- 746 Okunma
- 6 Yorum
- 0 Beğeni
YANARIM
YORUMLAR
Günün önemini anlatan güzel bir yazı olmuş..devamını beklerim..selamlarımla..
Aysel Masmana ı Beşoğlu
Aysel Masmana ı Beşoğlu
YANARIM!
Yaşananlar, görülenler ne kadar acı olursa olsun, düşünmek insanoğlu için zahmetli bir iştir.
Düşüneceğimize, yapmak ve uymak insanlara daha kolay gelir. Düşünmeden yapılan hareketler ; Bilinçli ve emektar insanların kapasitelerine ve potansiyellerine, verdikleri emeklerine zarar vermekle, aynı zamanda tüm sistemlerin çökmesine neden olur ve ben de buna çok hayıflanan, üzülen insanlardan biriyim.
Neden mi?
Çağımız ne kadar ileri safhalara atlasa da, ne yazık ki cahilliğimiz ve bencilliğimiz bizi asırlar öncesinin geriliğine sürüklüyor. Bilgi, kültür ve hoşgörü değerlerimiz maalesef yerinde sayıyor. İç İşleri Bakanı' nın belirlediği, büyük illerde iki gün için sokağa çıkmama bildirisi ile yasaklı illerde yaşanan olaylar bunun en güzel örnekleri olsa gerek.
Yaklaşık üç haftadan beri küçük rahatsızlıklarını hastane ortamına girmeden evdeki ilaçlarıyla geçiştiren, market ihtiyaçlarını internetten kapıya getirten, mecbur olmadıkça sokağa çıkmayan vatandaşlarımız bildiriyi alır almaz marketlere, fırınlara koşturarak bir an önce gıda maddelerini kapmak için o aşırı kalabalığın içine daldılar. İki günlük ihtiyaçlarının yerine fazla fazla alarak diğer insanları hiç mi düşünmediler?
Acaba Kurtuluş Savaşı'nda vatan ve millet uğruna karda, kışta, Ağustos sıcağında özgür yaşayabilmemiz için günde yarım ekmek ve bir kase hoşafa talim eden şehit dedelerimizi hiç mi gözlerinin önüne getirmediler? İşte o dedelerimizin torunu olarak buna da yanıyorum ben! hatta onların torunları olmaktan utanıyorum !!! Çoğunun aklına o telaşe içinde maske ya da eldiven takmak bile gelmedi. İnsanların solukları birbirine karıştı . Virüsten korunmak için daha önce aralarında en az 2 m. mesafeden konuşan, evine karşı komşusunu dahi almayan duyarlı insanlarımız sanki yağmacılık yapar gibi ürünlere saldıran insanlarla bir nefeslik mesafede itişip kakışarak fırsatçı ve bencil davrandılar.
İki günlük alacakları besinleri stoklama çabasına giriştiler. Peki soruyorum o insanlar arasında korona virüsüne yakalanmış hiç mi insan yoktu? Neden bunu düşünemiyoruz? Neden hiç düşünmeden yaparak kolayına kaçıyoruz?
Sadece onlara değil, yakınlarına, sevdiklerine, hemşehirlilerine, dolayısı ile tüm ülkeye yaydıklarına yanıyorum. Ayrıca yandığım başka değerler de var.
** Bu değerli vatandaşlarımızın en önde gidenlerinden, sağlığımız için uğraşan kendi hayatlarını hiçe sayan , canından bile olan, evlatlarından ayrı kalan çocuklarına dokunamayarak sarılamayan, onları koklayamayan doktorlarımız, hemşirelerimiz... Onlara yanarım...
Onların onca emeklerine yazık olmuyor mu?
** İnsanları doğru bilgilendiren, cehaletlerinden korumaya ve sakin tutmaya çalışan Eczacılarımız... Onlara da yanarım!
** Sabırla "EVDE KALIN" diyen, insanları kendi cehaletinden korumaya çalışan polislerin emeklerine yanarım!
**Yalan yanlış duyumlarla kimse tedirgin olmasın diye gerçek bilgileri sunan habercilerin ve basının emeklerine yanarım!
** Baharın güzelliklerini sadece pencerelerinden izleyen, kendi ve toplum sorumluluğunu bilen insanlara yanarım!
Duyarlı insanların sabır ve sebatları ile elbet bu virüsü yeneriz. Ama ya bu bitip tükenmeyen cehaletimizi yenebilecek miyiz? Çağımız ne kadar hızlı atlarsa atlasın, cehaletin baki kalmaması dileklerimle...
BİR YAZARIN EN BÜYÜK KEŞFİ, DUYGU VE DÜŞÜNCELERİNİ KENDİ İÇİNİNDEKİ MUHABİRİNE İLETEREK, KİTLELERE DUYURULMASINI SAĞLAMASIDIR.
KORONADAN BİR AN ÖNCE KURTULABİLME DİLEKLERİMLE...
KALIN SAĞLICAKLA...
AYSEL MASMANACI BEŞOĞLU
GAZİANTEP
11 Nisan 2020
Aysel Masmana ı Beşoğlu tarafından 4/13/2020 3:22:31 AM zamanında düzenlenmiştir.
YANARIM!
Yaşananlar, görülenler ne kadar acı olursa olsun, düşünmek insanoğlu için zahmetli bir iştir.
Düşüneceğimize, yapmak ve uymak insanlara daha kolay gelir. Düşünmeden yapılan hareketler ; Bilinçli ve emektar insanların kapasitelerine ve potansiyellerine, verdikleri emeklerine zarar vermekle, aynı zamanda tüm sistemlerin çökmesine neden olur ve ben de buna çok hayıflanan, üzülen insanlardan biriyim.
Neden mi?
Çağımız ne kadar ileri safhalara atlasa da, ne yazık ki cahilliğimiz ve bencilliğimiz bizi asırlar öncesinin geriliğine sürüklüyor. Bilgi, kültür ve hoşgörü değerlerimiz maalesef yerinde sayıyor. İç İşleri Bakanı' nın belirlediği, büyük illerde iki gün için sokağa çıkmama bildirisi ile yasaklı illerde yaşanan olaylar bunun en güzel örnekleri olsa gerek.
Yaklaşık üç haftadan beri küçük rahatsızlıklarını hastane ortamına girmeden evdeki ilaçlarıyla geçiştiren, market ihtiyaçlarını internetten kapıya getirten, mecbur olmadıkça sokağa çıkmayan vatandaşlarımız bildiriyi alır almaz marketlere, fırınlara koşturarak bir an önce gıda maddelerini kapmak için o aşırı kalabalığın içine daldılar. İki günlük ihtiyaçlarının yerine fazla fazla alarak diğer insanları hiç mi düşünmediler?
Acaba Kurtuluş Savaşı'nda vatan ve millet uğruna karda, kışta, Ağustos sıcağında özgür yaşayabilmemiz için günde yarım ekmek ve bir kase hoşafa talim eden şehit dedelerimizi hiç mi gözlerinin önüne getirmediler? İşte o dedelerimizin torunu olarak buna da yanıyorum ben! hatta onların torunları olmaktan utanıyorum !!! Çoğunun aklına o telaşe içinde maske ya da eldiven takmak bile gelmedi. İnsanların solukları birbirine karıştı . Virüsten korunmak için daha önce aralarında en az 2 m. mesafeden konuşan, evine karşı komşusunu dahi almayan duyarlı insanlarımız sanki yağmacılık yapar gibi ürünlere saldıran insanlarla bir nefeslik mesafede itişip kakışarak fırsatçı ve bencil davrandılar.
İki günlük alacakları besinleri stoklama çabasına giriştiler. Peki soruyorum o insanlar arasında korona virüsüne yakalanmış hiç mi insan yoktu? Neden bunu düşünemiyoruz? Neden hiç düşünmeden yaparak kolayına kaçıyoruz?
Sadece onlara değil, yakınlarına, sevdiklerine, hemşehirlilerine, dolayısı ile tüm ülkeye yaydıklarına yanıyorum. Ayrıca yandığım başka değerler de var.
** Bu değerli vatandaşlarımızın en önde gidenlerinden, sağlığımız için uğraşan kendi hayatlarını hiçe sayan , canından bile olan, evlatlarından ayrı kalan çocuklarına dokunamayarak sarılamayan, onları koklayamayan doktorlarımız, hemşirelerimiz... Onlara yanarım...
Onların onca emeklerine yazık olmuyor mu?
** İnsanları doğru bilgilendiren, cehaletlerinden korumaya ve sakin tutmaya çalışan Eczacılarımız... Onlara da yanarım!
** Sabırla "EVDE KALIN" diyen, insanları kendi cehaletinden korumaya çalışan polislerin emeklerine yanarım!
**Yalan yanlış duyumlarla kimse tedirgin olmasın diye gerçek bilgileri sunan habercilerin ve basının emeklerine yanarım!
** Baharın güzelliklerini sadece pencerelerinden izleyen, kendi ve toplum sorumluluğunu bilen insanlara yanarım!
Duyarlı insanların sabır ve sebatları ile elbet bu virüsü yeneriz. Ama ya bu bitip tükenmeyen cehaletimizi yenebilecek miyiz? Çağımız ne kadar hızlı atlarsa atlasın, cehaletin baki kalmaması dileklerimle...
BİR YAZARIN EN BÜYÜK KEŞFİ, DUYGU VE DÜŞÜNCELERİNİ KENDİ İÇİNİNDEKİ MUHABİRİNE İLETEREK, KİTLELERE DUYURULMASINI SAĞLAMASIDIR.
KORONADAN BİR AN ÖNCE KURTULABİLME DİLEKLERİMLE...
KALIN SAĞLICAKLA...
AYSEL MASMANACI BEŞOĞLU
GAZİANTEP
11 Nisan 2020
İçişleri Bakanlığı' nın bildirisiyle 11_12 Nisan Günleri sokağa çıkma yasağı ile ilgili deneme yazımda halkın marketlere ve fırınlara saldırısını anlattım. Bir gecenin içi nde içinde insanların halkla iç içe girerek şimdiye kadar korunma çabalarının boşa gittiğinden, sağlık ve güvenlik güçlerinin emeklerinin heba olduğunu dile getirdim.
Aysel Masmana ı Beşoğlu tarafından 4/20/2020 11:24:31 PM zamanında düzenlenmiştir.