- 635 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Genç Kızdır Düş
Buğulu bir hava ,dişlerını gösterircesine esen bir rüzgar. Kar mantosunu giymiş bir gece Çıplak ayakların yorgunluğundan sanki kaçıyordu yollar Sanki yamaçlar ağlıyordu dönemeçlerin haline Düş sokaklarda dolaşan bir kadını karşıladı sözlerini bakışlarına taşımış kaldırımlar Sevmenin yüceliğinde karşılaştığı ihanetle çökmüş Çöküntüsünde mevsimin soyunan kırların yeşil ışığını yakarak dimdik ayakta kalıp aşkına kelimelerin grisini düşürmemiş Sanki gönül sayfaları yıldızlara birden uzandı Ak sakallı ermiş soluğunda sayfalar birden canlandı Bir adım attı ürkekçe kadına Kadın dedi ben tecrübe Duyguların küflenmeden avucundaki ışık taşını at sulara ki sular çağlasın tutsak olsun her damlası
Ve tecrübe anlatmaya başladı .....
Yaşam haritası yok ki hiçbir canlı yanlışı yaşamadan doğruyu bilsin Gel benim zaman tünelimin geçmişine gidelim Gönül gözün seni saran benlikten uzak olsun ki keşkelerin özündeki gerçeği görebilesin
Küçük mini minnacıkken içini titreten güneşte sanki gömülü aşkı ararcasına güneşin saçlarına tutunup sallanırdım Ve bir gün evimizin geniş balkonunda günahı yakalarcasına sorduğum sorular çevremin bana yönelik ilgisini çekmişti Birden karşı evin tavanında gün ışığının gözleri kamaştırdığı öğlen zamanında uzun sakallı ayakları çıplak ve ağaç dalından bastonundan desek alarak yürüyen orta yaşlı bir erkek gördüm İşin ilginç yanı benim etrafımdakilerin onu görememesiydi O günden sonra uykularım sanki el yordamıyla geceyi arar oldu Tahminler yüze bakıp neler olacağını içine doğmalar vede tanımadık mevtaların ebedi alemi tanıtmaları Sanki uyku tramvayına binmiş bir öğrenci gibiydim
Sonbahar şarkıların fısıltısı gibiydi yanındaki takipçisi gölge Sanki ondan kurtulamıyordum Bilinmeyen mitolojik efsaneler yüreğimi ateşlerken fal bakan biri olmuştum Artık yalancı saygınlığım vardı Sabahı bekleyen yüreği daralanların çam ağacını arayışında tutanaktım Sanki kibeleydim günahını haykıran Sahili vuran dalganın intiharında güneşi yakalamaya çalışan kumsalın kum tanesine yazıyordum sanki isteklerimi
Ama içimdeki öksüzlüğüm araşıyordu nedeni niçini Artık beyazın içine sinen renkleri koklamaya başlamıştım Mozart Yada Betofanın nota rüzgarı ruhumu alıp sürüklüyordu Bu zamana kadar pek güzelliğine güvenemeyen kadın için zamanın kırılmış aynasının kırıklarında yaralanmama zamanı gelmişti Duyguları gece uykularında büyüyordu Yüzü gök sinesi ,sivilceleri gece düşüncelerinin yıldızıydı sanki O an kalbi büyüdü ani çalan bir telefon pembe düşürdü yanaklarına ve dudaklarından döküldü
’Her düş güneş gölesine uzanan genç bir kızdır’
NURTEN TARIM
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.