiğinizin canı yanar, sizin ise vicdanınız.
Bu gün önemsemediğiniz benim istediğim olsun da ne olursa olsun dediğiniz bir şeyin size hediyesi sönen yaşama hissiniz oluverir siz farkına varmadan. Kimsiniz bilmiyorsanız kim olduğunuzu bulun. Onu bulduysanız kendiniz olun. Zira dünya herkes için bir uğrak. Gideceğiniz yerde rahat olmak istiyorsanız elinizden geldiğince, insan başta olmak üzere, her şeye karşı önce adil sonra merhametli olun.
Hiç kimseyi hiç kimseye sormayacaklar. Her kes ipini, kendi boynunda taşıyor.
Sevgi ve Selam.
YORUMLAR
Adnan abi, Corona öncesi durumumuzu ne de güzel tasvir etmişsiniz.İnşaallah, bu musibetten ders çıkarır kendi uydurduğumuz dinden ,Allahın gerçek dinine dönüş yaparız.
Keyifle okudum.Size tavsiyemiz paragraf aralarını biraz açın...Bu gün ders vardı ya o yüzden :))
Tebrikler
yeğinadnan
Parağraf konusunda da yazı kendi istediği şekli alıyor sanırım ben beceremeiyorum. Düzene dikkat etsemde düzeltme yapınca bu hale giriyor.:):):): ve Teşekkür ederim. hoş gelmişsiniz.