Matmazel Meryem'e ithafen
Çekti Makedon bıçağını kınından mühürleyerek çehresini şehirin kurgulanmış sokaklarına,ve matmazel meryemi sordu rıhtımda iş tutan hayat kadınlarına,sonra öfkesini kaybolmuşluğunun boğazına dayayarak tehdit etti insanlığın başkalaşmışlığını,Makedon bıçağı teslim alınırken umudun evhami tarafından, karanlığın içinde parlayan bir çocuk suretine sığındı göğsünde taşıdığı isçi yalnızlığı,kimseyle paylasmadığı antiyasal yaraları bir pandomim oyuncusu tarafından ifşalandı ,bir kez daha sıkarak mazluma adanmış demokrat yumruklarını, adım atılmamış kaldırımlarda matmazel Meryem’i aradı.Lakin matmazel Meryem eski bir şiirde tanıdığı kırmızı topuklu bir kadındı,başka bir romanda bulunması imkansızdı, oysa romanlar imkansızı başarmak icin var dedi kırgın eşkalini avuçlarında tutan karısı,hem güneş kendisine umut kadar yakındı,ya da başka bir deyişle umut güneş kadar uzaktı.Matmazel Meryem eski bir şiirde şairin hayallerini susyelen bir kahramandı, oysa bu bir şiir değil romandı ve matmazel Meryem eski ihtişamlı yıllarından uzaktı .Ancak kırmızı topuklarınin omzuna yüklenmişti marjinal heybesi ve zamana yolculuğa başlatmıştı muhteşem kafilesi, şair kırdı şakağındaki İstanbul anaforunu ,ve yeni bir yazı da görmek umuduyla uğurladı matmazel Meryem’in kafiyesiz ruhunu.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.