2
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
700
Okunma
Bir arkadaşımla sohbet ediyordum, dedi ki, Bakalım bu yaşlı dünya ne zaman bunca ağırlık yüzünden çökecek!”
Ne demek istedin? dedim.
E! görmüyor musun habire binalar dikiliyor, insanlar durmadan artıyor, canlı nüfüsü çoğalıyor, dedi. Daha çok araba, araç, gereç, daha çok, şu-bu, aklına ne gelirse işte…. Bu ağırlığı kaldırabilir mi yaşlı dünya?
Ben de kıyamet gününden söz edecek sanmıştım.
İnsan ilk duyduğunda hak vermeden edemiyor ama düşünecek olursanız gerçekte hiç de öyle değil durum. Yeryüzünde olmayan bir şeyi var edemeyiz.
İnancımıza göre yoktan var eden tek bir güç var o da her ırkta, dinde, dilde adı farklı anılan yaratan.
Evet, canlılar devamlı doğuyor, ürüyor, çoğalıyor ama bir yandan da aynı şekilde ölerek veya öldürülerek yok oluyor.
Yediklerimiz, içtiklerimiz, üzerimize giydiklerimiz, mobilyalarımız, tabak çanağımız, içinde oturduğumuz evlerin, binaların yapımında kullanılan malzemeler (demiri, camı, toprağı, kumu) yine doğanın kendi içinden çıkıyor. Uzaydan veya başka gezegenlerden temin edilmiyor.
Kısacası yaratan öyle #güzel hesaplarla meydana getirmiş ki bu alemi, üzerindeki her şey topraktan geliyor ve sonunda yine ona dönüyor. Ağırlık dediğin şey de o yüzden ne artıyor ne eksiliyor. Zaten yerkürede hepsi mevcut.
Dünya kocaman bir #tiyatro sahnesi, dekoru hazır, her oyuncu eline tutuşturulan yazılı metne göre sahnede yerini alıyor, üzerine düşen rolü oynuyor ve kenara çekiliyor. Oyunlar, oyuncular da sürekli değişiyor haliyle. .Bazen de oyuncuların rolü bitiyor ve son defa üzerlerine kapanıyor perde.
Ne yazık ki dünya şu günlerde kötü ve acıklı bir oyun koydu sahneye, yetmedi, tüm insanlığı da mecbur etti seyretmeye. Evet, oyun kötü ve #dehşet verici ama mesajının çok olduğu ortada.
İnşallah Herkes bu mesajları alarak,, gerektiği gibi değerlendirmeyi bilir ve bundan sonra insanlık için daha güzel bir gelecek için üzerine düşeni yapar.
Bir elin nesi var, çok ses alkış tutar.
*