- 742 Okunma
- 0 Yorum
- 2 Beğeni
NE DERSİNİZ?
Sabahleyin balkonda oturuyorum. Dışarıya çıkmama tedbirleriyle birlikte koskoca şehir hüzünlü bir havaya bürünmüş. Neyse ki hava açık ve güneşli. Cıvıl cıvıl bahar havası.
Dışarıdaki onlarca arabaya bakınca hayatın ne kadar boş olduğunu bir kere daha gördüm. İnşallah herkesin bir düşünme fırsatı olur.
Araban var binemiyorsun.
Elbisen var giyemiyorsun. Dolayısıyla yenisini ihtiyaç duymuyorsun.
Dışarıya çıkıp birilerine bakıp eksiklik duymayacaksın veya birileri sana bakıp beğenemeyecek. Hayatın sağlıklı bir nefes olduğunu anlamamız biraz uzun sürecek mi?
Belediye kapalı otoparkına gittim. Onlarca veya yüzlerce lüks otomobil garaj parasıyla birlikte yatmakta.
O kadar kiralık ev ve o kadar da satılık ev, malikâne, dükkân ve araba.
Peki, ne olacak şimdi?
Elbette her şey düzelecek. Bundan herhangi bir şüphem yok. Fakat aynı tas aynı hamam devam ederse insanoğlunun sonu gelmek üzeredir. İnsanoğlunun en büyük düşmanı yine insanoğludur.
Zannetmeyin ki bu düzeni kuranlar, düzeni yönetenler bugünde hastalandıranlar yani kapitalistler bu dünyanın sahibidir. Şimdilik öyle gözüküyor. Ama kazın ayağı öyle değil. Dünyanın bir sahibi vardır bu da insanoğludur. Fakat bu insanoğlundan çıkmış olan insanoğulları değildir.
Bir kere daha söylüyorum. Bu doyumsuz, bencil, katil, cani kapitalistler kendi sonralarına gün geçtikçe yaklaşmaktadırlar.
Düşünebiliyor musunuz? Bugün tek hâkimiyet ve özgürlük internet kaldı. (Aslında onun yaydığı çok mikrop var da şimdilik konumuz o değil.)Yarın internetten yayılan bir virüsü icat etseler veya istemeden oluşsa ne olur?
Haberleşme ve küresel dünya çöker mi?
İnsanlar kendi evlerine ve yerleşim yerlerine bakarlar mı?
Ne kaybederiz?
Ne kazanırız?
Düşünmeye değer bence.
Şimdilik en güzel cevabı Âşık Veysel sözüyle verelim:
-Benim sadık yârim kara topraktır.
Gözünü seveyim küresel, sınırları kalmış, insanın özgür olduğu, büyük bir köy olan dünyanın.
Ne oldu dünyamıza?
Her gün rabbimin yarattığı muhteşem bir gündür. Günlerin ve hayatın tadını çıkaralım, kıymetini bilelim. Açgözlülük ve bencillik yapmayalım.
Bugün dünya senin olsa ne olur?
Dünya kadar derdin olur.
Aslında bu hep böyle de bugün daha iyi anlıyoruz.
Şu virüsten sonra da insanlık özüne, kültürüne, sınırlarına ve kendine dönmelidir. Bugün virüsün tek girmediği yer olarak haberleşen yerler dışarı ile kılı kırk yararak irtibat kuran yerlerdir.
Temizlik imandır.
Komşusu açken tok yatan bizden değildir.
İsraf, gösteriş, bencillik ve gıybet haramdır.
Mülk Allah’ındır.
Çocuklarınız ve mallarınız sizin için imtihandır.
Dünya hayatı oyun ve eğlenceden ibarettir.
Dünya ahiretin tarlasıdır.
Rızk Allah’tandır.
Dünya hayatı yolculuğa çıkmış bir insanın bir ağacın gölgesinde gölgelenmesi kadardır.
Bu anlatımlar bugün daha anlamlı geliyor değil mi insana?
Ne dersiniz?
Korunma tedbirlerimizi sakın ama sakın uyalım. Tedbir, takdirden önce gelir unutmayalım.
Sağlıkla!..
Muhabbetle!..
Osman GİRGİN
Eğitimci, Yazar-Şair
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.