- 438 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ÇOCUKKEN IŞIKTIM
Çay bardağını parmaklarının arasında döndürmesinden belli, bir şey düşünüyordu. Başsız sonsuz hatıralar yığını, onu dış dünyaya kapatmıştı. Özlemek siyah gibi kirletiyordu içini. Bir gün bahsi geçmişken anlatmıştı bana; çatlak bir ses tonuyla şöyle başlamıştı:
‘’Küçükçe bir köy…’’ demişti. Taşlı yollar sonunda derme çatma toprak bir ev… Üstü başı kirli ama bedenlere yakışmış tertemiz yoksulluk; toprakların fukara ama çocukların bereket olduğu zamanlar… ‘’İşte ben de o zamanlar çocuktum.’’ Ve devam etmişti sesindeki çatlaklık artarak. ‘’Çocukken hep ışıktım; gölgede yaşıyorum artık. Işığımı hep yapaylık kesiyor!’’ Ne demek istemişti bu cümlelerle? Onu bu kadar yalnız kılan yapaylık neydi? Devam eden cümleleri merakımı giderecekti galiba. O ışıklı anlara inmiş olmalıydı yüzündeki gülümsemeye bakılırsa. Cesaretimi toplayıp sordum: ‘’Neydi o ışıklı anlar?’’ dedim. Çayından bir yudum olarak devam etti.
‘’Büyüklerimin dillere destan hikayelerini dinleyerek uykuya dalmak ışıktı benim için. Gaz lambasının yanıp sönen alevinin tam da karşısındaki rafta yerini her zaman koruyan o kitap! ‘Denizler Altında Yirmi Bin Fersah’ O kitabın sayfaları ışıktı benim için. Şeffaf poşetlerde gelen bayram şekerlerinin dişimi kıracak sertliklerde olmasına rağmen sırf renkleri güzel diye başucuma dizmem hevesti benim için. Yalın ayak çıktığımız kiraz ağaçlarının dallarında, oradan oraya savrulurken üzerimize bulaşan kiraz lekesi ışıktı benim için. Yanık tenli insanların yollara düşürdüğü buğday tanelerini, arkalarından götüren rüzgarla yarıştırmak ışıktı benim için. Arkasına asıldığım romörglerden düşerken dizlerimde oluşan yaralara uzanan o anaç parmaklar ışıktı benim için. Üzerinden hiç inmediğim salıncağımı kurduğum ağacın, mevsim geçişlerindeki ahengini görmek ışıktı benim için. ‘Yağmur yağmasın da yeni ayakkabılarımı giyeyim.’ diye sabahlara kadar dua ederken babaannemin duama ‘Amin.’ demesi ışıktı benim için. Sobanın tavana vurmuş alevine bakarak sol yanımı dolduran o umut dolu düşleri daha fazla kurmak için erkenden yatağa girmek umuttu benim için. Babamın bir gün okula gelip ‘Şehre gideceğiz, artık bu okuldan kaydını alıyorum.’ dediğinde yanımda oturan beyaz yakalı kızın kirpiklerinde oluşan ıslaklık ışıktı benim için.’’ dedi ve uzun bir süre sessiz kaldı. Taşkına uğrayan hatıralar yığınına boş çay bardağı mı eşlik edecekti? Bir çay daha doldurdum.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.